Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, Rize Bölge Toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. “Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.” Liderimiz, milletin hissiyatını ve devlet aklını temsil etmektedir. Bu çağrı, iktidar hırsı ve siyasi basiretsizlikleri nedeniyle ülkenin gerçeklerini göz ardı edenler için bir uyarıdır. Yaklaşan küresel tehditleri algılamayanları uyandırmayı amaçlamaktadır. Yakın siyasi tarihimiz incelendiğinde, Sayın Genel Başkanımızın bu çıkışının, MHP'nin 55 yıllık geleneksel sorumlu, yapıcı ve uzlaşmacı politikalarının bir devamı olduğu görülecektir.” ifadelerini kullandı.
MHP'li Filiz Kılıç'ın açıklamasının tamamı:
Rize, Trabzon ve Artvin’imizden gelen bu salonu şereflendiren değerli teşkilat mensuplarımız, MHP Trabzon, Artvin ve ev sahibi Rize İl Başkanlarımız, çok kıymetli MYK Üyelerimiz, KAÇEP’imiz, Ülkü Ocaklarımız ve kıymetli basın mensuplarımız; Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla tertiplenen Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Tüm yurtta sürdürdüğümüz Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye toplantıların Rize ayağında MYK Üyelerimiz Mete Han Özkan, Mehmet Onur Kasım ve Tamer Çakıroğlu ile birlikte aranızda olmaktan memnuniyet duymaktayız. Her tarafı bordo mavi renklerle bezenmiş, her insanı milli heyecan ve hedeflerle bilenmiş Trabzon’a selamlarımı sunuyorum. Güzel Artvin, serhat şehri Artvin, yeşilin ve beyazın şehri Artvin. Bahçesi var bağı var, elması var narı var, atamızdan yadigar Artvin’de atabarı var diyor Artvinlilere sevgilerimi sunuyorum. Milli Mücadele kahramanlarından merhum İpsiz Recep’in torunlarıyla hasret gidermekten, yeşilin ve mavinin başkenti Rize’de olmaktan onur duyuyorum. Vatan sevdanız kurşun geçirmez, millet aşkınız dillerden düşmez diyorum. Asalet burada. Sadakat burada. Cesaret burada. Türkiye’mizin tüm güzelliklerin özü ve özeti Karadeniz’de.
Parti Heyetlerimizin yaptığı bu ziyaretlerde gördük ki, Türk Milleti’nin irfanı çok diri, olayları analiz etme kabiliyeti hiç olmadığı kadar canlıdır. Bu sebepten milletimiz görüyor ve biliyor ki, bu memlekete fayda MHP’den var, Cumhur İttifakı’ndan var. Biz MHP olarak, ithal masaların altında değil, Türk’ün sofrasında Türk’le dertlenmekteyiz. Hiç şüphesiz Karadeniz, al bayrağımıza bakınca yine çırpınacaktır. Küresel tehditler had safhaya ulaşmıştır, savaş kapımıza dayanmıştır. İç cephemizi genişletmemiz gerekmektedir. Türkiye ateş çemberinin içerisine çekilmek istenmektedir. Buna müsaade edemeyiz. Etmeyeceğiz! Siyaseti hasmane değil usulünce, hakkıyla ve hasbi yapmaktayız.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, bölgemizde giderek genişleyen ve dünyayı sarmakta olan yangın karşısında bilge lider hususiyeti ve devlet adamı tecrübesiyle siyasi tarihimiz açısından dönüm noktası oluşturan bir çağrı yapmıştır. Bu davet, yalnızca içeriye değil, dışarıya da güçlü bir mesaj iletmektedir. Yerel siyasi figürlerin yanı sıra uluslararası güç odaklarına yönelik bir adım olarak öne çıkmaktadır. Genel Başkanımızın yaptığı bu çağrı, küresel aktörlerin bölgedeki planlarını altüst etmiştir. Kirli hesapları bir çırpıda bozmuş, tuzakları bertaraf etmiştir. Coğrafyamızda söz sahibi ve egemen olanın kim olduğunu; milletin vicdanını temsil eden, varlık refleksini yansıtan en kararlı siyasi partinin liderinin ifadeleriyle bir kez daha hatırlatılmıştır. “Mekanın sahibi bellidir! Mekanın sahibi Devlet Bahçeli’dir, Milliyetçi Hareket Partisi’dir, Cumhur İttifakı’dır!”
Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti Grup Toplantısında aynen şu ifadeleri kullanmış, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye açık desteğini ifade etmiştir;
“Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma idaresi gösterebilenler için, vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.”
Liderimiz, milletin hissiyatını ve devlet aklını temsil etmektedir. Bu çağrı, iktidar hırsı ve siyasi basiretsizlikleri nedeniyle ülkenin gerçeklerini göz ardı edenler için bir uyarıdır. Yaklaşan küresel tehditleri algılamayanları uyandırmayı amaçlamaktadır. Yakın siyasi tarihimiz incelendiğinde, Sayın Genel Başkanımızın bu çıkışının, MHP'nin 55 yıllık geleneksel sorumlu, yapıcı ve uzlaşmacı politikalarının bir devamı olduğu görülecektir.
Siyasetini, milletimizin güvenliği, esenliği ve refahı ile devletimizin çıkarları doğrultusunda şekillendirmiştir. Liderimiz; “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” sözünü laf olsun torba dolsun diye söylememiştir, yeminli Türkiye ve MHP muarızları iyi anlayın, iyi okuyun, iyi dinleyin. Sayın Genel Başkanımızın bütün beyan ve açıklamalarının arkasındayız. Hepsine de gönül rahatlığıyla bütün sonuçlarına katlanmak kaydıyla imzamızı atar, gövdemizi basarız. Biz insanların isimleri ile müsemma olmalarını dileriz. İnsan odur ki sözü de, özü de demir gibi olmalıdır. MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli siyaseten tutarlı, ilkeli, dün nerede ne dediyse bugün de aynısını söyleyebilen bir Devlet Adamı’dır.
Değerli hazirun; Biz siyaseti Duverger'in tanımladığı gibi bir savaş biçimi olarak görmüyor, Weber'in ifade ettiği şekilde, insanların birbirleri üzerinde egemenlik kurma aracı olarak değerlendirmiyoruz. Batı'nın sınıf çatışmalarına dayanan ve toplumu düşman kamplara ayıran kriz ve gerilim süreci olarak tanımlamıyoruz. Bizler, siyaseti, Machiavelli'nin önerdiği gibi, pragmatik ve çıkar ilişkilerine dayalı bir sistem olarak algılamıyoruz; amacına ulaşmak için her türlü ahlak kaidesini hiçe sayan Machiavelli’nin düşüncesine karşın “Yusuf Has Hacip’in düsturları” diyoruz, doğru sözü Kül Tigin Kitabesinde arıyoruz. Birtakım çevreler, kötümserler fitne silahlarını çekerek sipere yatmışlardır. Yine, ülkesine ters bakan gafiller yalan çarkını döndürmeye başlamışlardır. Edep fukaraları Türkiye'nin diri ve şuurlu yükselişinden rahatsız ve memnuniyetsizdir. Bunlar, maalesef, yabancı beslemeleridir, yalancının da ta kendileridir. Hürmetle, rahmetle yâd ettiğimiz kutlu düşünürümüz Yusuf Has Hacip edepsizlere ne demiş bakalım; “Edepsizliğin yüzü, dikkat edersen, etsiz bir kemik, edepsizin özü kapanmaz bir gedik.”
Ziyankâr çevrelerin melun emelleri son zamanlarda dikkat çekici şekilde artış göstermektedir. Türkiye’yi kötülemek, hatta kundaklamak maksadıyla kuyruğa girenlerin söz, yazı, değerlendirme, analiz ve yorumları husumetle teçhiz edilmiş karanlık bir propagandanın ara duraklarıdır. Bunların freni boşalmış, fikirleri boyanmış, gerçek yüzleri bir kez daha deşifre edilmiştir.
Değerli dava arkadaşlarım; Siyasette hiçbir kişi ya da partiyle kategorik anlamda çözülemeyecek bir sorun bulunmamaktadır. Siyasi duruşumuz ve tavrımız bireylerin karakterleriyle değil, fikir ve düşünce yetenekleriyle sınırlıdır. Karşıtlarımızın kim olduğuna veya özel hayatlarına değil, onların hedeflerine odaklanıyoruz. Sayın Genel Başkanımız, Cumhur İttifakı'nın derin ve kapsamlı tutumuna uygun olarak DEM sıralarına giderek elini uzattı. Bu iyi niyetli adım bir fotoğraf üzerinden birçok eleştiriye maruz kaldı. Ancak, bu yaklaşımı yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni anayasa için bir cephe genişletme çabası olarak değerlendirenler durumu yanlış anlamaktadır. Uzatılan el millî birlik ve kardeşlik mesajını taşımaktadır. İlk Meclisin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Genel Başkanımızın aydınlatıcı sözlerinin bir yansımasıdır.
17 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirdiğimiz 14'üncü olağan büyük kurultayımızda kabul edilen ve ana teması millî yükseliş iradesi olan parti programımızda “uzlaşma” hem kavram hem de fikir olarak ön plandadır. Sayın Genel Başkanımızın bu adımı aciz veya zaaf işareti değil, aksine devletin büyüklüğünün göstergesi, Milliyetçi Hareket Partisinin de kendisine olan güveninin nişanesidir, mekânın sahibinin kim olduğunun hatırlatılmasıdır. Zira, emperyalizmin bölgedeki son taşeronu İsrail'in faaliyetleri Türkiye'nin güvenliğini ve bölgesel çıkarlarını tehdit etmektedir. İsrail başta olmak üzere Orta Doğu'da kurulan bölge devletlerinin hemen hepsinin haritaları İngiliz siyaset mühendisliğinin mahsulüdür.
Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli şu sözleri ifade etmiştir:
“Bilhassa Anayasa'nın ilk 4 maddesi her türlü tartışmanın ve arayışın dışındadır çünkü ilk 4 madde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş kilidi, kurucu kimliği, varlık ve birlik simgesidir. Anayasa'da imtiyazlı bir zümre hâlihazırda bile yoktur. İlk 4 maddede açılacak bir gediğin duracağı yer de yoktur. ‘Devletin ülkesi ve milleti olmaz.’ diyenlere sesleniyorum. Bu iddianın teknik, akademik, fikrî, siyasi ve hukuki hiçbir bağlayıcılığı ve ikna edici yönü bulunmamaktadır. Devletin ülkesi varsa o da Türk vatanıdır, devletin milleti varsa o da Türk milletidir. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti'yle meselesi vardır ve bizim de onlarla görülecek hesabımız olacaktır.”
İlkeli ve tutarlı siyasi anlayışımızın gereğini yapıyoruz. Türk ve Türkiye Yüzyılında terör ve bölücülük sorunlarını geride bırakarak birlikte hareket edelim. Huzur ve güvenliğimizi artırarak Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyada parlayan bir ülke olmasını sağlayalım. Siyasetimiz yalan ya da günü kurtarma peşinde değildir. Siyasi mücadelenin gereklilikleri ve gerçekleriyle şekillenir. Aziz milletimizden ricamız bazı kişilerin partimize ve Sayın Genel Başkanımıza yönelik öfke dolu söylemlerine itibar etmemeleridir.
Yusuf Has Hacip'in dediği gibi “Tecrübeli insanın ne söylediğini dinle, tecrübeli adamın işi mükemmeldir.”, aziz milletim, o kişi şüphesiz MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’dir. Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Trabzon’a, Artvin’e ve Rize’ye kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!
KAYNAK TÜRKGÜN