Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Gazze'de soykırım" panelinde açıklamalarda bulundu. Altun, "Bugün aynı zamanda Gazze'de insancıl hukuk İsrail tarafından tam anlamıyla yok sayılmaktadır" dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Gazze'de Soykırım: Yeni Kanıtlar panelinde konuşarak, önemli açıklamalar yaptı.
İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlar hakkında konuşan Altun, Gazze'de soykırım yapıldığının altını bir kez daha çizdi.
Gazze'de kültürel anlamda da bir soykırım olduğunu söyleyen Fahrettin Altun, bölgenin manevi varlığının yok edildiğini söyledi.
Altun, devam eden açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
Ben bu paneli inancın ve iradenin yansıması olarak görüyorum. İnanıyorum ki bu toplantı İsrail'in Gazze'de işlediği cürümlerin hukuk, tarih ve insanlığın vicdanı önünde kayda alındığı, alınacağı başlıca etkinlerden biri olacak.
Bizler bu tür etkinliklerle sahada gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, elde ettiğimiz görüntülerle İsrail'in katliamlarını iddia edilen değil somut delilleri olan savaş suçları olarak kayda geçireceğiz. Çabamız bu yönde.
Bu çalışmalarda birçok arkadaşımızın çok fedakar çalışmaları söz konusu. Bu arkadaşlarımı ve bu çalışmalarda emeği geçen değerli çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyorum, şükranlarımı arz ediyorum. Kıymetli misafirler; açık ve net bir şekilde şunu ifade etmek zorundayız.
Bugün Gazze'de apaçık bir soykırım yaşanıyor. Bugün İsrail, Gazze'de büyük bir soykırım suçu işliyor. İsrail soykırım başta olmak üzere Roma statüsünün suç olarak tanıdığı birçok ağır cürüm işledi, işlemeye devam ediyor.
Soykırım suçu yalnızca bir toplu öldürme faaliyeti değildir. Soykırım bir halkın maddi ve manevi varlığına yönelen topyekûn bir saldırıdır. İsrail sadece Gazze'de yaşayan insanları toplu bir şekilde katletmiyor. Bölgenin manevi varlığını yok etmek için kültürel bir soykırıma da imza atıyor.
Saldırıların başlamasından bugüne kadar Gazze'de 194 camii ve 100 okul tamamen yıkıldı. 266 camii, 3 kilise ve 295 okul ise ağır hasar aldı. İsrail kültürü, gelenek ve görenekleri, bütün hafızasıyla bir halkın varlığını külliyen ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Son günlerde İsrail'in, sözüm ona güvenli bölge diyerek insanları sürdüğü Refah bölgesine yönelik saldırıları, yürüttüğü soykırım politikasının apaçık bir örneğidir.
Bugün aynı zamanda Gazze'de insancıl hukuk İsrail tarafından tam anlamıyla yok sayılmaktadır. Malumlarınız insancıl hukuk, devletlerin silahlı çatışma anında nasıl kuvvet kullanacağını düzenleyen bir hukuk alanıdır. Fakat söz konusu olan İsrail ise orada hukuktan değil hukuksuzluktan, adaletsizlikten, zulümden bahsetmek durumundayız.
Nitekim insancıl hukuk bugün Gazze'de ayaklar altına alınıyor. İsrail'in ısrarlı ve sistematik şekilde sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alması insancıl hukukun apaçık bir ihlalidir. Yine çeşitli sözleşmelerle yasaklanan fosfor bombası gibi silahların da Gazze'de bizzat siviller üzerinde yoğun bir şekilde kullanılması İsrail'in savaş suçu işlediğinin delili konumundadır.
Biraz önce Serdar Bey örneklerini bizimle paylaştı. Kanıt Kitabı'nda da bugüne kadar, bugün konuştuğumuz yeni kanıtlar dışında gerçekten İsrail'in zulümlerine ve işlediği soykırım suçuna ilişkin görsel, delil bulabiliriz.
Bu yüzden biz, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanmasında Kanıt Kitabı'ndaki delillerin kullanılmasını çok önemsedik ve çok yoğun bir çaba sarf ettik. Bugün bizleri hakikat namına gururlandıran bir gelişmeyle, Uluslararası Adalet Divanı'nda Kanıt Kitabı'ndaki delillerin ve ortaya çıkan yeni delillerin kullanıldığını görüyoruz. Elbette biz hakikati ortaya çıkarmaya çalışırken hakikat namına sahada yoğun bir mücadele ortaya koyarken İsrail, yaptığı katliamları gizlemek için büyük bir çaba harcıyor.
KAYNAK: HABER7