Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesinin, seçim malzemesi yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, "Sığınmacıları bir plan çerçevesinde göndereceğiz." dedi.
Çavuşoğlu, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Bölgesinde seçim çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya'dan daha fazla oy çıkacağını gördüklerini söyledi.
Çavuşoğlu, seçmenlerin ikinci tur için de sandığa gitmesinin çok önemli olduğunu dile getirerek ilk tur da olduğu gibi sakin ve huzurlu bir seçim olmasını temennisinde bulundu.
Seçimlerde Türkiye'deki sığınmacı konusunun gündeme getirilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, "Sığınmacıların tamamen seçimi domine etmesini doğru bulmuyorum. Önemli bir sorundur. Suriye'deki kriz de önemli bir sorundur. Sığınmacı meselesi, düzensiz göçmen meselesi dünyanın da ciddi sorunlarından bir tanesidir. İnsanlığın ve ülkelerin karşı karşıya kaldığı sınamalardan bir tanesidir. Ve bu sorun dünyada artmaya da devam edecek. İyi yönetmek lazım." dedi.
Çavuşoğlu, Ak Parti'nin seçim gündeminde sığınmacı konusunun da yer aldığını kaydederek "Suriyelilerin geri gönderilmesinin seçim malzemesi yapılması doğru değildir. Bu ciddi bir çalışmayla olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'ye yeni göçmenlerin gelmemesi için gerekli tedbirleri aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, "İdlib'de yüz bin briket ev yaparak oradan göç baskısını engelledik. Diğer taraftan Suriye ve İran sınırlarına duvarlar örerek, akıllı kameralar koyarak ilave göçmen gelmesini engelledik. Ayrıca sınırımızın diğer tarafındaki mevcudiyetimiz bize göç baskısını da azalttı." ifadelerini kullandı.
"REJİMİN KONTROL ETTİĞİ YERLERE DE SURİYELİLERİ GÖNDERMEK İSTİYORUZ"
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde terörden temizlediği bölgelere 553 bin Suriyelinin geri gönderildiğini ve bir plan çerçevesinde bu sürece devam edeceklerini dile getirerek şöyle devam etti:
"Sadece güvenli yerlere değil rejimin kontrol ettiği yerlere de Suriyelileri göndermek istiyoruz. Bunun için de rejimle bir angajman başlattık. İçinde Rusya var, İran var. Elbette Suriye için de terörün temizlenmesi de hem güvenlik bakımından önemli, hem de Suriye'nin istikrarı bakımından, Suriye'nin bölünmemesi bakımından önemli. Rejimin kontrol ettiği yerlere, Suriyelilerin güvenli bir şekilde gönderilmesi için altyapının hazırlanması konusunda mutabık kaldık. Moskova'da en son yaptığımız dışişleri bakanları toplantısında mutabık kaldık ve bakan yardımcıları düzeyinde ilgili kurumlarında katılacağı bir komisyon kurma kararı aldık. Yani sonuçta Suriyelilerin geri gönderme konusunda biz zaten kararlıyız. İkincisi bunu ırkçı bir söylemle yapmıyoruz. Bunların da insan olduğunu unutmuyoruz."
Türkiye'deki Suriyelilerin büyük bir bölümünün ülkelerine dönmek istediğini söyleyen Çavuşoğlu, bu sürecin de uluslararası ve Türk kanunları çerçevesinde yapılması gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'deki Suriyelilerin çok önemli bir bölümünün ülkelerine geri gönderileceğini, bunun da bir plan çerçevesinde olacağını dile getirdi.
Çavuşoğlu, çok sayıda Afgan ve Pakistanlı kaçak göçmenleri de ülkelerine geri gönderdiklerini kaydetti.
"ANGAJMANIN SURİYE'NİN İSTİKRARINA KATKI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE OLMASI DAHA FAYDALI OLUR"
Moskova'da 10 Mayıs'ta yapılan Türkiye, Rusya, İran ve Şam Yönetimi arasında yapılan dörtlü dışişleri bakanları toplantısının ana gündem maddelerinden birinin de Suriyeli göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi konusu olduğunu aktaran Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun da desteğini alarak Suriye yönetiminin kontrol ettiği yerlere Türkiye'deki Suriyelilerin geri gönderilmesi için oluşturulacak yol haritasını hayata geçireceklerini söyledi.
Çavuşoğlu, Şam yönetiminin Arap Birliği'ne geri dönmesinin Suriye'deki savaşta sona doğru gidildiğini gösteren bir adım şeklindeki yorumlara katılıp katılmadığına yönelik soruya, "Eğer bu üyelik (Suriye yönetiminin Arap Birliği'ne dönmesi) Arap ülkeleriyle Suriye yönetiminin ilişkilerinin normalleşmesi siyasi süreci hızlandıracaksa tamam. Burada siyasi süreci hızlandırmadan ülkede bir iç uzlaşıyı BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde gerçekleştirmeden, kalıcı bir istikrar, barış olmaz. Dolayısıyla bu tür angajmanların da Suriye'nin istikrarına katkısı olmaz. Yani oldu bitti, unutalım, bundan sonra geçmişi boşver devam edelim anlayışıyla değil bu angajmanın Suriye'nin istikrarına katkı sağlayacak şekilde olması daha faydalı olur diye düşünüyoruz." cevabını verdi.
"(ÜMİT ÖZDAĞ) BİZDEN BAKANLIK İSTEDİĞİ İÇİN, CUMHUR İTTİFAKI OLARAK BUNU UYGUN GÖRMEDİK"
Sinan Oğan'ın Cumhur İttifak'ında olmasının kendilerine nasıl destek sağlayacağının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Oğan'ın ilkesel tutum sergilediğini belirterek, Oğan ile Cumhur ittifakının görüşlerinin örtüştüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile görüşmesinde bakanlık talebinde bulunduğunu hatırlatarak, "Bizden bakanlık istediği için, Cumhur ittifakı olarak bunu uygun görmedik, uygun görülmedi. Bu dönemde zaten makam mevki pazarlığı, yapmak isteyeni de yıpratır, bizi de yıpratır. Burada bir zafiyet görüntüsü de olur, mevki makam için olmaz bu." değerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, "Karabağ dahil Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü Ermenistan'ın tanıması Güney Kafkasya'da kalıcı bir barış için önemli." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, öte yandan kapsamlı barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasının faydalı olacağını vurguladı.
Azerbaycan-Ermenistan normalleşmesinin Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de olumlu etkileyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, "Teröristlerle ilgili diktikleri bu sözde anıtın da (Erivan'daki Nemesis Anıtı) kaldırılması lazım. Bu ilişkilerimizi olumsuz etkiledi ister istemez. Bunu bizim kabullenmemiz mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, öte yandan Hollanda'nın Maastricht şehir merkezinde yalnız halde bulunan, Türkçe konuştuğu ve depremzede olduğu iddia edilen çocuğun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı, 13 yaşında bir Suriyeli olduğunun tespit edildiğini söyledi.
YENİ DÖNEMDE AB İLİŞKİLERİ
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde yeni döneme ilişkin değerlendirme yapan Çavuşoğlu, AB'nin özellikle vize serbestisi ve Gümrük Birliğinin modernizasyonu konularında dahi sözünde durmadığını vurguladı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin AB'nin aldığı siyasi kararlarla donma noktasına geldiğini belirterek, 8 fasılın AB Komisyonu, 5 fasılın da Rum kesimi tarafından bloke edilmiş durumda olduğunu aktardı.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimlere Rusya'nın müdahalesi iddiaları ve Rusya'ya yaptırım uygulayacakları yönündeki açıklamalarının ardından mayısta yüzbinlerce Rus turistin Türkiye'yi tercih etmediğini kaydeden Çavuşoğlu, "İlk turda Cumhurbaşkanımız yüzde 49,52 alınca, 0,5'den az bir puan kalınca yüzde 50+1'e, Rusya'da bir hareketlilik başladı." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ardından Rus turistlerin farklı ülkelere gittiğini aktaran Çavuşoğlu, "Rus turisti bakımından Antalya ve Türkiye 2 ayı kaybetti. Oysa biz Antalya'ya baktığımız zaman tarihimizin en iyi ilk 3-4 ayını yaşadık, rakam bakımından. Ruslar da gelseydi bu artış geçen seneye göre yüzde 60 civarında olacaktı." ifadelerini kullandı.
Kaynak Türkgün Gazetesi