Başkan Gürkan,"Kıspeti alan herkes Kırkpınar'a katılmalı mıdır, katılmamalı mıdır?"

Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği ve Türkiye Güreş Federasyonu tarafından düzenlenen 2022 Yağlı Güreş Forumu’nda konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Toplumları ileriye bazen cesurlar taşır, cesaret taşır. Bizim artık Kırkpınar’la ilgili önemli bir karar verme noktasına gelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kırkpınar’a her kispetini alan pehlivan katılmalı mıdır, katılmamalı mıdır?” diyerek bu konuda bir karar verilmesini istedi.

Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği ve Türkiye Güreş Federasyonu tarafından 2022 Yağlı Güreş Forumu Antalya’da gerçekleştirildi.
 
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen foruma Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği Başkanı Yücel Yılmaz, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, Spor Toto Teşkilat Başkanı Bünyamin Bozgeyik, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya ile Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği Üyesi Belediye Başkanları, meclis üyeleri, güreşçiler ve güreş ağaları katıldı.

 
Forumda bir konuşma yapan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan 661. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 1-3 Temmuz 2022 tarihlerinde Sarayiçi Er Meydanı'nda gerçekleştirileceğini belirterek, katılımcılara Kırkpınar’ın tarihi hakkında bilgiler verdi.

Ata sporu yağlı güreşi yaşatmak ve geleceğe taşımanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Gürkan, “Yağlı güreş, Türk’ün ata sporudur. Milleti millet yapan ortak değerler vardır; dil gibi, din gibi, bayrak gibi, vatan gibi… Bu tür geleneksel etkinlikler de sizi ileriye taşıyan etkinliklerdir. Milletleri ileriye binalar, yollar taşımaz. Milletleri ileriye kültürü, sporu taşır. Siz sanatınızı, kültürünüzü ve sporunuzu yüceltirseniz, değer verirseniz, kadim hale getirirseniz, sizi millet olarak geleceğe taşıyacak olan onlardır. Kanunlar ve mevzuat elbette ki önemlidir, toplumsal yaşamı düzenler. Ama yüzyılların imbiğinden süzülerek, demlenerek gelen gelenekler ve görenekler her kanundan çok daha önemlidir. Bir kanunu parlamentoda oturursunuz, anlaşırsınız, bir saatte çıkarabilirsiniz. Ama bir geleneği oluşturmak on yıllar, yüz yıllar, bazen bin yıllar sürer. İşte yağlı güreş böyle bir gelenek. Bu milletin kılcal damarlarına kadar işlemiş, her etkinlikte ülkenin neresinden olursa, olsun sadece izlemek için gittiği bir ata sporundan bahsediyoruz” diye konuştu.

Türkiye’de 120 civarından yağlı güreşin yapıldığını ve güreşleri de belediyelerin desteklediğini belirten Gürkan, 2014 yılında kurulan Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği ile birlikte yağlı güreşin geleneksel yapısı içinde organize hale geldiğini ve bu anlamda daha düzenli bir kültürel altyapı oluştuğunu söyledi.
 
Yağlı güreşlere ağaların da ellerinden geldiğince destek olduklarını belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kendisini bu konuda en şanslı kişilerden biri olarak gördüğünü belirtti. Gürkan şöyle konuştu:

“Ağalarımızda ellerinden geldiği kadar destek oluyorlar. Belki de en şanslı Belediye Başkanlarından birisiyim. Seyfettin Selim diye bir görüş sevdalısı bulduk. Biz onu bırakmıyoruz, o bizi bırakmıyor. Kendisi ekonomik olarak biraz bizi zorluyor, 3 altın kemer aldı bizden. Bizdeki altın kemerlerle de gerçekten altın kemer.  Bizim başpehlivanlar için yaptırdığımız altın kemerler, 22 ayar ve 1 kilo 400 gram altından oluşuyor. Ağalar için yaptırdığımız da 1 kilo altından oluşuyor. Seyfettin Selim’e her 3 yılda bir altın kemer vermekten ekonomik olarak yoruldum ama mutlumuzun derseniz, böyle bir ağaya sahip olduğumuz için çok mutluyum ve gururluyum. Seyfettin Selim, tarihe geçti. 3 altın kemerli tek ağa. Ağların, ağası.”
 
Toplumları ileriye kuralların, anlaşmaların, uzlaşmaların ve fikirlerin taşıdığını da belirten Belediye Başkanı Recep Gürkan,  Kırkpınar özelinde önemli bir karar alma noktasına gelmeleri gerektiğini belirtti. Bu konuda katılımcılara, “Kırkpınar’a her kispetini alan pehlivan katılmalı mıdır, katılmamalı mıdır? Bunun tartışılmasını istiyorum” diye seslenen Gürkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
“Toplumları ileriye bazen cesurlar taşır, cesaret taşır. Bizim artık Kırkpınar’la ilgili önemli bir karar verme noktasına gelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunun tartışılmasını, olgunlaştıktan sonra da olumlu ya da olumsuz bir sonuca bağlanması gerektiğini düşünüyorum. Kırkpınar’a her yıl 2 bin 400 civarında pehlivan katılıyor. Kırkpınar’da her yıl 101 hakem görevlendiriyoruz. Kırkpınar’a katılan 2 bin 400 pehlivana, cazgırlara, hakemlere, yıllık Kırkpınar bütçemiz, geçen yıl 6 milyon TL harcadık biz. Hiçbir kurumdan da bu güne kadar tek kuruş almadık. 2015 yılında fondan 100 bin lira gönderdiler ben de iade ettim. Benim 100 bin TL’ye ihtiyacım yok, dedim.  Kırkpınar, yağlı güreşin zirvesidir. Kırkpınar’ın başpehlivanı, Türkiye’nin başpehlivanıdır, doğrudur. Kırkpınar zirve ise 14 boyda pehlivanlarımızı güreştiriyorsak, Kırkpınar’a her kispetini alan pehlivan katılmalı mıdır, katılmamalı mıdır? Bunun tartışılmasını istiyorum. Burada amacım ekonomik değil. 2 bin 400 yerine bin pehlivan katılsa da ben aynı harcamayı yapacağım.  Ama teknolojinin gelişmesiyle yapılan 120 güreşte her pehlivanın katıldığı güreşlerde, müsabakalarda ne başarılar elde ettiğini görecek imkanlara sahibiz. Acaba 14 boyun her birinde, baş ve başaltında tümünün ama diğer boylarda yıl içerisinde belli dereceler yapmış ya da yıl içinde gösterdiği performansa göre belli bir puanlama sistemi getirerek, sadece onların mı katılmasını sağlamalıyız? Bu Kırkpınar’a katılımın kalitesini de arttırır mı? Daha iyi güreşler de mi izleyebiliriz? Güreş Milli Takımımız var. Herkes katılabiliyor mu takıma? Hayır, bir takım değerlendirmelerden geçiyor. O yıl en başarılılar o takıma giriyor. Bu bütün spor dallarında böyle. Kırkpınar geleneklerine göre Kırkpınar güreşlerini Cuma namazından sonra başlatmamız lazım. Biz pehlivan sayısından dolayı sabah 8.30’da başlatıyoruz. Yetişmiyor çünkü. 2 bin 400 pehlivanı 3 günde güreştireceksiniz, Pazar akşamı da 5.30 gibi final güreşini yaptıracaksınız. Şuanda 2 bin 400 sayı.  Türkiye’de de zaten yaklaşık 3 bin tane pehlivanımız var. Bunun hem federasyonda hem birliğimiz de hem de camiamızda tartışılması ve bir sonuca bağlanması gerekiyor. Eğer Kırkpınar gerçekten zirveyse, olimpiyatsa bunun artık bir karar bağlanmasının zamanın geldiğini düşünüyorum" dedi