Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Kilis İl Temsilcisi Güven Özdemir üzüm bağlarında meydana gelen Küllemeye neden olan mantar konusu hakkında yapılması gereken hususları tek tek sıralayarak çiftçilere önemli açıklamalarda bulundu.
Özdemir konu ile alakalı olarak yaptığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti.
‘’Küllemeye neden olan bir fungus (mantar) olup, Miselleri bölmelidir. Fungus, kışı genel olarak tomurcuk pulları arasında ve çubuklarda misel halinde geçirir. Hastalık etmeni özelliği gereği, step ve kurak iklim bağlarında hemen her yıl çıkar. Optimum gelişme sıcaklık isteği 20-27 ºC’dir. Konidilerin çimlenmesi 35 ºC’de durur ve 40 ºC’de ölürler.
ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Külleme hastalığı, omcanın tüm yeşil organlarında (yaprak, sap, sürgün, salkım) görülür. Yaprakların her iki yüzeyi de her yaşta enfeksiyonlara duyarlıdır. Konukçu dokusu üzerindeki miselyumlar konidioforlar ve konidiler grimsi beyaz tozlu veya pudramsı bir görünüştedir. İlk gelişme döneminde genç yapraklarda hastalık güç fark edilir. Bazen enfekteli yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen klorotik veya parlak lekeler görülür. Yaprak yaşlandıkça parlaklığını kaybeder, kalınlaşır ve gevrekleşir, kenardan içe doğru kıvrılır. Sürgünler yeşilken, enfekteli kısımlar siyaha yakın koyu kahverenginde, kışın bu lekeler kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. Salkımda hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır. İrileşebilmiş veya olgunlaşmadan hemen önce yakalanan tanelerin, sapı doğrultusunda çatladığı, görülür. Taneler genelde %8 oranında şeker ihtiva edinceye kadar, enfeksiyonlara duyarlıdır.
Hastalığın zarar derecesinin saptanması güç olmakla beraber küllemenin yoğun görüldüğü bazı yörelerde ilaçlama yapılmaması halinde %90’a varan ürün kaybına neden olabilmektedir.
Hastalık Türkiye’nin hemen her yöresindeki bağ sahalarına yayılmış durumdadır.
Kültürel Önlemler:
Bağlarda yapılacak kısa budama, çubuk ve tomurcuklarda kışlayan misel potansiyelinin düşmesine, bitkinin iç kısımlarına kadar iyi bir hava sirkülâsyonunun ve güneşlenmenin sağlanmasına kimyasal kontrolün etkinliğinin de artmasına yardımcı olur.
Kimyasal Mücadele:
İlaçlama Zamanları
1. İlaçlama: Henüz sürgünler 25-30 cm uzunlukta olunca,
2. İlaçlama: Çiçek taç yaprakları döküldüğünde, (Korukların saçma tanesi iriliğini aldığı dönem)
3. Diğer İlaçlamalar: İkinci ilaçlamadan sonra kullanılan ilacın etki süresi, bölgelerin meteorolojik ve ekolojik koşulları (bağın konumu, yağış durumu, bulutlu, aşırı sıcak dönemler vs.) ve hastalığın gelişme durumu (tanelere alaca düşme dönemine kadar) dikkate alınarak yapılmalıdır. Tanelere tatlı su yürüdüğünde ilaçlamalara son verilmelidir’’ dedi.
Haber : Şükrü UNCUOĞLU