Mevlid kelimesi “doğum yeri ve zamanı” anlamına gelir.
Hz. Peygamber’in (sas) doğumunu ve onun hakkında yazılan medih ve naat türü manzum eserleri ifade eder.
Mevlid-i Nebî ise Hz. Peygamber’in (sas) doğum yıl dönümü vesilesiyle yapılan törenlere verilen isimdir ve Rebîulevvel ayının on ikinci gecesi kutlanmaktadır.
Peygamber Efendimiz (sas) henüz hayatta iken ona olan sevgi ve bağlılığı dile getiren şiirler yazılmıştır. Resûl-i Ekrem (sas) de bunu hoşnutlukla karşılayarak sahiplerini hediyelerle taltif etmiştir.
Peygamberimiz (sas) kendisine pazartesi günü oruç tutmanın fazileti sorulduğunda, “Bu benim doğduğum ve bana vahiy indirilen gündür.” buyurmuştur. (Müslim, Sıyâm, 197)
Sahih kaynaklarda bu gecelere mahsus bir ibadet şekli bildirilmemiştir. Ancak müminler bu gece, nefsini hesaba çekerek tövbe etmeli, Kur’ân-ı Kerîm okumalı, dua ve namaz ile geceyi değerlendirmelidir.
Hz. Peygamber’in (sas) hayatını, mesajını ve güzel ahlakını tanıtmak için düzenlenen mevlid programlarında Kur’an-ı Kerim tilaveti, ilâhi ve naatlar okunması, dualar edilmesi Müslümanların gönlünde Allah ve Peygamber sevgisini canlı tutmaktadır.
Âlimlerimiz Peygamber Efendimizin (sas) dünyaya gelmesi sebebiyle sevinmenin, Resûl-i Ekrem’e dair şiirler okumanın hoş karşılandığını, dolayısıyla Mevlid-i Nebî kutlamalarında bir sakınca bulunmadığını belirtmiştir.
Dinî bir zorunluluk olmaksızın amacına uygun bir şekilde icra edildiği müddetçe mevlid okunması, dînî-manevî duygular açısından faydalı görülmüş ve salih ameller içerisinde değerlendirilmiştir.
Kâ‘b b. Züheyr - Kasîdetü’l-bürde
Bûsîrî - el-Kevâkibü’d-dürriyye
Şemseddin İbnü’l-Cezerî - Mevlidü’n-nebî
Ca‘fer b. Hasan - Mevlidü’n-nebî
Süleyman Çelebi - Vesîletü’n-necât
Kaynak Diyanet Haber