Tarih: 18.01.2025 16:52

Önder Aksakal’ın, "Mihallıççık Başkanlar Kurulu Toplantısı" Basın Açıklaması

Facebook Twitter Linked-in

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Mihallıççık Başkanlar Kurulu Toplantısı öncesi basın açıklaması yaptı.

Aksakal, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Saygıdeğer basın mensupları, değerli arkadaşlar

Sizleri saygıyla selamlıyorum,

Bugün burada Demokratik Sol Parti Başkanlık Kurulumuzla birlikte ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri geniş ve derinlemesine değerlendirmek, Demokratik Sol program ve politikalar çerçevesinde yeni güncel çözüm yolları ve önerilerini oluşturmak üzere toplanmış bulunuyoruz. İki gün sürecek olan bu kamp çalışmamız sonrasında çıkacak sonuçları da elbette sizler aracılığıyla kamuoyumuzla paylaşacağız.

Bu vesileyle sözlerimin başında, Demokratik Sol Partinin kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit’i aramızdan ayrılışının 5.nci yılında rahmetle, saygıyla ve şükranla yâd ediyorum. Bugün saat 10:00’da Ankara Devlet Mezarlığındaki kabri başında anma programımızı da gerçekleştirdik.

Köylü Derneklerinin kurucusu olarak yapmış olduğu başarılı çalışmaların tecrübesini Demokratik Sol Partinin kuruluşunda da hayata geçirmiş olan Rahşan Ecevit, emeklerinin semeresi olarak DSP’yi üç kez devleti yönetme imkânına kavuşturmuştu.

Mekânı cennet, makamı âli olsun.

Ayrıca yine bugün okullarımızda yarı yıl tatili başlıyor, çocuklarımız başarılarla dolu karnelerini alacaklar. Buradan tüm evlatlarımıza ve sevgili Öğretmenlerimize bolca dinlenme, eğlence ve yeni keşiflerle dolu harika bir tatil dönemi geçirmelerini diliyorum.

Değerli arkadaşlar,

Türkiye, dünyanın genel siyasi işleyişi dairesinde yeni bir sürecin eşiğine girmiştir. Bir ülkenin ekonomik özgürlüğü ve bağımsızlığı, siyasi bağımsızlığının en temel gerekçesi ve öznesidir.

Demokratik Sol politikaların nihai hedefi büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği tam bağımsız Türkiye ideali doğrultusunda, halkçı pazar ekonomisini gerçekleştirmek üzerine kurgulanmıştır.

Bu politikaları en gerçekçi boyutuyla Belediyelerimizde değerli Başkanlarımızın öncülüğünde hayata geçiriyoruz.

2019 seçimleriyle birlikte ortaya koyduğumuz “Cumhuriyetkent” projelerimizle halkın yönetime doğrudan katılabildiği, gerçek demokrasinin hayata geçirildiği, insanların doğduğu topraklarda mutlu bir yaşam sürmesini amaç edinerek, tarımda, hayvancılıkta, enerjide, bilim ve teknolojide gelişimin gerçekleşmesine çalışıyoruz.

31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçimlerinden bu yana, hani Demokratik Sol belediyeciliğin başladığı günden bugüne başta ilçemize doğalgaz getirmek olmak üzere, Yunus Emre’nin 700.ncü ölüm yıldönümünün UNESCO tarafından Sevgi Yılı olarak ilân edilmesiyle birlikte pandeminin kısıtlılığının yarattığı tüm olumsuzluğuna rağmen Cumhurbaşkanlığı himayesine aldırılması, TOKİ konutlarının yapılması, Yunusemre istasyonunda ekspres tren seferlerinin yeniden başlatılması, Mihalıççık İlçe statüsünün 5.nci bölgeden 4.ncü bölgeye yükseltilmesi, eski Adliye binasının Belediyemize kazandırılması ve daha bir çok hizmet yurttaşlarımızın istifadesine kazandırılmıştır.

Tam burada, başta Mihalıççık olmak üzere değerli Belediye Başkanlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlarım,

Sizlerin de yakından takip ettiğiniz üzere bugün bir “terörsüz Türkiye” stratejisiyle yaratılan gündemin toplumsal yapımız üzerinde oluşturduğu şaşkınlık, tepki/destek karışımı duygular ve yer yer infial ortamında bir yol yürünmektedir.

Şurası bir gerçektir ki; sayın Bahçeli’nin öncülüğünde ortaya atılmış bu strateji ya da taktik bir çok kesim tarafından ihtiyatla karşılanmış ve takip edilmektedir.

Terörsüz Türkiye arayışında olanlara, esasen bundan 23 sene önce “terörsüz bir Türkiye” teslim aldıkları gerçeğini hatırlatması gereken birinci aktörün sayın Bahçeli olması gerektiğini, geçmişi bilen herkes kabul etmektedir.

Devletin, terörü yaratanlarla bu süreci yürütmesi gerekirken tetikçi maşalarla sonuç yaratmaya çalışmasının gerçekçi bir yöntem olmadığını deyimi yerindeyse yıllardır hep söyleyegeldik ve hâlâ da söylemekteyiz.

Kendi içlerinde bile bir bütün olmayan ayrılıkçı siyasetin dağdaki silahlı ve TBMM’ndeki silahsız görünen aktörleriyle yola çıkmanın sonuçlarını önümüzdeki günlerde hep birlikte yaşayacağız.

Tabii ki terörün bitmesi hepimizin ve herkesin arzulayacağı bir sonuçtur, itirazımız olamaz. Ancak bugün 40 bin yurttaşın kanı elinde olanlarla bunun nasıl karşılık bulacağı meçhul değildir.

Zira bu acıları kendi hanesinde yaşamamış olsalar da en azından köyünde, mahallesinde, arkadaşında ya da akrabasında yaşayan insanların olduğu bir toplumdur bu topraklarda yaşayanlar.

Değerli basın mensupları,

Bugün Türkiye siyaseti büyük bir ana muhalefet boşluğu içine düşürülmüştür. Parlamento aritmetiğinin bu kadar hızlı ve bu kadar çarpık değiştiği bir dönem Cumhuriyet tarihinde yaşanmamıştır. Hele hele ana muhalefet partisi olması beklenen CHP’den yansıyan görüntüler toplumsal hayallerin yer ile yeksan olmasına yetiyor ve hatta artıyor. 
 

En son ortaya koydukları “kırmızı kart” operasyonu sahadaki karşı takım oyuncularından kimi saha dışına çıkarmıştır bilemesek de kendilerini gülünç duruma düşürdüğü, en azından samimi seçmenlerinin yüzünü kızarttığı gün gibi aşikar olmuştur.

Esenyurt’tan sonra Beşiktaş Belediyesinde yaşanan hadiseler de bu savrulmuşluğun tuzu biberi olmuştur.

Demokratik Sol Parti olarak, olayların takibi ve değerlendirmesinde, küresel emperyalizmin tüm acımasızlığıyla saldırdığı bir coğrafyanın parçası olmanın bilinci ve sorumluluğuyla hareket ettiğimizi ve duruşumuzu buna göre ortaya koyduğumuzu özellikle belirterek tespitlerimizi yaptığımızı özellikle vurgulamak isterim.

Demokratik Sol Parti her zaman gerçekçi olmuş ve doğrultu tutarlılığından asla taviz vermemiştir.

İsrail ve stratejik ortağı Amerikanın himayesinde yaklaşık 470 gündür süren katliam ve soykırım sürecinin bugün geldiği noktada ateşi yakanların ortaya koyduğu bir sözde ateşkes komedisini izliyoruz.

Resmi takamlara göre elli bin insanın katledildiği, yüzbinlercesinin yaralandığı ve yaşanacak bir tek metrekare yer bırakılmamış bir ortamda hangi barış tesis edilecektir merakla takip ediyoruz.

Sözde bugün İsrail hükümeti ateşkes anlaşmasını oylayacaktı (onaylayacaktı demiyorum) onu bile gerçekleştiremediler, güya yarına kaldı. Dolayısıyla, PKK’nın İmralı’daki elebaşından, TBMM’ndeki militanlarından, Gazze’de taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayanlardan “barış beklemek” en hafif deyimiyle fazlaiyi niyetlilikle izah edilebilir.

Demokratik Sol Parti olarak TBMM’nde doğruları söylemeye, yanlışlar konusunda gerek iktidarı gerekse ana muhalefeti uyarmayı, doğruyu işaret etmeyi sürdürecektir.
 

Toplantıya Mihallıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, Genel Sekreterimiz Hasan Erçelebi ve Genel Başkan Yardımcılarımız katıldı. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —