Memur-Sen Adıyaman İl Temsilciliğinden 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu işveren heyetinin teklifine karşılık basın açıklaması yapıldı. Kamu İşveren Heyetinin sunduğu ikici teklifin gerçekçi olmadığının dile getirildiği açıklamada “Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızla 7. Dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz” denildi.
Memur-Sen’e bağlı 11 yetkili sendikanın il başkanları ve temsilcilerinin ortak oluşturduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızla 7. Dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz. Kamu İşvereninin, masanın emek tarafının sesini duymadığını düşünüyoruz.
Sorunların çözüleceği yer toplu sözleşme masasıdır. Biz; 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz. Maalesef kamu işvereni bizim beklentimizi ve teklifimizin haklılığını hala anlayabilmiş değil.
Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan artırarak %25’e çıkarmıştır. Bu ne demektir? Sorunlarınız çözülmesin, enflasyon baskınız devam etsin, maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlesin demektir.
Teklif, bu haliyle, Merkez Bankasının 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır.
Şimdi kısa bir ifade ile bu durumu özetlemek istiyoruz
Kamu İşvereni diyor ki; 2023 yılında enflasyon %58 çıkacak ama kamu görevlisi %25 enflasyon farkı alacak. Peki, 2023 yılı için beklenti olan %33 oranına ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor. Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor? Bu durum Kamu İşvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini görmemesi demektir. Kamu İşvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir.
Müzakere, zaman kazanma zemini değildir. Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir.
Biz, Kamu İşvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz.
Refah payı dedik, ses yok.
“En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin” dedik, ses yok.
Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok.
“Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın” dedik, yine ses yok.
Kira yardımı konusundaki teklifimiz -üstelik siyasilerce ifade edilmesine rağmen- o da yok.
Bu hususların yanı sıra;
“Şeflerin, Müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin” dedik, ses yok.
“Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor” dedik, ses yok.
“Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor” dedik, ses yok.
“Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır” dedik, yine ses yok.
Diğer taraftan,
Akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor; emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor.
Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz:
Kamu İşvereninin öngörüleri tutmuyor. Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için “refah payı” uygulaması artık şarttır. Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği “enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz” vaadi masada hayata geçirilsin.
Büyük ve Güçlü Türkiye için güçlü memur, güçlü memur için de refah payı şart.
Onun için Memur-Sen olarak bir kere daha sesleniyoruz:
Alın terinden tasarruf olmaz. Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün. Bize bahaneler üretilmesin.
Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz. Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa; yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu İşvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz.
Yaşasın emek mücadelemiz! Yaşasın örgütlü gücümüz!