Dr. Işıkoğlu: 50 yaş üzerini tehdit eden sarkopeniyi önlemek mümkün

İSTANBUL (PHA) - Yaşlıların kâbusu olan düşmenin hayati riskleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Uzman Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, 50 yaş üzerindeki kişileri tehdit eden ve yaşla birlikte kas kütlesi ve gücünde azalma olarak tanımlanan sarkopeninin ö

Dr. Işıkoğlu: 50 yaş üzerini tehdit eden sarkopeniyi önlemek mümkün
SAĞLIK 29.07.2024 09:06:29 285 0

İç Hastalıkları Uzman Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu sarkopeni ile ilgili bilgi verdi. Yaşlanma sürecinin kaçınılmaz bir parçası olan sarkopeninin etkilerini azaltmanın mümkün olduğunun altını çizen Işıkoğlu, "Sarkopeni, yaşla birlikte kas kütlesi ve gücünde azalma olarak tanımlanan bir durumdur. Bu durum genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülmeye başlar ve yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olarak kabul edilir. Sarkopeninin belirtileri arasında kas kütlesinde belirgin azalma, kas gücünde azalma ve çabuk yorulma, fiziksel aktivitelerde zorluk (merdiven çıkmak, ağır nesneler taşımak), denge kaybı ve düşme riski artışı ile genel olarak fiziksel performansta azalma bulunur. Bu belirtiler başlangıçta fark edilmeyebilir ancak zamanla daha belirgin hale gelir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir” diye konuştu.
"Menopoz süreci hızlandırabilir"
Sarkopeninin başlıca nedenleri arasında yaşlanma, fiziksel aktivite eksikliği, yetersiz beslenme, hormonal değişiklikler ve kronik hastalıkların yer aldığının altını çizen Işıkoğlu, “Yaşlanma süreci doğal olarak kas hücrelerinin kaybına ve kas liflerinin incelmesine yol açar. Sedanter yaşam tarzı kas kütlesi kaybını hızlandırır. Ayrıca, protein ve diğer önemli besin maddelerinin yetersiz alımı kas sağlığını olumsuz etkiler. Özellikle erkeklerde testosteron seviyesindeki azalma, kadınlarda ise menopoz sonrası östrojen seviyesindeki düşüş sarkopeniye katkıda bulunabilir. Diyabet, kronik böbrek hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklar da kas kaybına neden olabilir” dedi.
"Denge egzersizi düşme riskini azaltır"
Sarkopeni ile mücadele etmek ve kas kaybını en aza indirmek için düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Işıkoğlu, “Ağırlık antrenmanları, kas kütlesini artırmak ve gücü korumak için önemlidir. Haftada en az iki kez yapılması önerilir. Aerobik egzersizler, yürüyüş, koşu, bisiklet gibi kardiyo egzersizleri de genel sağlık için faydalıdır ve kas kaybını yavaşlatabilir. Yoga ve pilates gibi esneklik ve denge egzersizleri de düşme riskini azaltır. Kas kütlesini korumak için günlük olarak yeterli miktarda protein almak önemlidir. Özellikle hayvansal protein kaynakları (et, balık, süt ürünleri) ve bitkisel proteinler (baklagiller, soya ürünleri) tercih edilmelidir. D vitamini ve kalsiyum, kas ve kemik sağlığı için kritiktir. Güneş ışığı, süt ürünleri ve takviyeler D vitamini kaynağı olarak önerilir. Ayrıca, antioksidanlar ve omega-3 yağ asitleri inflamasyonu azaltabilir ve kas sağlığını destekleyebilir. Balık, ceviz, keten tohumu ve çeşitli meyve ve sebzeler bu besinleri içermektedir” ifadelerini kullandı.
 

Kaynak : PHA

İlginizi Çekebilir

Ankara'da yerli otomatik şok cihazları (OED) devrede

Aile Hekimleri: Artık tükeniyoruz! Saçma yönetmeliği geri çekin

GEN, alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için geliştirilen SUL-238’in Faz 1 klinik çalışmasından elde edilen yeni olumlu sonuçları açıkladı

Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi: “HIV, Tüm Yaş Gruplarında Enfeksiyona Neden Olan Bir Virüstür”

Doç. Dr. İshak Şan: Kahta Devlet Hastanesi Anjiyo Ünitesi’nde Sona Gelindi

Doç. Dr. İshak Şan: Adıyaman’a 10 Yeni Ambulans Kazandırıldı

“Pankreas Kanseri Erken Belirti Vermiyor, Bu Yüzden Geç Teşhis Ediliyor”

SUT değişiklikleri Resmi Gazete'de... İlaç farkları, estetik ödemeler ve evde bakım kurallarına ayar

SGK'dan 15 ilaca geri ödeme müjdesi... Kanser tedavisi ve kronik hastalıklarda erişim kolaylaşacak

Koruyucu sağlığa ayrılan pay yetersiz, aile hekimleri zorda

No Touch Lazer ile Gözlüksüz Hayata Temassız Geçiş

Dünya Diyabet Günü’nde tarama seferberliği

Soğuk Havalarla Birlikte Akciğer Enfeksiyonlarına Dikkat!

16 bin 400 hasta immünoterapi ilaçlarından yararlandı

Uzm. Dr. Orhan Özdemir: Organ Bağışı, Yeni Bir Yaşamın Filizlenmesidir