ADANA (UHA) -
Modern hayatın karmaşası, bitmeyen beklentiler ve sürekli koşuşturmalar arasında kaybolmuş hissetmek, günümüz insanının en büyük dertlerinden biri. Ancak yaşamın içerisinde bize rehberlik eden, ruhumuzu onaran ve kendimizi bulmamıza yardımcı olan doğal sığınaklar var. Bu sığınaklar, insanın iç huzura ulaşması ve özüne dönmesi için paha biçilmez birer fırsat sunuyor.
Dua, yalnızlık, sadelik ve sessizlik gibi unsurlar, hayatın yükünden sıyrılmanın ve insanın kendini yeniden inşa etmesinin anahtarı olarak görülüyor. İnsan, dua ederken hem kendi varoluşunu hem de evrendeki yerini sorgular. Bu içsel konuşma, kişiyi rahatlatırken aynı zamanda hayata dair yeni bir perspektif kazandırır.
Yalnızlık ise çoğu zaman yanlış anlaşılan bir kavram. Kişi, yalnız kaldığında kendisiyle baş başa kalma fırsatı bulur. Hayatın hızlı akışında fark edemediği duygularına dokunur ve içsel bir yolculuğa çıkar. Sessizlik, bu yolculukta eşsiz bir arkadaş olur. Gürültüden arınan bir zihin, yaratıcı düşüncelerin ve huzurun merkezidir.
Rus yazar Aleksandr Soljenitsin’in dediği gibi, "Ele geçirerek değil, ele geçirmeyi reddederek insanlığa ulaşabiliriz." Beklentisizlik, bu açıdan oldukça kıymetlidir. Beklentilerden sıyrılan bir ruh, kendine daha özgür ve daha anlamlı bir yaşam alanı yaratır.
Nihayetinde, bu doğal sığınaklar, kişinin kendini bulmasında ve yaşamın karmaşasıyla başa çıkmasında önemli birer rehberdir. Hepimizin kendi sığınağını bulması ve ruhunu dinlendirmesi için bu yollara başvurması, daha huzurlu bir hayat için kaçınılmazdır. Psikologlar, Hocalar bu konuda insanları her daim dua önerisinde bulunuyor.
Haber: REMZİ YILDIRIM