Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Türkiye’nin uzattığı eli tutmadığını ifade eden Bahçeli, iki ülke arasında diplomasinin canlanması gerektiğini vurguladı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, konuşmasında Halep’e ayrıca değindi. Tarihi açıdan kentin önemini “İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur.” sözleriyle ifade eden MHP Lideri, Halep’in iliklerine kadar Türk ve Müslüman olduğunu vurguladığı açıklamasında “Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor.” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Suriye ve Halep'e dair açıklamaları şu şekilde;
“Suriye toprakları, Suriyelilerindir. Bu ülkenin demokrasi sınırları içinde anayasal sisteme geçmesi şarttır. Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimizdir.”
Bahçeli, Halep’in tarihi ve kültürel kimliğine değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Şu gerçeği millet huzurunda haykırmak dava ve siyaset namusumuzun şaşmaz ve şüphe götürmez bir gereğidir: Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız. Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor.”
Bahçeli, Halep’in Türkiye ile ortak kültürel bağlarına da vurgu yaparak şunları belirtti:
“İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur. Ankara Kocatepe Camiinden yükselen aminlerimizle Halep Ulu Camiinden yankılanan aminlerimiz aynıdır. Halep oradaysa tarihin çağrısına kulağını veren Türk milliyetçileri ve Türk milleti buradadır.”
Bahçeli, Suriye’nin parçalanmasına karşı olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu:
“Bizim niyazımız Suriye’nin huzur, istikrar ve barış ortamına bir an evvel vasıl olmasıdır. Fakat parçalara ayrılmış Suriye fotoğrafında Halebi yüz üstü bırakmak, yaban ve yabancı ellere teslim etmek hayal mahsulü bir ihtimaldir. Ve öyle bir an geldiğinde, tarih satır satır, sayfa sayfa yeniden tekerrür edecek, reklam arası son bulacak, fragman gösterimi bitecek, coğrafya yeni baştan aslına dönecektir.”
kaynak türkgün
