Cihaz sayesinde nefeste bulunan uçucu organik molekülleri hassas bir şekilde ölçerek, hastalıkların erken dönemde teşhisine yönelik önemli bilgiler elde edebileceğini anlatan Prof. Dr. Saygılı, “Kronik hastalığı olan kişilerde bazı kan parametrelerinin kontrolü, kan alma yöntemiyle değil, nefesten ölçülerek takibi yapılabilecektir” dedi.
Prof. Dr. Saygılı, cihaz sayesinde metabolizma sonucu ortaya çıkan ve nefesle atılabilecek formdaki kimyasalların kantitatif (sayısal değeri) analizlerinin yapabileceğini, cihazın, tasarımı bakımından kolay taşınabilir ve tekrar kullanılabilir olmasının da hastaya büyük konfor sunacağına vurgu yaptı.
Günümüz koşullarında insanların, evde tansiyon, kan şekeri gibi sağlık kontrollerinin takibini evde konfor alanlarında kendilerinin yapabildiği gibi elektronik burun cihazları sayesinde var olan hastalıkların takibini de yapabileceklerini belirten Prof. Dr. Saygılı, şunları kaydetti:
“Günümüzde sağlık hizmetlerinin mobil teknolojilerle entegre gelişimi sürecinde tıp-mühendislik kurgusu içerisinde yürüyecek çalışmalara katkı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle özellikle dijital sağlık (tele-tıp, mobil sağlık) uygulamalarında sağlık hizmetlerin ekonomik boyutuna avantajlar sağlayacaktır.”
Cihazın; patent, tescil ve klinik çalışmalarının devam ettiğini ve başarılı bir girişim olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Saygılı, şöyle konuştu:
“Dünyanın hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiği günümüzde toplumların her alanda ilerleme sağlayabilmesi için üniversite-sanayi iş birliği büyük önem taşımaktadır. Küresel rekabetçilik endeksinde önde olan ülkeler bilim ve mühendislik eğitimini tıp eğitiminin ayrılmaz birer parçası görerek kendi tıp geleneklerine yeni yön veriyorlar.
Bugün kullandığımız kalp pilleri, beyin pilleri, stentler, kataterler ve bunun gibi sağlık ürünleri aslında birer tıp, temel bilim, bilgisayar ve mühendislik alanı ürünleridir. Bu nedenle klinik bilimlerin ihtiyaçlarından doğmuş, temel bilim ve mühendislik ürünlerinin kurgulanması ve bu yöndeki çalışmalar tematik üniversitelerin önem verdiği kriterlerin en başında gelmektedir.
Üniversite olarak bu ilke doğrultusunda klinik bilimlerin ihtiyaç duyduğu mevcut ürünlerin daha iyilerini yapmak ve geliştirmek için klinik bilimler, temel tıp bilimleri, temel bilim ve mühendislik alanlarını birbirlerinden ayrı görmüyor ve multidisipliner iş birliği içerisinde yeni ve değişen dünya koşullarına uygun ürünleri insanlığın hizmetine sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Kaynak : PHA