Çilek, domates, mantar ve bakla… Bahar ve yaz aylarında bu besinlere dikkat

Çilek, domates, mantar ve bakla… Bahar ve yaz aylarında bu besinlere dikkat

Çilek, domates, mantar ve bakla…  Bahar ve yaz aylarında   bu besinlere  dikkat
SAĞLIK 10.05.2022 14:47:00 189 0

Isınan havalarla birlikte tezgahlar da renklenmeye, bahar ve yaz ayları besinleriyle dolmaya başladı. Ancak bazı kişilerin bu sebze ve meyvelere karşı duyarlılığı olabiliyor. Bu konuya dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aliye Özenoğlu, en çok duyarlılık görülen besinlerin ise çilek, domates, mantar ve bakla olduğunu belirtiyor.

İSTANBUL İGFA- Yaza sayılı günler kaldı. Havalar yavaş yavaş ısınmaya başlamışken bahar ve yaz sebze meyveleri de tezgahlara gelmeye başladı. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aliye Özenoğlu, bahar/yaz sebze ve meyvelerine karşı bazı kişilerin duyarlılık gösterebileceğine, bu nedenle bu yiyeceklere karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Özenoğlu, en çok duyarlılık görülen besinlerin ise çilek, domates, mantar ve bakla olduğuna dikkat çekiyor.

DUYARLILIK ÇOCUKLUKTAN İTİBAREN GÖRÜLÜYOR 

Baklaya karşı bazı kişilerin duyarlı olduğu biliniyor. Ancak bunun dışında pek çok sebze ve meyveye karşı duyarlılık gösteren kişiler de var. Prof. Dr. Özenoğlu, yaz dönemi besinlerinden en fazla çilek, domates, mantar ve bakla duyarlılığına rastlandığını belirtiyor. Sebze ve meyve duyarlılıklarının ilk kez bebeklik ve çocukluk döneminde ortaya çıktığını söyleyen Özenoğlu, şöyle devam ediyor: “Herhangi bir besine karşı duyarlılık varsa söz konusu besinle ilk kez karşılaşıldığında yani yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar. Yaşamın erken dönemlerinde bebeğin gelişimi henüz devam etmekte olduğu için bazı besinlere karşı intolerans gösterebilir. Çilek, domates, süt, yumurta, fıstık, buğday unu gibi besinler bebeklik ve çocukluk döneminde en sık rastlanılan besin duyarlılıklarıdır. Bu besin duyarlılıklarından bazıları bebeğin büyüme sürecinde gelişiminin tamamlanması ile tamamen ortadan kaybolabilir ya da şiddeti giderek azalabilir. Ancak, doğumsal metabolizma bozukluğu (fenilketonüri, galaktozemi, fruktoz intoleransı, glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği (Favizm), çölyak hastalığı gibi) söz konusu ise vücudun kullanamadığı besinin ömür boyu diyetten çıkartılması gerekir.”

BULANTI, KUSMA,İSHAL GÖRÜLEBİLİR

Herhangi bir yiyeceğe karşı duyarlılığın nasıl anlaşılacağıyla ilgili de bilgi veren Özenoğlu, şunları söylüyor:

“Bebeklik döneminde duyarlı olunan besinlerle ilk kez karşılaşıldığında duyarlılığın türüne ve derecesine bağlı olarak bazı tepkiler görülür. Bu tepkiler bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemine ait bulgular, ciltte döküntüler veya solunum sistemi ile ilgili sorunlar şeklinde görülebilir. Bazı durumlarda nörölojik sisteme ait bulgular da ortaya çıkabilir. Özellikle doğumsal metabolizma hastalıkları olan fenilketonüri, galaktozemi, herediter fruktoz intoleransı gibi hastalıklarda, vücudun metabolik bozukluk nedeniyle kullanamadığı besine tekrar tekrar maruz kalması büyüme ve gelişme geriliğine neden olur. Suçlu besin ile karşılaşıldığında, vücudun göstereceği tepkiden söz konusu besine karşı bir duyarlılık olabileceği akla getirilmelidir. Kesin tanı ve uygun tedavi yaklaşımı için uzman kontrolü gerekir.”

TANIYA GÖRE UYGUN DİYET TEDAVİSİ YAPILABİLİR 

Prof. Dr. Özenoğlu, duyarlılık konusunu bir örnekle açıklayarak, baklaya karşı duyarlılığı olan birisi bilmeden bu besini yediğinde ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceğini şöyle anlatıyor: 

“Gllikoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği olan bir kimsenin bakla tüketmesi sonucunda kırmızı kan hücrelerinin hemoliz olması nedeniyle kanamaya eğilim artar ve anemi görülebilir. Hastalığın şiddetine (enzim eksikliğinin dercesine) göre bakla tüketimi sonucunda ortaya çıkabilecek tepkilerin şiddeti de değişiklik gösterir.” Bu konuda alınması gereken önlemlerle ilgili de bilgi veren Özenoğlu, “Kesin tanı, uzman değerlendirmesi ve yapılacak testlere göre koyulur. Tanıya göre uygun diyet tedavisi planlanır” diyor.

Haber Kaynak : igf

İlginizi Çekebilir

Ankara'da yerli otomatik şok cihazları (OED) devrede

Aile Hekimleri: Artık tükeniyoruz! Saçma yönetmeliği geri çekin

GEN, alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için geliştirilen SUL-238’in Faz 1 klinik çalışmasından elde edilen yeni olumlu sonuçları açıkladı

Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi: “HIV, Tüm Yaş Gruplarında Enfeksiyona Neden Olan Bir Virüstür”

Doç. Dr. İshak Şan: Kahta Devlet Hastanesi Anjiyo Ünitesi’nde Sona Gelindi

Doç. Dr. İshak Şan: Adıyaman’a 10 Yeni Ambulans Kazandırıldı

“Pankreas Kanseri Erken Belirti Vermiyor, Bu Yüzden Geç Teşhis Ediliyor”

SUT değişiklikleri Resmi Gazete'de... İlaç farkları, estetik ödemeler ve evde bakım kurallarına ayar

SGK'dan 15 ilaca geri ödeme müjdesi... Kanser tedavisi ve kronik hastalıklarda erişim kolaylaşacak

Koruyucu sağlığa ayrılan pay yetersiz, aile hekimleri zorda

No Touch Lazer ile Gözlüksüz Hayata Temassız Geçiş

Dünya Diyabet Günü’nde tarama seferberliği

Soğuk Havalarla Birlikte Akciğer Enfeksiyonlarına Dikkat!

16 bin 400 hasta immünoterapi ilaçlarından yararlandı

Uzm. Dr. Orhan Özdemir: Organ Bağışı, Yeni Bir Yaşamın Filizlenmesidir