Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben nasıl Anteplilerin gözlerinden öpmeyeyim, Antepliler yalnız Antep'i değil, Anadolu'yu da kurtardılar. Millî Müdafaa'da öncü oldular” sözünü anımsatan Prof. Dr. Dağlı, Gaziantep’in kurtuluşunun sadece şehre değil, tüm ülkeye ilham kaynağı olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Dağlı, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu cennet vatan için savaşan kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.
Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak, programda, “Antep Harbi Öncesi ve Antep Harbinde Sağlık Hizmetleri” konulu sunum yaptı. Antep Harbi konusunda araştırmaları bulunan Dr. Bayrak, Osmanlı döneminde Antep’te Amerikan Tıp Fakültesi ve Hastanesi’nin olduğunu, Anadolu’da ilk tıp fakültesinin Amerikalılar tarafından 1872 yılında Antep’te açıldığını söyledi.
Antep savunmasına kadar Antep’te çok az Türk doktorunun görev yaptığını anımsatan Dr. Bayrak, “1879 yılında Antep’te baş gösteren çiçek salgını nedeniyle hastane kurulmasına karar verildi. 1904 yılında inşa edilen Beyaz ve Sarı adında 2 Türk Hastanesi vardı” ifadelerini kullandı. “Fransız işgali sırasında ‘çeteler Akyol Semtinde bulunan Türk Hastanesinde gizleniyor’ bahanesiyle 29 Temmuz 1920’de Fransızlar Türk hastanesini bombaladılar” diyen Dr. Bayrak, Türk hastanesi bombalanınca geçici olarak yaralıların Karagöz semtinde emniyet oteli yanında bulunan dispanserde tedavi edildiğini kaydetti.
Türk Hastanesini kullanma olanağı kalmadığından bir kısım yaralıların tedavilerinin gizlice Şehreküstü semtindeki Şıh Cami’nde yapıldığına dikkat çeken Dr. Bayrak, şöyle devam etti:
“Antep savunma sırasında Heyet-i Merkeziye tarafından Şehreküstü Semti’ndeki Şıh Cami avlusunda bulunan okul şehrin doğu yakasında ve düşman karargahına epey uzak olduğu için Müdafaa-i Milliye Hastanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Antep halkı Şıh Cami’ne evlerindeki yatakları getirerek koğuş haline dönüştürmüş, cami bahçesindeki okul ise idare binası, eczane ve ameliyathane olarak düzenlenmiştir. Hastanede gazlı bezin olmaması, hidrofil pamuğun pek az olmasına rağmen, eksik aletlerle karın ameliyatı ve beyin yaralanmaları tedavi edilmiştir.”
Eter ve kloroform olmadığından savaş sırasında yaralanan hastaların kol ve bacaklarının kalın iplerle bağlanarak kesildiğini, temizlenen yaraların serum bulunamadığından birçok yaralının tetanos olduğuna vurgu yapan Dr. Bayrak, dönemin koşullarını şöyle anlattı:
“Amerikan Hastanesi Baştabibinden bir miktar kloroform ve tetanos serumu istenmiş, işgalci Fransız ordusu komutanı tetanos serumu verilmesine izin vermiş fakat kloroforma engel olmuştur. Fransızlar, 16 Aralık 1920 Perşembe günü hastane üzerinde Hilal-i Ahmer bayrağı olmasına rağmen hastaneyi bombalamıştır.
Antep halkı dehşet ve korku içinde mağaralara sığınmak zorunda kalmıştır. Karanlık, rutubetli ve pis kokan mağaralara sığınan genç, ihtiyar, çoluk-çocuk ve kadınlar karanlık içinde günlerini geçirdikleri için burada göz hastalıkları, dizanteri ve uyuz gibi bulaşıcı hastalıklar baş göstermiştir.”
Sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan ve Antep Harbinin kolay kazanılmadığını, çekilen acılarla zorlukların unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini ifade eden Dr. Bayrak, sunumunu, “Bir avuç toprak parçasını vatan yapabilmek için canlarını feda eden kahraman şehitlerimize ve Antep Harbinde gecesini gündüzüne katarak hizmet veren tüm sağlık personeline Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek tamamladı.
Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, programın sonunda Dr. Samet Bayrak’a armağan ve teşekkür belgesi takdim etti. SANKO Üniversitesi Hastanesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve sunuculuğunu Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Ece Nida Kabakcı’nın yaptığı törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Kaynak : PHA