MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i hedef aldı.
MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i hedef aldı. Son günlerde yaşanan grev ve iş bırakma eylemlerine dikkat çeken Osmanağaoğlu " Sorun ne sorumluluk ne zorunluluk ne de ekonomik gerçeklerdir. Sorunun kaynağı Tunç Soyer’in kabiliyetsizliğidir" dedi.
Açıklama şu şekilde;
"İzmir onlarca yıldır, CHP’nin İzmir’den öç alırcasına davranan belediyecilik anlayışının pençesinde can çekişmektedir. CHP’nin günü atlatmayı merkeze alan belediyecilik anlayışına Tunç Soyer’in vizyonsuzluğu, beceriksizliği, müsrifliği ve vurdumduymazlığı da eklenince İzmirlinin çilesi katlanarak artmıştır. Belediye kaynaklarını har vurup harman savuran, İzmirlinin kaynaklarını fütursuzca ziyan eden, bununla da yetinmeyip borç rekoru kırarak İzmir Büyükşehir Belediyesini iflasın eşiğine getiren, İzmirlinin geleceğini de ipotek altına aldıran Tunç Soyer İzmir’i tunç devrine ger götürmeye kararlı gözükmektedir.
Seçim vaatleri arasında olan projelere başlamak bir yana mevcut dinamikleri çalıştıracak kabiliyetten dahi yoksun Soyer’in güne başlamadan önce “Bugün İzmirliye nasıl zulmedebilirim” diye düşündüğüne artık hiçbir şüphe kalmamıştır.
Son olarak; İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İzmir Metro A.Ş. çalışanları ile 27 Şubattan bu yana sürdürülen görüşmelerden uzlaşma çıkmamış, çalışanların talepleri “kaynak yetersizliği gerekçe gösterilerek” karşılanmamış ve göz göre göre İzmirli mağdur edilmiştir.
İşin ilginç tarafı garip tavırlarıyla gündemden düşmeyen Soyer’in işçilerin hakkını vermek yerine sosyal medyadan yaptığı paylaşımla “sorumluluklar, zorunluluklar ve ekonomik gerçekler” diye top çevirmeye çalışmış, günün sonunda onu da becerememiştir.
Tunç Soyer’ e soruyorum:
Belediye şirketlerine; KHK ile ihraç edilen terör örgütü sempatizanlarını üst düzey yönetici olarak atayıp yüksek maaşlar vermek sorumluluk alanına giriyor da emekçiye hakkını vermek mi sorumluluk alanına girmiyor?
Saçma sapan konuşmalar yapmak için milyonlarca lira kaynak ayrılarak, yandaş sanatçılara para akıtmaya kaynak bulunuyor da, sıra emekçinin hakkını vermeye gelince mi kaynak bulunamıyor?
Saltanat sefası sürerken vereceği resepsiyonlar için gemiler kiralamaya kalkmak zorunluluktu da emekçinin hakkını vermek mi zorunluluk olmuyor.
Sorun ne sorumluluk ne zorunluluk ne de ekonomik gerçeklerdir. Sorunun kaynağı Tunç Soyer’in kabiliyetsizliğidir. İzmir en az 5 yılını Soyer ile kaybetmiştir. İzmirlinin kaybedeceği bir güne daha tahammülü kalmamıştır. İzmirli, İzmir’e sevdalılarla hasretle kucaklaşmayı beklemektedir. İnşallah bu kucaklaşma Mart 2024’te gerçekleşecek, İzmirli kendisine biçilen makûs talihi değiştirecektir."
Kaynak Türkgün