Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Şimdi sorun şu: Acaba asgari ücretteki 2 TL ne?" başlıklı yazısı yazı kaleme aldı.
Yazısında asgari ücretteki 2 TL detayına değinen Karahasanoğlu, "Hani utanmasalar, “Mağazalar indirime gideceklerinde, ürünün fiyatı ucuz gibi görünsün diye, 1000 TL yerine, 999 TL diyorlar ya. İktidar da, asgari ücret çok gibi görünsün diye, 16.999 TL yerine, 17.002 TL olarak açıklama yapmış” diyecekler.." ifadelerini kullandı.
Asgari ücrette önemli olanın alım gücü olduğuna vurgu yapan Karahasanoğlu, "2002’de 25 kuruş. Asgari ücret 180 TL. Asgari ücret ile alabileceğiniz ekmek sayısı, 720. Bugün asgari ücret 17 bin 2 TL. Ekmeğin fiyatı 7.5 TL. Enflasyonu azdırabilir ama.. Yine de ihtimalen söyleyelim. Ekmek yeni dönemde, varsayalım 10 TL olsun.. Asgari ücret ile alacağınız ekmek sayısı, 1.700. 720 ekmek nerede, 1.700 ekmek nerede?" tespitinde bulundu.
Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı:
Son altı aylık enflasyon (Aralık ayı enflasyon rakamı belli olmadığı için tahminen söylüyorum) % 38 civarında..
Ama asgari ücret, 11 bin 402 TL’den 17 bin 2 TL’ye çıktı.
Zam oranı % 49 oldu..
Yapılan artışı şöyle netleştirelim: Enflasyon oranının asgari % 10 fazlası ile asgari ücret belirlendi..
Yıllık olarak baktığınızda..
Olumlu anlamda yükseliş çok daha belirgin görünüyor..
Geçen seneki asgari ücrete göre, bir yılda yapılan zam oranı, 8,506 TL’den 17 bin 2 TL’ye yükselişe göre, % 99 oluyor..
Hani 10 TL daha zam yapmış olsalardı, % 100’e tamamlamış olacaklardı..
Bir yıllık enflasyon rakamı ise, % 70 civarında..
Yıllık bazda da, enflasyonun % 20-30 üzerinde bir zam ile, asgari ücret belirlenmiş oldu..
Sonuç olarak..
İster dolar’a vurun.
İsterseniz euro’ya..
Cumhuriyet tarihinde asgari ücretin dolar bazında da, euro bazında da bu miktara çıktığı bir dönem yok..
“Asgari ücret yerinde mi sayacaktı. Enflasyon uçarken, tabii ki asgari ücret de artacak” diyenlere, “dolar bazında da arttı” diyorum..
Hem nasıl artış?
AK Parti iktidarı öncesindeki yıllarda asgari ücreti dolar bazında hesapladığınızda, 90 dolar, 100 dolar, bilemediniz 130 dolara denk geldiğini görüyorsunuz..
Seneler içinde, öyle dolaşıp duruyor..
Şu an asgari ücret, 578 dolar..
Yeter mi?
Avrupa’da, Amerika’da bu miktarın üç katından bahsediliyorsa, yetmez..
Ama kendi içinde sorguladığınızda, AK Parti asgari ücret 130 dolar ile iktidarı devir almış iken, bugün 578 dolara çıkarmış ise..
Varsayalım, yeni asgari ücret belirlenene kadar, bu miktar 500 dolara kadar inecek olsa bile..
Önceki dönemlerin dolar bazındaki asgari ücreti, bugün dört katına çıkarıldığına göre..
“Gidişat kötüye değil, iyiye” diyebiliriz..
“Yeterli olmasa da. Gidişat iyiye” diyebiliriz.
Ama kavga çıkartacaklar ya.
Asgari ücretin getirildiği miktarı itibarsızlaştıracaklar ya..
“17 bin 2 TL’deki 2 TL’nin anlamı ne?” diye, başladılar tartışmaya..
Hani utanmasalar, “Mağazalar indirime gideceklerinde, ürünün fiyatı ucuz gibi görünsün diye, 1000 TL yerine, 999 TL diyorlar ya. İktidar da, asgari ücret çok gibi görünsün diye, 16.999 TL yerine, 17.002 TL olarak açıklama yapmış” diyecekler..
Önceki asgari ücretin de, net 11 bin 402 TL olduğunu, önceki asgari ücrette de “2 TL”lik bir küsurat olduğunu hatırlatıp..
Bu 2 TL’ler üzerinden, 3. dünya savaşı çıkartacak olanları misketleri ile oynamaya terkedelim..
Biz, sürekli tekrarlanan “Önemli olan alım gücü” itirazına geçelim..
Evet, önemli olan, “alım gücü”dür..
AK Parti iktidara geldiğinde, asgari ücret ile kaç ekmek alınabiliyormuş.
Kaç yumurta alınabiliyormuş..
Kaç litre süt alınabiliyormuş.
Kaç kilo et alınabiliyormuş.
Kaç kilo peynir alınabiliyormuş..
Örnekleri çoğaltabilirsiniz..
Ama lütfen, “altın” demeyin..
Benim sinirimi depreştirmeyin..
Altın yenilmez, içilmez, giyilmez..
“Takılır” diyeceklere de söyleyeyim..
“Altın erkeğe haramdır.. Kadınlar için de, altın taktıklarında başları göğe ermez..”
Altının dünya piyasalarında da fiyatı anormal yükselmiş ise..
Altın, günlük hayatımızda sabahtan akşama kadar tüketilen bir ürün değil ise..
Onu kenara bırakmamız gerekmez mi?
Hemen herkesin, günde en azından bir ekmek tükettiğini dikkate alarak.
Bir yumurta.. Bir miktar et, bir miktar peynir tükettiğini..
Bir elbise giydiğini, bir ayakkabı ile dışarı çıkabildiğini.
Ve diğer zorunlu tüketim maddelerini dikkate alarak..
“2002’de ne idi, 2024’de ne oldu” karşılaştırmasını yapalım...
Yapacağımız kıyaslamada peşinen söyleyeyim..
Bana bir tane ürün gösteremezsiniz ki, 2002 yılında asgari ücret ile, bugünkünden fazla alınabilsin..
2002’deki asgari ücretle daha fazla almayı boşverin..
Arada bugünkü asgari ücret lehine, % 40’dan az fark olan bir tane bile ürün gösteremezsiniz..
Ekmek ile başlayalım..
2002’de 25 kuruş. Asgari ücret 180 TL.
Asgari ücret ile alabileceğiniz ekmek sayısı, 720.
Bugün asgari ücret 17 bin 2 TL. Ekmeğin fiyatı 7.5 TL. Enflasyonu azdırabilir ama.. Yine de ihtimalen söyleyelim. Ekmek yeni dönemde, varsayalım 10 TL olsun.. Asgari ücret ile alacağınız ekmek sayısı, 1.700.
720 ekmek nerede, 1.700 ekmek nerede?
2002’de 1 litre süt, 1 TL. O gün asgari ücret ile 180 litre süt alabiliyorsunuz..
Bugün ise, fiyatlar değişik ama, 1 litre süt için 30 TL fiyatı esas alalım..
Asgari ücret ile 560 litre süt alabilirsiniz..
180 litre nerede, 560 litre nerede..
Tabii ki insanlarımız çok daha fazlasına layık. Çok daha güzellerine layık..
Ama bu “layık olma”, sadece AK Parti iktidarı için geçerli olmasa gerek.
İnsanımız, Bülent Ecevit’in başbakan olduğu dönemde de, çok daha güzeline layıktı ama.
Halkımız Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığı döneminde de, çok daha iyisine layıktı ama..
Bu gerçekleştirilmedi.
Biliyorum, yazımın altına, okurlarımız(!) tarafından “emekli maaşından bahset” yorumları doldurulacak..
Azzz sonra..
Ona da sıra gelecek..
Ama üçkağıt yok.
2002’de emekli maaşı ne imiş, bugün ne, onun kıyaslamasını yapacağız.
Yok öyle, “2002’de asgari ücret şu kadardı. Bizim emekli maaşımız, asgari ücretin şu kadarı idi.. Şimdi bu kadar.. Bizim emekli maaşı, asgari ücretin şu kadarı” diyerek, konuyu saptırmak..
Siyasi iktidar, asgari ücretliye pozitif ayrımcılık uyguluyor.
Emekliye ise, o pozitif ayrımcılığın tamamını bugün için uygulayamıyor..
Ama dünkü maaşına enflasyonun altında da asla zam yapmıyor..
Kıyaslamayı doğru yapalım..
Aynı şartlardaki, 2002 yılında emekli maşı ile ne kadar ekmek alınabiliyordu, bugün ne kadar ekmek alınabiliyor?
Kaç litre süt alınabiliyordu, bugün kaç litre alınabiliyor..
Bu kıyaslamada geriye gidiş var ise, hepimiz karşı çıkalım.
Tabi önce, yeni emekli maaşlarının belirlenmesini de bekleyelim..
Kaynak Yeni Akit