ADIYAMAN (PHA) - Ülkü Ocakları Adıyaman İl Başkanı Mustafa Altın düzenlenen törenle görevini Gölbaşı Ocak Başkanı Mehmet Ertürk'e devretti. Altın, MHP'den Besni belediye başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulundu.
Bir buçuk yıl Besni Ülkü Ocakları ve iki buçuk yıl Adıyaman Ülkü Ocakları İl Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Altın, Gölbaşı Ocak Başkanı Mehmet Ertürk'e il başkanlığı görevini devretti. 6 Şubat depremlerinde binası yıkılan ve uzunca bir süre Cumhuriyet İlkokulu önünde çadırda yardım faaliyeti yürüten Adıyaman Ülkü Ocağı, çoğunluğu öğrenci olan yüzün üzerinde üyesini kaybetmişti.
Depremde hayatını kaybeden yönetim kurulu üyelerinin ve öğrenci ağırlıklı mensuplarının yakınlarına ve Adıyamanlı vatandaşlara, Türkiye'nin tamamındaki Ülkü Ocaklılardan gelen yardımları dağıtmak üzere kısa sürede organize olan Ülkücüler, Ocak Başkanı Mustafa Altın liderliğinde Adıyaman'ın çok sayıda köyüne, hızlıca gelen yardımları dağıtarak halkın takdirini kazanmıştı.
Devir teslim töreninde bir konuşma yapan Altın, "Ülkü Ocakları Eğitim Kültür Vakfı Genel Başkanımız, Türk gençliğinin yüz akı, yol başçımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım beyefendinin emirleriyle şahsıma layık gördüğü, ömrüm boyunca da şeref nişanesi olarak taşıyacağım Ülkü Ocakları Adıyaman İl Başkanlığı görevim bugün itibariyle son bulmuştur. Her şeyimi borçlu olduğum, yeri gelip odalarında uyuyup varlığıyla ısındığım, sayesinde eğitim alıp bugünlere geldiğim Adıyaman Ülkü Ocakları'nın başkanlık vazifesini iki buçuk yıl sonra can kardeşim, Gölbaşı Ocak başkanımıza Mehmet Ertürk’e devretmiş bulunuyorum. İki buçuk yılda Allah şahittir ki ocağımızı bir adım ileriye taşıyabilmek için durmadan mücadele ettim. Geçen süre zarfında haftanın neredeyse her günü gittiğim yolu davamız uğruna bir şeref nişanesi bilip Adıyaman’da ben ülkücüyüm diyen her kapıyı çalmaya gayret ettim. İnsanları ayrıştırmadan davamız için mücadele etmiş herkese hürmet gösterip ocağımızı zihinlere nakşetmeye gayret gösterdim. Elbette ki, her insan gibi yanlışlarımız, kusurlarımız olmuştur. Şahsıma karşı yapılan tüm yanlışlıklara hakkımız helaldir. Kalplerini istemeden kırdığımız kim var ise de haklarını helal etsin. Lise yıllarından yetiştiğim il ocağın başkanlığı vazifesini bana nasip eden Cenab-ı Allah’a hamdolsun. Her daim hangi şart altında olursak olalım davamızın, liderimizin ve genel başkanımızın emrindeyiz. Mücadeleyle geçen bu süre zarfında benden desteklerini esirgemeyen başta genel başkanımız Ahmet Yiğit Yıldırım olmak üzere, 'ülkücü ülkücünün dağ gibi ardında durandır' düsturuyla bizleri yalnız bırakmayan genel başkan yardımcılarımıza il Ocak başkanlarımıza, göreve geldiğimiz ilk andan bugüne kadar benimle birlikte yılmadan mücadele eden il ocak yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Benimle birlikte görev yapan ilçe ocak başkanlarımıza ve her daim desteğini yanımda hissettiğim bize gönülden bağlı ülküdaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun." dedi.
Adıyaman Ülkü Ocakları İl Başkanı ve MHP Besni belediye başkan aday adayı Mustafa Altın, görevini Mehmet Ertürk'e devrettiği törende yaptığı konuşmasına şöyle devam etti:
"Ocak yönetimimizde, okul teşkilatlarımızda görev alan ve depremde yaşamını yitiren teşkilat mensuplarımıza yüze Allah'tan rahmet diliyorum. Onların şehit olduklarına inancımız tamdır. Rabbim hepsini Peygamberimize komşu etsin. Önce ailelerine ve sonra biz ülküdaşlarına şefaatleri nasip olsun. Adıyaman'da kaybettiğimiz tüm canların acısını halen çok derinden hissediyor ve yaşıyoruz. Tüm vatandaşlarımıza baş sağlğıı diliyorum, yaralılarımıza, hastalarımıza, uzuvları ampüte edilen herkese şifalar ve metanet diliyorum. Yaralarımızın sarılması için devlet millet el ele, hep birlikte çalışmaya ve Adıyamanımızı topyekün ayağa kaldırmaya kararlıyız. Depremin hemen ardından, Türkiye'nin her köşesinden ülküdaşlarımızın yardımımıza koşması, her gelenin arabalarıyla, minibüslerle, kamyon ve tırlarla gönderdiği yardımı köylerden başlayarak vatandaşımıza ulaştırmak için koşturması bu dönemde asla unutamayacağım bir hatıra olarak hafızamda yer etti. İyi ki, böyle şerefli ve kadirşinas bir davanın, fedakar bir teşkilatın mensubuyum. Rabbim bir daha hiçbirimize böyle acılar yaşatmasın. Ama yaşarsak da biliyorum ki, ülkücüler var ve dara düştüğümüzde imdadımıza koşacaklar. Ülkücüler sadece bu ülkenin 57. Alayı olmakla kalmamış, düşenin elinden tutan, imdadına koşan, varlığıyla umut olan bir davanın neferleridir. Var olsun gözümüzü açıp şereflendiğimiz ülkü ocakları. Bize makam verirken de bu dava bize göre en yüce bir davaydı, şimdi bir nefer olarak da en yüce davadır. Bilge Liderimizin sözleriyle hepinizi Allah’a emanet ediyorum, haklarınızı helal etmenizi rica ediyorum. Bir dava adamı, bir iman eri, bir inanç neferi bilir ve itimat eder ki, her akşamın bir sabahı, her yokuşun bir inişi, her zorluğun bir kolayı, her kahrın da bir lütfu olacaktır”.
Kaynak : PHA