Dikkat! “Az miktardan bir şey olmaz” demeyin!

Dikkat! “Az miktardan bir şey olmaz” demeyin!

Dikkat! “Az miktardan bir şey olmaz” demeyin!
SAĞLIK 15.01.2025 13:59:49 302 0

Çağımızın önemli bir sorunu olan besin alerjisi son yıllarda çocuklarda daha yaygın görülüyor. Yapılan araştırmalar; çocuklarda besin alerjisinin son 20 yıl içinde 2-3 kat arttığını gösteriyor.

İSTANBUL (İGFA) -  Dünyada ve ülkemizde her 100 çocuktan yaklaşık 8’inde besin alerjisi oluştuğu belirtiliyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde şehirleşme, hareketsiz yaşam gibi yaşam tarzındaki değişiklikler, hava kirliliği, kimyasal maruziyet gibi çevresel faktörler, çocukların mikroorganizmalar ile yeterince temas etmemesi, cilt veya bağırsak gibi koruyucu yapıların zarar görmesi ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, çocuklarda gelişen besin alerjisinin temel nedenlerini oluşturuyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Dr. Ezgi Topyıldız,  bağışıklık ve sindirim  sistemi henüz tam olarak olgunlaşmadığı için besin alerjisine en sık bebeklik ve erken çocukluk dönemi olan ilk 3 yaşta rastlandığına dikkat çekerek,   “Besin alerjisi çocuğun beslenmesini kısıtlayarak büyüme ile gelişmeyi olumsuz etkileyebiliyor ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabiliyor, dahası nefes darlığı gibi ciddi reaksiyonlar oluşturabiliyor. Bu nedenle çocuğunda besin alerjisi olduğunu düşünen ebeveynlerin hemen bir çocuk alerji hekimine başvurmaları gerekiyor. Besin alerjisi ebeveynleri çok kaygılandırsa da aslında doğru tanı, güvenli bir diyet ve acil durum hazırlığıyla çocukların sağlıklı bir yaşam sürmeleri sağlanabiliyor” diyor. 

 Alerjiye neden olan 170’ten fazla besin tanımlanmış! 

Günümüze kadar, besin alerjisine neden olabilen 170’ten fazla besin tanımlanmış. Çocuk Alerjisi Uzmanı Dr. Ezgi Topyıldız, ancak bu besinlerin sadece bazılarının yaygın olarak alerjiye yol açtığını belirterek, “Çocuklarda en sık alerjiye neden olan besinler; inek sütü, yumurta, soya, buğday, yer fıstığı, kuruyemişler, balık ve kabuklu deniz ürünleridir. Bunlar arasında yer fıstığı ve kabuklu deniz ürünleri daha ciddi reaksiyonlar oluşturabiliyor” bilgisini veriyor.  

 Sadece koklamak bile yeterli gelebiliyor! 

Bazı besin alerjileri ilerleyen yaşla birlikte kaybolabiliyor. Özellikle süt, yumurta ve buğday alerjisi olan çocukların önemli bir kısmında bu alerjenler gerileme eğiliminde oluyor. Bununla birlikte yer fıstığı, kuruyemiş, balık ve kabuklu deniz ürünleri gibi besinlere karşı olan alerjiler yaşam boyu devam edebiliyor. Besin alerjisi oluşması için her zaman besinin yenmesi gerekmiyor. Bazı durumlarda besinin kokusunu solumak veya deriye temas etmesi de alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. 

TEDAVİDE 5 KRİTİK KURAL! 

Besin alerjisinin tedavisinde en temel hedef, çocuğun güvenliğini sağlamak ve yaşam kalitesini artırmak. Çocuk Alerjisi Uzmanı Dr. Ezgi Topyıldız, besin alerjisinin tedavisinde 5 kritik kuralı şöyle özetliyor: 

Alerjen besinin diyetten çıkarılması 

Alerjiye neden olan besin veya besinler diyetten tamamen çıkarılıyor. Ebeveynlere etiket okuma alışkanlığı kazandırılıyor ve besinlerin gizli kaynakları hakkında bilgi veriliyor. Çocuğa, yaşına uygun şekilde, hangi besinlerden kaçınması gerektiği anlatılıyor. 

Beslenme ve takviye planı 

Alerjen besinin diyetten çıkarılmasıyla gelişebilecek besin eksikliklerini önlemek amacıyla çocuğa özel beslenme planı oluşturuluyor. Örneğin, süt alerjisi olan çocuklarda kalsiyum ve D vitamini takviyeleri gerekebiliyor. 

Acil durum yönetimi

Ciddi reaksiyon riski taşıyan çocuklar için adrenalin oto-enjektörleri reçete ediliyor. Aileler, bakıcılar ve okuldaki yetkililer çocuğun besin alerjisi konusunda bilgilendiriliyor ve acil durumlarda nasıl müdahale edileceği öğretiliyor.

Oral immünoterapi (OIT) 

Tercihen 4 yaş üzerinde, besin alerjisi gerilememiş olan çocuklarda, doktor kontrolünde, düşük dozlarla başlanarak, alerjen besinin toleransının artırılması hedefleniyor. Dr. Ezgi Topyıldız, bu sayede bağışıklık sisteminin zamanla alerjen besini "tanımaya" başladığını ve tepkilerini azalttığını belirterek, “Bu yöntemle, özellikle yer fıstığı, süt ve yumurta gibi yaygın alerjenlere karşı kazara maruziyet durumunda oluşabilecek hayati tehlikenin azaltılması sağlanıyor. Yöntem sayesinde çocuk ve ailesinin günlük yaşam kalitesi önemli ölçüde artıyor” diyor. 

Düzenli takip 

Besin alerjisi zamanla kaybolabildiği için çocuğun düzenli olarak çocuk alerjisi uzmanı tarafından takip edilmesi gerekiyor. 

Haber Kaynak : igf

İlginizi Çekebilir

Akıllı telefon ve bilgisayar kullanımı boyun sağlığını tehdit ediyor

Ankara'da yerli otomatik şok cihazları (OED) devrede

Aile Hekimleri: Artık tükeniyoruz! Saçma yönetmeliği geri çekin

GEN, alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için geliştirilen SUL-238’in Faz 1 klinik çalışmasından elde edilen yeni olumlu sonuçları açıkladı

Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi: “HIV, Tüm Yaş Gruplarında Enfeksiyona Neden Olan Bir Virüstür”

Doç. Dr. İshak Şan: Kahta Devlet Hastanesi Anjiyo Ünitesi’nde Sona Gelindi

Doç. Dr. İshak Şan: Adıyaman’a 10 Yeni Ambulans Kazandırıldı

“Pankreas Kanseri Erken Belirti Vermiyor, Bu Yüzden Geç Teşhis Ediliyor”

SUT değişiklikleri Resmi Gazete'de... İlaç farkları, estetik ödemeler ve evde bakım kurallarına ayar

SGK'dan 15 ilaca geri ödeme müjdesi... Kanser tedavisi ve kronik hastalıklarda erişim kolaylaşacak

Koruyucu sağlığa ayrılan pay yetersiz, aile hekimleri zorda

No Touch Lazer ile Gözlüksüz Hayata Temassız Geçiş

Dünya Diyabet Günü’nde tarama seferberliği

Soğuk Havalarla Birlikte Akciğer Enfeksiyonlarına Dikkat!

16 bin 400 hasta immünoterapi ilaçlarından yararlandı