MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öngörülü bir lider olmasına vurgu yaparak “Dağın görünen yüzünü herkes görür ama büyük liderler dağın ardını da görür."Dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin öngörülü bir lider olduğunu belirterek, “Dağın görünen yüzünü herkes görür ama büyük liderler dağın ardını da görür” dedi.
MHP'nin Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz başkanlığında Çankırı’da yapıldı. Durmaz, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin selam ve sevgilerini iletiyorum” diyerek başladığı sözlerinde, istişare kültürünün Türk töresindeki önemine dikkat çekti.
Durmaz, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“İlhamını kadim Türk kültüründen alan Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkanımızın liderliğinde teşkilatımızın her kademesiyle bir araya geliyoruz. Yerel yönetim vizyonumuz olan üretken belediyecilik anlayışımız doğrultusunda fikirlerimizi paylaşıyoruz.”
Çankırı’nın tarihi önemine değinen Durmaz, “Çankırı dün olduğu gibi bugün de Türklüğün sancağını her alanda yükseltmeye devam ediyor. Allah sizlerden razı olsun” dedi.
Konuşmasında Devlet Bahçeli’nin liderliğini öne çıkaran Durmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Atalarımız, “Göz odur ki dağın ardını göre, akıl ola başa geleceği bile” demiş. Bu söz aslında; büyük bir feraseti ve basireti ifade eder. Ön görülü olmak, ileriyi görebilmek ve tehditleri önceden algılayabilmek büyük liderlerin en önemli özelliklerindendir.
Dağın görünen yüzünü herkes görür ama Büyük Liderler, dağın ardını da görür. Yine, aynı doğrultuda, yaşanması muhtemel tehditlere ve tehlikelere karşı çok önceden tedbir alabilmek, kurulan oyunları yeni oyunlarla bozabilmek de büyük liderlerin özelliklerinden başka biridir. Hamd olsun; öyle bir lidere sahibiz ki, hem tehditleri gördü, hem de yaşanması muhtemel sorunlara karşı ön alarak küresel güçlerin oyunlarını bozdu! Halep oradaysa, arşın burada dedi! Bu doğrultuda, tarih boyunca adaletin ve merhametin temsilcisi olarak mazlumların yanında yer alan Türkiye, çok şükür ki, Sayın Genel Başkanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de mazlumların sesi, hamisi ve umudu olmaya devam etmektedir.”
Konuşmasında Gazze ve Suriye’deki gelişmelere de değinen Sadir Durmaz, “cani Netenyahu ile katil Esad, Lahey Adalet Divanı’nda acilen yargılanmalı” dediği açıklamasında şunları dile getirdi;
“Halkına zulmeden, on binlercesini öldürüp, yüz binlercesini işkenceden geçiren, milyonlarcasını evinden toprağından eden zalim Esad ve bir yıkım ve katliam makinesi olduğu anlaşılan Baas rejimi Suriye’de devrildi. Bugün gelinen noktada, Siyonizm ile Baas rejiminin katliamlardaki işbirlikleri ortaya çıkmış, katil Netenyahu ile zalim Esad’ın zulümleri sonucunda, Sednaya hapishanesinden yükselen çığlıklar, Gazze’de enkaz altında kalan çocukların sessiz feryatlarıyla birleşmiştir. İnşallah, dilediğimiz ve beklentimiz odur ki; kadın, çocuk demeden masum insanların canına kıyan, en temel insan haklarını bile hiçe sayarak soykırım yapan cani Netenyahu ile katil Esad, Lahey Adalet Divanı’nda acilen yargılanmalı ve bir daha da gün yüzü görmemelidir.”
MHP’li Durmaz, Türkiye’nin küresel ve bölgesel konumuna dair açıklamalarında şu sözleri kullandı:
“2011’de başlayan Suriye iç savaşı ve bugün gelinen nokta dileriz ki tüm zalimlere, Türk ve İslam düşmanlarına ders olur.
Türkiye’yi hedefine koyan ve Türklüğe düşman olanların, Suriye’den çıkarması gereken bir başka ders niteliğindeki hakikat ise: Türkiye; bölgesinde Sevr dayatmalarına asla müsaade etmeyecek,
Emperyalizm; Türk hâkimiyet sahasından kovulacak, Türk milletinin birliğine yönelik hazırlanan her senaryo mutlaka boşa çıkarılacaktır!
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey’in yaptıkları açıklamayla ifade edecek olursak; “Güney sınırlarımızda bir teröristan kurulması muhal bir hayaldir. PKK/YPG’nin kökünün kazınması ise mukadderdir.”
Yine aynı doğrultuda Liderimizin “Şam’a gözünü dikenin Tel Aviv’de, Kudüs’te Osmanlı şamarını yiyeceğini hiç kimse de unutmamalıdır.” sözleri, Türk Tarihinin derinliklerinden süzülüp gelen bir milliyetçilik şuurunun tecrübe ve öngörüyle dile getirilmiş halidir.
Türk devleti dimdik ayaktadır ve üzerimize gelen tehditleri, kaynağında bertaraf etmeye muktedirdir.
Türkiye artık, bölgesinde kendisine rağmen hesap yapılamayacak, oyun kurulamayacak güçlü bir ülkedir; ve herkes, hesabını buna göre yapmalıdır.”
Muhalefeti eleştiren Durmaz, “Muhalefet etmeyi Türkiye’ye muhalefet etmek zanneden bir anlayışla karşı karşıyayız. İster kabul edin, ister etmeyin; Türkiye bölgesinde oyun kurucudur, güçlü bir ülkedir” dedi.
Durmaz'ın muhalefete yönelik açıklamaları şu şekilde;
“Muhalefet etmeyi, Türkiye’ye muhalefet etmek zanneden siyasi partilerin, Esad gitti diye üzülmeleri, neredeyse gözyaşı dökmeleri, ülkemizin asıl sorununu da gözler önüne seren hazin bir tablodur.
Esasen bizim en büyük sorunumuz,
Dünya savaş tarihinde, güç ve denge değişimi yaratan Milli Savunma Sanayimiz ile gurur duymayan,
Karabağ’ın azatlığa kavuşmasına sevinmeyen,
Mavi Vatan’a sahip çıkmamızı sindiremeyen,
Kıbrıs’ta Türklüğün kazanmasını kabullenemeyen,
Türk Devletleri Teşkilatıyla Kızılelma’ya yürüyüşümüzü idrak edemeyen,
Ayasofya’nın zincirlerinin kırılmasını hazmedemeyen,
Kendilerinin kazanmasını, Türkiye’nin kaybetmesine bağlayan;
gayrı milli bir muhalefet anlayışıdır!
Bu anlayıştaki muhalefete sesleniyor ve diyorum ki, ister kabul edin ister etmeyin, size rağmen Türkiye oyun kurucudur, bölgesinde söz sahibi güçlü bir ülkedir!”
MHP'li Sadir Durmaz, açıklamalarının devamında şunları dile getirdi;
"Liderimizin geçtiğimiz günlerde yaptığı çağrı da, Halep kalesinde dalgalanan Türk bayrağı da, Emevi Camii’nde kılınan Cuma namazı da Türklüğün istikbaline yönelen tehditleri bertaraf eden, dosta güven düşmana korku salan hamlelerdir!
Çok Kıymetli Dava Arkadaşlarım;
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin veciz bir şekilde ifade ettikleri gibi; “Tarih düş görenlerin mülküdür”.
Dolayısıyla tarih, sadece olayların kronolojik bir kayıt yeri değil, aksine büyük hayallerin, ideallerin ve vizyonların bir sahnesidir.
Bu anlamda, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın şafağı sökerken, Türklüğe karşı kurulmuş olan zalim tuzaklar da bir bir tarihin çöplüğünde yerini almaya devam etmekte; hayat aslına rücu ederken, tarih coğrafyaya dar gelmektedir!
O yüzden diyorum ki:
Tarihin her zaman haklı çıkardığı, hiçbir zaman başımızı önümüze eğdirmeyen, seçimleri değil nesilleri düşünen, Türk Dünyasının Bilge Lideri, Sayın Genel Başkanımızın “önce ülkem ve milletim” anlayışı doğrultusunda siyaset yapmaya ve yol yürümeye devam edeceğiz.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki;
İkinci Ergenekon’umuz olan Anadolu’nun sınırlarındaki demir dağları eritecek, tüm tehditleri bertaraf edeceğiz!
Bunu da siz dava arkadaşlarımızla başaracağız!
Cumhur İttifakı’nın yerli ve milli anlayışıyla başaracağız!
Aziz Türk milletinin verdiği destekle başaracağız!
Allah yar ve yardımcımız olsun!
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlarken sizleri saygı, sevgi ve hürmetle selamlıyor, çalışmalarınızda üstün muvaffakiyetler diliyorum.
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun!
Ne mutlu Türk’üm diyene!"
KAYNAK TÜRKGÜN