MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ’DEN DOKTORLARA 'HAYDİ BUYURSUNLAR GİDİŞLERİ OLSUN DA DÖNÜŞLERİ OLMASIN '

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı açıklama başta Türk Tabiğler Birliği'ni nifak thumları saçmakla suçladı.

MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ’DEN DOKTORLARA
SİYASET 16.03.2022 22:08:00 98 0

Bahçeli'nin konuyla ilgili konuşması şöyle;

Dün kutladığımız 14 Mart Tıp Bayramı, taşıdığı pek çok anlamın yanı sıra; bir vefanın, bir feragatin, bir erdemin, eşsiz ve emsalsiz bir özverinin başta doktorlarımız olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarımızda nasıl bayraklaştığını ifade eden özel bir gündür.

Doktorlarımıza, hemşirelerimize, ebelerimize, hasta bakıcılarımıza, kısacası tıbbın yüz akları olan insanlarımıza ne yapsak az, ne söylesek eksiktir.

Nitekim onlara gönül borcumuzu ödememiz kolay değildir.

Hatırlarsanız, ülkemizde ilk KOVİD-19 vakası 11 Mart 2020 tarihinde açıklanmış, ilk vefat da 17 Mart 2020 tarihinde gerçekleşmişti.

Geçen iki yıllık süre zarfında hem ülkemiz hem de dünya habis salgının ağır sonuçlarına maruz kaldı.

Türkiye’de iki yıl içinde tam 96 bin 94 insanımız hayatını kaybetti.

Düşüş trendinde olan vaka sayılarına rağmen maalesef can kayıpları halen devam etmektedir.

KOVİD-19 hastalığı geçirdiği mutasyonlarla, bundan mülhem yeni varyantlarıyla başta insan ve toplum sağlığı olmak üzere hayatın her alanını doğrudan tehdit etti, adeta yıkıma uğrattı.

Siyasetten ticarete, kültürden sanata, ülkelerarası ilişkilerden diplomasiye, ekonomiden çalışma şartlarına varıncaya kadar salgın her yeri tasallutu altına aldı.

Beşeriyet zor ve meşakkatli bir sürecin bütün olumsuzluklarıyla sarsıldı, sınandı, yüzleşti.

Hz. Peygamber buyuruyor ki: “İman müstesna, hiçbir kişiye sıhhatten daha hayırlı bir nimet verilmemiştir.”

Bu nimetin değeri, bu nimetin zenginliği geride kalan iki yıllık zaman diliminde ziyadesiyle anlaşılmıştır.

Büyük hünkarımız Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi:

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

Canı veren Allah’tır, elbette alan ve alacak olan da Allah’tır.

İnsana düşen önce tedbir almak, sonra tevekkül etmektir.

KOVİD-19’la mücadelede doktorlarımız ve diğer bütün sağlık çalışanlarımız hayatlarını riske atma pahasına, insanüstü bir gayretle mücadele etmişlerdir.

Hepsine müteşekkiriz, hepsine şükran duyuyoruz.

Gece demediler, gündüz demediler, adeta fedakârlık anıtı haline geldiler.

Türkiye, sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunun ilk halkasında doğru yönetim ve isabetli alt yapı yatırımları olduğu kadar; doktorlarımız vardır, hemşirelerimiz vardır, ebelerimiz vardır, hasta bakıcılarımız vardır, teknik kadro vardır.

İnsan ve toplum sağlığının müdafaası amacıyla yapılan her çalışma, gösterilen her çaba milletimizin baş tacı, can tahtıdır.

Biz başta doktorlarımız olmak üzere, sağlık çalışanlarımızın temel sorunlarının, haklı taleplerinin bilincindeyiz.

Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımızın dün açıkladığı beş müjdenin çok değerli ve sevindirici olduğu kanaatindeyiz.

Sağlık çalışanlarımızın maaş ödeme sistemlerinde ve mali haklarında önemli iyileştirmelerinin aynı anda emekli olanlara da yansıyacak olması, aile hekimlerimizin ücretlerinin artmasıyla birlikte Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun oluşturulacağının ve sağlık kurumlarında görev yapanlara görevleri esnasında yapılan saldırıların CMK kapsamında katalog suçlara dahil edileceğinin açıklanması çok müspet bir gelişmedir.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın her zaman destekçisidir, dert ortağıdır.

Ancak KOVİD-19 hastalığının şiddetlendiği dönemlerde vatandaşlarımızı korkuya sevk eden, endişeleri körükleyen, Türkiye’nin sağlık kurumlarını, sağlıktaki göz kamaştırıcı politikaları tartışmaya açan küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmuş değiliz.

Türk Tabipleri Birliği’nin, bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı nifak yuvası olarak her tertibe, her yalana, her iftiraya sarıldığı aleni bir gerçek olarak karşımızdadır.

Bunlar mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminlerini çiğneyen, hekimliğin itibarına menfur ideolojik saplantılarla zarar veren yüz karalarıdır.

Şimdi de diyorlar ki, hekimlerimiz Türkiye’yi terk ediyorlarmış.

Bilmiyorlar ki, kalpleri vatan ve millet sevgisiyle çarpan hekimlerimizin hiçbir yere gittiği veya gitmeyi düşündüğü yoktur.

Türk Tabipleri Birliği’ne bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir.

İstediler ki, dünya çapında isminden gururla bahsettiren, onlarca ülkenin yardımına koşan, mazlumlara elini uzatan Türkiye KOVİD’e teslim olsun, boyun eğsin, ortaya çıkacak kaos şartları yeni bir siyasi denklemi tetiklesin.

Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa, o da Türk Tabipleri Birliği’nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır.

Haydi buyursunlar, gidişleri olsun da dönüşleri olmasın.

Bunlar dışında yine de giden olursa keyifleri bilir, biz de aynen Hz.Mevlana gibi sesleniriz:

“Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük,” der geçeriz, önümüze ve milli ömürlerin muhafazasına bakarız.


İlginizi Çekebilir

Başkan Öcal: Konteyner Kentteki aileler ne olacak

Başkan Sevim: Yüzde 25 zam yasağı yeni sorunları getirecek

Türkiye Veteriner Hekimler Mesleki ve Özlük Hakları Topluluğu'nun CHP ziyareti

Bahçeli'den sert tepki! UEFA laçka kararından vazgeçmezse...

MHP’li İsmet Büyükataman’dan Özgür Özel’e “Bozkurt” tepkisi

Osman Kavala kanaat önderiniz mi?

CHP'li başkan Öcal'dan, Milli Eğitim Bakanı Tekin'e çok sert eleştiriler

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’da buluştu

Havadaki rötar çilesi TBMM gündeminde

Dervişoğlu: Türkiye demografik saldırı altında

Dervişoğlu: Türkiye demografik saldırı altında

DEVA'lı Milletvekili Avşar'dan asgari ücret eleştirisi

Yeni bakanlar yemin etti

AK Partili vekil Maviş'ten eğitimde kalkınma hedefi vurgusu

Özdağ: Sorumlusunu başka yerde aramayın