Elazığ TSO Başkanı, 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da detaylarını paylaştığı kur korumalı TL vadeli mevduat ve ekonomideki yeni düzenlemelere dair değerlendirmelerde bulundu.
ELAZIĞ / UHA
Ekonomi kanalı Bloomberg TV’ye konuk olan Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da detaylarını paylaştığı kur korumalı TL vadeli mevduat ve ekonomideki yeni düzenlemelere dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Arslan, “Döviz kurlarındaki oynaklıklar nedeniyle iş dünyasının fiyatlandırma yapamadığı ve piyasaların kilitlendiği bir dönemde atılan bu adımlar çok değerli olmuştur. İstikrar ve öngörülebilirlik ile yatırım, üretim, istihdam ve ihracat hedefine iş dünyasının daha fazla odaklanacağına inanıyoruz. Rekabetçi piyasa koşulların sağlanabilmesi için, süreçlerin iyileştirilerek sürdürülebilir kılınması, desteklenmesi ve ısrarcı olunması öncelikli beklentidir ” ifadelerinde bulundu…
Sis perdesinin kalkmasıyla ticaret yeniden normalleşmeye başladı…
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken ile birlikte ekonomi kanalı Bloomberg HT TV’de Zeliha Saraç’ın sunduğu 60 Dakika Programına konuk olan Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, 20 Aralık tarihinde açıklanan yeni ekonomi programı ve dövize yapılan müdahalenin iş dünyasına etkilerini değerlendirdi.
Başkan Arslan, kurlardaki yüksek dalgalanmaların piyasaları kilitlediğini ve iş yapma kabiliyetini ortadan kaldırdığına dikkat çekerek, “Bu belirsizlik ortamında bir çok firmamız maliyet muhasebesini yapamaz hale gelmiş ve fiyatlandırma yapılamadığından üretimimiz ya durdurmuş yada durma noktasına gelmişti. Genel ticaretin içindeki işletmelerimiz ise zararına satıştan kendilerini korumaya aldılar. Bu durum doğal olarak ticaretin durma noktasına gelmesine sebep oldu. Özellikle yüksek girdi maliyetleri nedeniyle inşaat sektörü tamamen durdu. Hem üretim hem de tedarik zinciri bu süreçte tamamen kırılma noktasına gelmişti. Ancak atılan bu adımlarla birlikte görüyoruz ki, öngörebilirliğin tesis edilmesi ile birlikte firmalarımız maliyetlerini yapıp fiyatlandırma yapabilmeye başladılar. İş dünyasının yeniden normalleşmeye başladığını görüyoruz.”
Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat hedefini destekliyoruz…
Başkan Arslan Merkez Bankasının 90 gün vadeli ihracat destek paketinin üretici ve ihracatçı için çok değerli olduğunu belirterek, “Hazine ve Maliye Bakanımız tarafından açıklanan ve 8 maddeden oluşan pakete baktığımızda yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz hafta finansmana erişmede ve fiyatlandırma yapmada zorlanan iş dünyası için 21 Aralık itibarı ile çok önemli bir süreç başladı. Merkez Bankasının 90 günlük ileri vadeli kur imkanı ile hammadde ithalatında ve ihracatta öngörülebilirlik oluştu. İmalatçı firmalarımız girdi maliyetlerinin kontrolünde çok büyük ıstırap yaşıyordu Merkez Bankasının bu desteği büyük bir rahatlama getirdi. İmalatçımız sabit fiyatla ithal ettiği hammaddesiyle üretimini yapabilir hale gelmiştir. KDV iadesi ile firmaların finansmana erişiminin de kolaylaştırıldığı bu enstrümanların her birini iş dünyası adına çok değerli görüyoruz. Finans sektörü de aşırı dalgalı olan kur döneminde kendini korumaya almıştı inanıyoruz ki, bu süreçte onlarda normalleşecek ve iş dünyasının taleplerini hızlıca karşılayacaktır. “
Artan enflasyon ortamında iş gücünün hayatını idame ettirmesi önemlidir…
Asgari ücrete yapılan düzenlemeyi de değerlendiren Arslan, “ Artan enflasyon ortamında iş gücünün hayatını idame ettirmesi önemli bir husustur. Hükümetimiz burada olumlu bir duruş ile beklentinin üzerinde bir zam yaptı. Bu zam iş gücünü mutlu etmiştir. Vergi indirim ile de işveren üzerindeki yükte azaltılmıştır. İhracatçı firmalarımızı asgari ücret artışının olumsuz yönde etkilemesini beklemiyoruz. Ancak özellikle ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmeler açısından bir yük getirerek bunların fiyatlara yansıması ve enflasyona neden olması muhtemeldir. Elbette iş gücünün refah seviyesinin artırılması ve hayatını idamesi bakımından bu artışın olumlu olduğu kanaatindeyiz” değerlendirmelerinde bulundu.
