Menü
Türk Eğitim-Sen olarak, 2005 yılından beridir söylüyoruz: KARİYER PLANLAMASI SINAVLA OLMAZ! Çünkü sınav yalnız bilgiyi ölçer. Oysa ki, öğretmenlik sadece “bilme” mesleği değil, “öğretme” mesleğidir. Dolayısıyla kariyer planlamasında esas alınması gereken tek ölçüt mesleki tecrübe, kıdem, hizmet yılı olmalıdır. Buna göre; 10 yılını doldurmuş öğretmenler uzman ve 20 yılını doldurmuş öğretmenler de başka bir şarta bağlı olmaksızın başöğretmen olarak değerlendirilmelidir.
Öte yandan muhataplarımıza soruyoruz:
Yaptığınız hangi sınavla, Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz gibi şehadeti göze alarak yurdumuzun dört bir yanında bayrağımızı dalgalandıran fedakarlık timsali öğretmenlerimizin uzmanlığını ölçebilirsiniz?
Yine ülkemizin en ücra köşelerinde, hayatında soba dahi görmediği halde tezek yakarak öğrencilerine sıcaklık sunan köy öğretmenlerimizin kariyerini hangi sınavla belirleyeceksiniz?
Ya da gecesini gündüzüne katarak ve mesai mefhumu olmadan özel hayatlarından feragat ederek kendilerini öğrencilerine ve eğitime adamış olan tecrübe abidesi öğretmenlerimizi hangi sınavla uzman ve başöğretmen yapabileceksiniz?
Daha fazla inatlaşmayın!
Gelin, Türk Eğitim Sen’in makul ve uygulanabilir önerisi doğrultusunda, öğretmenlerimizin kıdemine ve eğitimine kıymet vererek kariyer planlamasını yeniden düzenleyin. Kariyer başvurusu yapmak için 10 yıllık hizmet şartı yeter bir koşuldur. MEB, bu ön koşula sahip ve 180/240 saatlik eğitimi tamamlamış tek bir öğretmenimizi dahi mağdur etmeyecek bir tedbiri almak zorundadır.
MEB’e ve yasa koyucuya bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:
Gelin, meslektaşlarımızı kör bir inatlaşmaya mahkum etmeyin!
Gelin, öğretmenlerimizin son derece haklı talep ve tepkilerinin, göstermelik ve dostlar alışverişte görsün misali eylemlerle sendikal taassuplara ve politik hedeflere matuf kurgulanmış siyasal didişmelere meze yapılmasına müsaade etmeyin!
Bir kez daha uyarıyoruz: Kariyer başvurusu yapmış tek bir öğretmenimizin dahi 19 Kasım’daki gereksiz sınavla mağdur edilmesine göz yumulamaz! Sorumluları, bu mağduriyetin altında kalır!
Eğitim çalışanları emin olsun ki; Türk Eğitim Sen kariyer meselesinde 2005 yılından beri olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu hususunda da 23 Ekim 2018’den beri olduğu gibi; sosyal medya kampanyaları, çalıştaylar, etkinlikler ve eylemlerle ortaya koyduğu gayreti bundan sonra da kararlılıkla sürdürecektir.
Öte yandan ve özellikle bilinmesini istiyoruz ki; kariyer planlaması sürecine yönelik olarak gerek siyasi parti grup başkanvekilleriyle ve gerekse de Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer başta olmak üzere MEB üst düzey bürokratlarıyla kesintisiz yürüttüğümüz görüşmelerde, tek bir meslektaşımızın dahi mağdur edilmemesine yönelik tedbirlerin alınmasını ısrarla gündeme getirdik, gayretimizi son ana kadar da devam ettireceğiz.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın; Öğretmenlik Meslek Kanunu adına yakışır şekilde zenginleşecekse, bu, samimi sendikacılığın adresi Türk Eğitim Sen’in emeğiyle olacaktır.
Eğitim çalışanlarına söz veriyoruz; Öğretmenlik Meslek Kanunu başta olmak üzere, meslektaşlarımızın her talep ve beklentisinin sesi olmaya kararlılıkla devam edeceğiz! Bunu yaparken de ne sendikal bir taassuba ve ne de kurgulanmış siyasal operasyonlara asla geçit ve izin vermeyeceğiz.
BU İŞ SINAVLA OLMAZ! KARİYER BAŞVURUSU YAPMIŞ TEK BİR ÖĞRETMENİMİZ DAHİ MAĞDUR EDİLEMEZ!
