Sağlık kolunda faaliyet gösteren birçok sendika,oda ve derneğin17-18 Şubat'ta iş bırakma kararı aldığını açıklamasının ardından bugün iş bırakma kararına uyarak hekimler Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı
Basın açıklamalarını Adıyaman Aile Hekimleri Derneği Genel Sekreteri Dr.Abdullah Çolak ve Hekim-sen üyesi Acil Tıp Uzm.Dr.Mine Kayacı Yıldız dillendirdiler.
ADAHED Genel Sekreteri Abdullah Çolak,birinci basamak sağlık hizmetlerinin verildiği aile sağlığı merkezlerinin bakanlık tarafından kaderine terk edildiğini,yaşanan onca şiddet olayına,artan iş yüküne,yüksek enflasyon karşısında eriyen aile hekimi maaşlarına ve aile sağlığı merkezi gider ödemelerine bakanlığın çözüm bulma arayışında olmamasına tepki gösterirken şöyle konuştu:
Aile hekimleri olarak son bir yıl içerisinde tüm yurtta 4 defa iş bırakıp, 3 defa miting yaparak kamuoyuna ve sağlık bakanlığına sesimizi duyurmaya çalıştık. Sağlık bakanlığı halen bizleri duymamak, verdikleri sözlerde durmamak, aile hekimliği sistemini çökertmekte ısrar etmektedir.
Sağlıkta dönüşüm ile birlikte verilen sözler unutulmuş, aile sağlığı merkezleri modernize edilmek yerine kaderlerine terk edilmiştir. Birçok aile sağlığı merkezi fahiş artan elektrik, doğalgaz faturalarını ödeyememekte, artan personel giderlerini karşılayamamaktadır. Yakın zaman içerisinde Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan ve ücretleri aile hekimleri tarafından karşılanan 20.000 ’e yakın yetişmiş sağlık çalışanı işsiz kalacak, aile sağlığı merkezlerinde verilen birçok hizmet durma noktasına gelecektir.
Pandemi döneminde bile, negatif performansa dayalı angaryalar arttırılarak aile hekimleri değersizleştirilmiştir.
Sayın sağlık bakanı;
Son bir ay içerisinde 197 ve Son bir yıl içerisinde ülkesini terk eden binlerce hekim, sizlerin eseridir.
Günübirlik politikalara alet edilmiş aile hekimliği sistemi istemiyoruz
Yapılan mevzuat düzenlemesi ile yüzlerce meslektaşımızı kaybettiğimiz bir dönemde, moral ve motivasyonumuz yok edilmiş sözleşme feshi baskısı altında hizmet sunmamız istenmiştir.
Aile hekimlerine uygulanan bu orantısız ceza ve baskının gerekçesini anlamakta zorlanıyoruz.
Buradan açık bir şekilde haykırıyoruz. Bizlere hak görülen bu Ceza yönetmeliğini, istemiyoruz!
ŞİDDETE UĞRAYAN HEKİM VE DİĞER SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN ADALET İSTİYORUZ;
Kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen Hekim ve diğer sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır. Hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırıcı söylemlerden derhal vazgeçilmelidir. Arttırılmış cezalarla Etkin Sağlıkta Şiddet Yasası çıkartılmalı adli merciler sağlıkta şiddet durumunda kanunları şiddeti caydırıcı ve etkili bir şekilde uygulamalıdır.
Aksi takdirde bu şiddetin faili siz olacaksınız.
Aile hekimleri olarak Taleplerimiz çok net;
1-) Etkin bir sağlıkta şiddet yasası ve bu yasaları uygulayan adalet sistemi istiyoruz.
2-)30 Haziran 2021 tarihli ödeme sözleşme yönetmeliğinin geri çekilmesini ya da önerilerimiz doğrultusunda revize edilmesini istiyoruz.
3-)Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak makul bir ödeme, hak ettiğimiz bir emeklilik yaşamı istiyoruz.
4-)Aile sağlığı merkezi gider ödemelerinin, ASM gider artışına paralel olarak artırılmasını istiyoruz.
Hekim-Sen Üyesi Acil Tıp Uzm.Dr.Mine Kayacı Yıldız ise bir hekimin kolay yetişmediğini ancak ülkemizde hekimlerin kıymetinin bilinmediğini,yöneticilerin hekimlerin itibarsızlaştırılmasına ve şiddete uğramasına göz yumduğunu belirterek şöyle konuştu : Ben;
“Kutsal bir mesleği icra edeceğim, ülkeme ve insanıma faydalı olacağım!” gayesiyle gençliğini heba etmiş, hayatını bilime ve insanlığa adamış, amacına ulaştığında mesleğe kutsal hekimlik andı içerek başlamış ve senin sağlığını senden bile daha çok dert edinme erdemini göstermişken…
Sen;
Bana ya sözlü/fiziki şiddet uyguladın ya da çarşıda/pazarda sebebini sormadan araya gövdeni koyacağın kavgalar varken, şiddete konu “görevi başındaki bir hekim olan ben” olunca
ÖLDÜRÜLMEME bile ses çıkarmadın…
Ve Siz Sayın Yetkililer;
Bu ülkenin en çetin sınavlarına, en sıkıntılı eğitim sürecine göğüs germiş olan bizleri,
Yoksulluk sınırının altında maaşa
Birbirimizle yarışalım, sizi unutalım diye performansa
Emeklilikte dahi çalışmaya
Akla zarar, hukuka aykırı yollarla edindiğiniz şikayetlerle uğraşmaya
Tüketici mahkemelerinde görülen astronomik tazminat davalarına
Vatan toprağından ayrılmak maksadıyla yabancı dil kurslarına
Dövülmeye, sövülmeye, hatta öldürülmeye mahkum ettiniz!
İnsan doğasına aykırı çalışma koşullarından eve dönerken uyuyakalıp can verdirttiniz!
Mustafa Kemal Atatürk kendisini bize emanet etmenizi emretmişken siz, bizi kime emanet ettiniz?
İşte bu sebeplerle BİZ;
Çağdaş ülkeler düzeyinde hekimlik ve emeklilik, hekimlik meslek onuruna yakışır bir hayat, öldürülme korkusu yaşamadan, yaşatmak üzerine kurulu mesleğimizin hakkıyla icrası için…
GERÇEK ANLAMDA BİZİ TEMSİL EDEN, HEKİMSEN YÖNETİM KURULUNUN ALMIŞ OLDUĞU 17 NO’ LU KARARI DOĞRULTUSUNDA İŞ BIRAKIYORUZ.
Bu ilk eylemimiz değil, yukarıdaki problemler çözüme kavuşturulmadığı sürece de SON OLMAYACAK!