Dolarda son dakika! 29 Mart dolar fiyatı kaç TL? Serbest piyasada dolar, 32,37 TL’den son işlem gününe başlıyor. Döviz bürolarında ise 32,58’e kadar düştü. Böylece 2 hafta önce 1 TL olan makas 20 kuruşa geriledi.
Aylardır piyasaları meşgul eden yerel seçim belirsizliği bitiyor. Yılbaşından itibaren özellikle döviz kurları tarafında, “seçim sonrası dönem için ileri sürülen spekülasyonlar” sebebiyle rasyonel olmayan fiyatlamalar yaşandı. Bütün algı operasyonlarına rağmen dolarda yaşanan primlenme, yıl başından itibaren sadece yüzde 9,8 olarak gerçekleşti.
İlk çeyrekte TL mevduatta kalanlar (ortalama) yüzde 12 getiri elde ederken; gram altın yüzde 19 ve borsa endeksi (BİST100) yüzde 21,5 primle, dolara karşı açık ara fark attı. Bu süreçte doları tercih edenler en düşük getiriye katlanarak, yüzde 10’u aşacağı öngörülen ilk çeyrek enflasyon beklentisine karşı da bir koruma sağlayamadı.
Son haftalarda özellikle sosyal medyada “seçim sonrası dolar beklentilerine” dair spekülatif yayınlar hem hane halklarını yanlış yönlendirdi hem de Türkiye’nin makroekonomik dengelerine zarar verdi. Bu süreçte;
- 6 hafta önce 174 milyar dolar sınırında bulunan yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı, 22 Mart haftası itibarıyla 186 milyar dolar sınırına kadar yaklaştı.
- Aralık ayında 145 milyar dolara kadar yükselen TCMB’nin toplam rezervleri de 22 Mart haftasında 123,8 milyar dolara geriledi.
- Bu tablo karşısında TL’yi savunmak için bütün araçlarını kullanarak mücadele eden TCMB, son olarak politika faizini yüzde 50’ye çıkardı ve +3 puan da yukarı limit tanımladı.
Dolar konusunun ağızlara çok fazla sakız olduğunu söyleyen Ekonomist Altuğ Özaslan, “Geçen yılki seçimlerle bu yılki seçimler arasında, para politikası başta olmak üzere çok büyük farklılıklar var. Burada bir güven problemi olabilir ama alınan tedbirlere ve yapılan açıklamalara rağmen bu kadar güvensizlik de çok fazla. Özellikle sosyal medyada dolara dair yapılan aşırı yorumlar, bu ülkeye de ekonomi politikalarına da zarar veriyor. Halkı da yanlış yönlendiriyorlar” dedi.
TL’nin reel olarak değerleneceğinin artık politika metinlerinde kadar girdiğini aktaran Altuğ Özaslan, “Sosyal medyada ‘kuru tutamayacaklar’ yayınları bu kadar yapılmasaydı, TCMB de bu kadar rezerv yakmazdı. Hani seçimden önce faiz artışı yapılamazdı? Demek ki olabiliyormuş. Sosyal medya yayınları bir kontrol altına alınmalı artık. Mesela SPK ve RTÜK anlaşabilir, YouTube kanallarına el atılabilir. Kim olduğu belirsiz insanların, belli temel dayanaklardan yoksun, bu şekilde yorumlar yapmalarına engel olunmalı” ifadelerin kullandı.
Kaynak: Türkiye Gazetesi