Ağzında yemek tutan çocuklarda dişler daha kolay çürüyor

Ağzında yemek tutan çocuklarda dişler daha kolay çürüyor

Ağzında yemek tutan çocuklarda dişler daha kolay çürüyor
SAĞLIK 19.06.2024 11:21:47 66 0

Diş çürüğü oluşumunun gıda tüketimi ile yakından ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, gıdaların fiziksel ve kimyasal yapıları, tüketim zamanları, sıklıkları ve ağızda kalma sürelerinin diş sağlığı açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

İSTANBUL (İGFA) - Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Barış Karabulut, diş çürüğü oluşumunun, gıda tüketimi ile yakından ilişkili olduğunu belirtti.

Çürüklerin temel nedeni yetersiz diş fırçalama alışkanlıkları olarak bilinse de esas etken gıdalar olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Karabulut, "Beslenme, bireyin enerji üretimi ve yeni doku oluşumu için alması gereken maddelerin bütününü ifade ederken, diyet ise kişinin gün boyu tükettiği tüm gıdaların toplamıdır. Diyet ve beslenme arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Gıdaların fiziksel ve kimyasal yapıları, tüketim zamanları, sıklıkları ve ağızda kalma süreleri diş sağlığı açısından son derece önemlidir.” diye konuştu.

Özellikle çocuklarda bu konuda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Barış Karabulut, “Çocukların gün boyunca alabilecekleri gıdaların belirli saatlerde tüketilmesi önemlidir. Annenin hamilelik döneminde yeterli gıdaları alması, çocuğun diş gelişimi için son derece önemlidir.” dedi.

“Diş çürüğü ile ilgili yaygın yanlış inanışlardan biri, çürüğün genetik yani kalıtımsal olduğudur.” diyen Doç. Dr. Barış Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kalıtımsal olan faktörler tükürük yapısı, diş büyüklüğü, diş eksikliği ve fazlalığı gibi oluşumlardır. Çürük, kalıtımsal bir hastalık değildir. Çürük, ağızda bulunan gıdaların mikroorganizmalar tarafından asitle parçalanmasıyla diş yapısından mineral çözünmesi sonucunda oluşur. Dolayısıyla, çürük önlenebilir bir hastalıktır. Annenin hamileliği boyunca yeterli vitamin, mineral ve protein alması, çocuğun diş yapısının daha sağlıklı olmasını sağlar. Bu süreçte annenin dengeli ve yeterli beslenmesi, çocuğun ilerleyen yaşlarda diş sağlığı açısından önemli bir etkiye sahiptir. Hamilelik süresince yeterli besin alımının yanı sıra, annenin diş sağlığına da özen göstermesi gerekmektedir. Dişler çıktıktan sonra, çocuğun beslenmesi diş çürüğünün oluşup oluşmaması açısından kritik bir faktördür. Çocukların tükettikleri gıdaların türü, sıklığı ve ağızda kalma süreleri, diş çürüğü riskini etkiler. Şekerli ve asitli gıdaların sık tüketimi, diş çürüğü riskini artırırken, sağlıklı ve dengeli beslenme diş sağlığını korur. Bu nedenle, çocukların beslenme alışkanlıklarının doğru yönlendirilmesi ve diş bakımının ihmal edilmemesi gerekmektedir.”

Çocuklarda diş çürümesine neden olan birçok faktör olduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Karabulut, annenin hamilelik döneminde aldığı D vitamini, protein ağırlıklı beslenme, kalsiyum ve fosfat gibi mineraller ile çeşitli vitaminlerin alımının, çocuğun süt dişlerinin sağlığı açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekti.

Çocuğun kalıcı dişlerinin sağlığının ise doğumdan sonraki beslenmesi ile yakından ilişkili olduğunu belirten Doç. Dr. Karabulut, diş sağlığını korumak için öncelikle, ailelerin çocukları beslenme konusunda zorlamamaları gerektiğine vurgu yaptı.


Haber Kaynak : igf

İlginizi Çekebilir

Omuriliğine yerleştirilen pil sayesinde sağlığına kavuştu

Uzmanı öneriyor: Bu besinler vücudu serinletiyor

Astım ve KOAH hastaları klima kullanırken dikkat etmeli

Vali Varol, Başhekim Doç.Dr. Mehmet Şirik'i ziyaret etti

Vali Varol, yaralı askeri ziyaret etti

SANKO Üniversitesi Hastanesi diyetisyen kadrosunu genişletiyor

Dr. Ocakçı: Kan vermek can vermektir

Erkeklerde yeni moda gıdı estetği

Şanlıurfa’da bir ilk

‘Rezil olacağım’ düşüncesi sosyal anksiyeteyi tetikliyor!

KULAK BURUN BOĞAZ UZMANI DR HASAN SAMİ BİRCAN KULAK ZARINDA Kİ DELİK TEDAVİSİ

Yaz aylarında ishalden korunmanın yolları

Ameliyatsız estetik yöntemleri doğal güzelliğin korunmasını sağlıyor

Erken diye düşünmeyin, 3 yaşında kontrol şart…

Uzmanı uyardı: 'Astım ve KOAH hastaları klima kullanırken dikkat etmeli'