Bugün vicdanların ve akılların 6 Şubat 2023’ün takvim yaprağında; saatlerin ise 04.17’de kaldığı gün! Bugün büyük felaketin, 11 ili etkileyen ama tüm Türkiye’yi yıkan depremlerin yıl dönümü...
Tarih 6 Şubat 2023... Saat 04.17...
Türkiye için günün ilk ışıkları henüz doğmak üzereyken büyük felaket yerin derinliklerinden geldi. Milyonların telefonunu acı acı çaldıran o haber...
İlk belirlemelere göre merkez üssü Kahramanmaraş olan bir deprem yaşandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi’nin resmi verileri açıklayana kadar geçen birkaç dakikalık sürede tüm Türkiye’nin çok büyük olduğuna kanaat getirdiği deprem, 1 yıl önce tam da bugün bir kara bulut gibi çöktü üzerlerimize.
1 yıl önce bugün Türkiye gözyaşlarıyla uyandı.
1 yıl önce bugün Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır ve Elazığ yıkıldı.
1 yıl önce bugün yüz binlerce insan saniyeler içinde enkaz altında kaldı.
1 yıl önce bugün, milyonlarca aile parçalandı.
1 yıl önce bugün insanlar evsiz kaldı.
1 yıl önce bugün Türkiye’nin kalbinde tamiri mümkün olmayan bir yara açıldı.
Depremin üstünden 1 yıl geçti de acılar hâlâ dün gibi taze. Adıyaman’ın simgelerinden Saat Kulesi’nin saati milyonların kalbi gibi 04.17’de durmuş durumda. Türkiye’nin vicdanına her gün o büyük felaketi hatırlatıyor...
Öte yandan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın son açıklamasıyla öğrenmiş olduk ki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 canımız hayatını kaybetti, 107 bin 213 canımız ise yaralandı. 38 bin 901 binanın yıkımına sebep olan depremde sayısı belirlenemeyen belki de binlerce hayvan öldü ve binlercesi sahipsiz kaldı.
Depremin büyüklüğü, depremin hemen ardından yapılan saha araştırmalarında çok daha net bir şekilde görülmüş oldu. Yeryüzünün ne kadar kaydığı fotoğraflarla da ortaya konuldu.
AFAD’ın deprem sonrası hazırladığı ilk rapor, depremdeki yapısal hasarlara yönelik önemli ipuçları taşıyordu. Depremde binlerce binanın yıkılmasına ve bu nedenle on binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olan hasarlar madde madde sıralandı. İşte örnekleriyle hasarlar:
Yumuşak zeminler, geniş yarıklara sebep oldu.
Yapıların giriş katlarında giriş kat kolon boylarının sonraki kat kolon boylarına göre daha fazla olması nedeniyle karşılaşılan bir durum olarak biliniyor.
Birçok bina; kolon, perde, kiriş gibi yapı elemanlarının güçsüz yapılması nedeniyle çöktü.
Yapılan incelemelerde, kusurlu beton ve dere kenarından ya da denizden doğrudan alınıp kullanılan düz yüzeyli çakılların kullanıldığı, betonun sulanmadığı için yandığı, gevrek kırılmaların çokça yaşandığı tespit edildi.
Taşıyıcı sisteme ankrajı tam olarak yapılmamış dolgu duvarlarda, köşe birleşim yerlerinde ve çıkma kirişler üzerine oturmuş olan duvarlarda ciddi hasarlar tespit edildi.
Hasarlı yapılarda yapılan incelemeler sırasında, birçok yapıda düz donatı kullanıldığı, sargı donatı sayılarının az olduğu, donatı uçlarının konstrüktif gerekliliklere uyulmadan kıvrıldığı ya da hiç kıvrılmadığı, kolon kiriş birleşim bölgelerinin zayıf kaldığı, kimi donatıların paslandığı gözlemlendi.
Taşıyıcı duvarları taş, kerpiç ve biriket gibi malzemelerden oluşan yığma ve kargir yapılarda görünen hasarın en büyük nedeni; zemin oturmaları ile birlikte taşıyıcı olan duvarlarda kullanılan materyaleler arasındaki düşük aderans ve duvarların birleşim yerlerinde gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklandı.
AFAD, 6 Şubat'ta gerçekleşen iki depremin büyüklüklerini 7.7 ve 7.6, derinliklerini ise 8,6 ve 7 km olarak açıkladı. Peki uluslararası veriler bize deprem hakkında neler söylüyor?
ABD Jeoloji Ajansı (USGS) verilerine göre ise 6 Şubat’ta ilk depremin gerçekleştiği 04.17’den itibaren 11 saat içinde en küçüğü 5.7 olmak üzere yedi farklı büyük ve orta-büyük deprem gerçekleşti. Bu nedenle 6 Şubat depremleri için ilk günden itibaren bölgede büyük bir deprem zincirinden bahsetmek yanlış olmayacaktır.
Bölgede büyük bir deprem zincirinden bahsetmişken bir yandan da ilmek ilmek örülen dayanışma zincirinden de bahsetmek lazım. Gerek yurt içinden gerek yurt dışından binlerce insan deprem bölgesine akın etti. Kimi gönüllü olarak arama-kurtarma çalışmalarına katıldı; kimi evleri yıkıldığı için çadırlarda kalmak zorunda kalan insanların olduğu alanlarda elinden ne geliyorsa yaptı.
Bölgeye gelemeyenler ise bulundukları her alanda adeta seferberlik ilan etti. Türkiye’nin her ilinden deprem bölgesine yardımlar yağdı.
Bu yardımlar, ülke sınırlarını da aştı. Hem yurt dışında yaşayan Türklerden hem de uluslararası arenadan pek çok yardım gönderildi. Yapı mühendisleri, askerler, tıbbi uzmanlar, arama kurtarma köpekleri ve bağışlar...
İşte Türkiye’ye yardım eli uzatan bazı ülkeler:
Yaralarımızı birlikte sardık: Dünya, ‘büyük felaket’in ardından Türkiye için seferber oldu
305;ca herhangi bir afet ya da acil durumun meydana gelmesi durumunda 4R formülünü uyguluyor:
Aynı zamanda yerel veya bölgesel olayların takibini yapmak ve ulusal öneme sahip olayları yönetmek için ‘Ulusal Kriz Merkezi’ oluşturuldu.
Deprem denince akla ilk gelen ülkelerden biri de Japonya... Japonya, erken uyarı sistemleri ve JMA (Japonya Meteoroloji Ajansı) tarafından deprem gözlem ağları oluşturdu.
Japonya’da deprem skalasına göre 5 ve daha büyük sarsıntılarda, otomatik olarak sarsıntı uyarısının alındığı sismometreler sayesinde, bölgedeki vatandaşlara uyarı mesajları iletilebiliyor.