MİLLETVEKİLİ TUTDERE: OKULLARIN AÇILMASI OLUMLU BİR ADIM ANCAK BARINMA SORUNU GÖZ ARDI EDİLEMEZ
Adıyaman’da ve bazı deprem bölgelerinde okulların açılmasının ardından öğretmenlerin ve velilerin haklı serzenişine kulak vererek Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “Hayatın devamı için elbette okulların açılması önem arz ediyor. Ancak okula gelecek öğrencilerin, öğretmenlerin barınma sorunu çözülmeden normalleşme adı altında yeni mağduriyetlerin yaratılması da kabul edilemez. Bu nedenle eğitim öğretimin verimli bir şekilde devam edebilmesi için öncelikle barınma sorunu çözülmelidir.” dedi.
Öğrenci ve Öğretmenler Depremzede Değil mi?
Deprem bölgelerinde okulların kısmen açılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Tutdere, “Okulların açılması elbette hem öğrencilerimiz hem öğretmenlerimiz için normalleşme adına büyük ve olumlu bir adımdır. Ancak bunun için gerekli altyapı hazırlanmadan, sırf “okulları açtık, normale dönüyoruz” düşüncesiyle bu adımı atmak mevcut mağduriyetleri artıracaktır. Milli Eğitim Bakanlığı bu bölgelerdeki öğrenci, öğretmen ve velilerin sesine kulak vermelidir. Birçok öğretmen birinci derece yakınını kaybetti, kimi borçla aldığı evini kimi arabasını kaybetti, birçoğu il dışındaki yakınlarına sığındı. Ancak uygulamaya baktığımızda öğretmenlerin de öğrencilerin de depremzede olduğu hesaba katılmadan karar alınmıştır. Bu karar revize edilmeli ve barınma sorunu muhakkak çözüme kavuşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Fedakârlık” Adı Altında Öğretmenlere Büyük Bir Sorumluluk Yükleniyor
Seçim bölgesi Adıyaman’ın Kâhta ilçesinden örnekler veren Milletvekili Tutdere, “Kâhta ilçemizdeki öğretmenlerimizden evlerinin ağır ve orta hasarlı olduğu ve bu nedenle evlerini kullanamadıklarına, barınma sorunlarının devam ettiğine ilişkin çok sayıda şikâyet alıyoruz. Kâhta ilçesinde deprem nedeniyle kiralık ev bulunamaması, Kâhta’da görevli binden faza öğretmenin evinin kalınacak durumda olmaması özellikle öğretmenler açısından mağduriyeti artırıyor. Öğretmenlerin barınma sorunlarına çözüm olarak pansiyonların ayarlanacağının belirtilmesi, anasınıflarını ve okulların mescitlerini kullanabileceklerinin sunulması yeterli değildir. Bu bölgelerdeki öğretmenlerin depremzede olduğu görmezden gelinerek fedakârlık adı altında öğretmenlere böyle bir sorumluluğun yüklenmesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin mağdur olmadan eğitim öğretimi devam ettirebilmesi için idarenin ‘fedakârlık’ yaparak öğretmenlerin barınma sorununu çözmesi sonra öğretmenlerden ve öğrencilerden fedakârlık beklemesi gerekiyor.
