Anaç, olayın yalnızca bir yardım girişimine değil, insanlık onuruna yönelik açık bir saldırı olduğunu ifade etti.
Gazze halkına umut ulaştırmayı hedefleyen Madleen gemisinin “vicdanların sessiz çığlığı” olduğunu belirten Anaç, İsrail’in bu müdahalesiyle sadece ambargoyu değil, merhameti de kuşatma altına aldığını söyledi.
“Bu hukuksuzluk, Birleşmiş Milletler kararları hiçe sayılarak gerçekleştirilmektedir. Adaleti temsil etmesi gereken uluslararası kurumlar ise sessiz ve etkisiz bırakılmaktadır,” diyen Anaç, uluslararası sistemin bu tür ihlaller karşısındaki suskunluğunu da eleştirdi.
Anaç açıklamasında, Amerika Birleşik Devletleri’nin bu müdahaleye verdiği desteğin, “adaletin değil, güçlünün yanında saf tutulduğunu bir kez daha gösterdiğini” ifade etti.
“Madleen durduruldu, ama insanlık susmayacak,” sözleriyle açıklamasını sürdüren Anaç, dünya kamuoyunu bu adaletsizliğe karşı sessiz kalmamaya çağırdı.
“Zulmün karşısında susmak, mazlumu değil zalimi güçlendirir. Dünya artık bu adaletsizliğe dur demeli. Çünkü sessizlik, suça ortaklıktır,” dedi.
İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına yönelik tepkiler Türkiye'nin dört bir yanında sürerken, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları da uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor.