Tarih: 23.06.2022 15:05

Bakan Bozdağ: Benim de vicdanım sızladı

Facebook Twitter Linked-in

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, son günlerde tartışmalara neden olan ‘haksız tahrik’ konusunun yeniden tartışılması gerektiğini belirterek, “Tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun işlenmesi halinde tahrik nasıl uygulanmalı? Ya da uygulanmamalı mı?” dedi.

ANKARA (İGFA) - Yargıtay’ın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi Ulusal İçtihat Forumu’nda konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, haksız tahrik konusunun tartışılmaya açılmasında fayda gördüğünü söyledi.

Bakan Bozdağ, son günlerde üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i öldüren Cemal Metin Avcı'ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi ve sonradan cezasının 23 yıla indirilmesiyle tartışma konusu olan 'haksız tahrik indirimi' konusunun yeniden tartışılması gerektiğini belirtti.

Bu konudaki tartışmaları faydalı gördüklerini ifade eden Bakan Bozdağ, "Doğru neticelerin ortaya çıkması hem Türkiye Büyük Millet Meclis’imize hem de içtihat oluşturan Yüksek Yargıtay'ımıza ve karar verici mahkemelerimize yol göstermesi bakımından elbette faydalı görüyoruz. Ama yüksek heyetinizin huzurunda ifade etmek isterim ki, haksız tahrikin uygulaması konusunda yaşanan tartışmalar, son Pınar Gültekin mahkemesinin kararıyla değil başkaca kararlarla da Türkiye'nin gündeminde çok yoğun yer aldı" diye konuştu.

Bakan Bozdağ, “Son tartışılan konuda elbette insan olarak benim de eminim ki pek çok kimsenin de vicdanı sızlamıştır” ifadesini kullandı.

BİZ KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELE KONUSUNDA KADINDAN YANA TARAFIZ.

Bu arada Adalet Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamalara göre, Türkiye’de kadın hakları ve kadına karşı şiddet konusunda son derece önemli adımlar attıklarını  kaydeden Bakan Bekir Bozdağ, hem Türk Ceza Kanunu, hem de diğer mevzuatlarda önemli değerlendirmeler ve değişiklikler yapıldığını kaydetti.

"Cinsel saldırı suçu dahil pek çok cinsel nitelikli suçların kadına karşı değil de âdâb-ı umumiye ve nizâm-ı aile aleyhine işlenen cürümler olarak nitelendirildiğini hep beraber gördük" diyen Bakan Bozdağ, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) bütün suçlar bakımından kadını birey kabul eden her suçun bu cinsel içerikli suçlar dahil âdâb-ı umumiye değil nizâm-ı aile aleyhine cürüm değil bizzat doğrudan kadın aleyhine işlenen suç olarak kabul eden ciddi bir felsefe değişikliğini beraberinde getirdi. Kasten adam öldürme suçunun üst soy ya da alt soydan birine karşı işlenmesi halinde bildiğiniz gibi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyordu. Yapılan son düzenlemelerle 5237’nin ilk hali ve devam eden yıllarda yapılan değişikliklerle eş ve boşanmış eş, kardeşe karşı işlenmesi halinde de nitelikli hal kabul edildi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yaptırımına bağlandı. Son yaptığımız düzenlemeyle de biliyorsunuz kadına karşı kasten öldürme suçunun işlenmesi halinde failin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağı çok açık ve net bir şekilde yasaya kondu. Bu, kadınlarımızı kasten öldürme suçuna karşı korumak için cezaların önleyici fonksiyonunun ceza yasamıza ve uygulamamıza yerleşmesi son derece önemli olduğunu buradan ifade etmek isterim" diye konuştu.

ELEŞTİRİLER YOL GÖSTERİCİ OLDUĞU TAKDİRDE YAPICI OLUR

Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı değerlendirilemeyeceğini net bir şekilde ifade ettiklerini kaydeden Bakan Bozdağ, "Yargının kararları elbette eleştirilebilir. Bunda hiçbir şey yok. Eleştiriler yol gösterici olur, yapıcı olduğu takdirde. Ama şunu unutmamak lazımdır ki, ilk derece mahkemesi bir karar verdiğinde bu nihai bir karar değildir. Sonuçta adı üstünde ilk derece mahkemesi kararıdır" dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —