Dolarda son dakika! 8 Mayıs dolar fiyatı 32,27 TL’den güne başladı. Dövizde yedi haftadır devam eden stabil görünüm ve cazip TL getirisi, dolar hesaplarında çözülmeyi hızlandırdı.
Türkiye ekonomisi yeniden yapılanma sürecinde hızla toparlanıyor. Yabancı sermaye girişinin artarak sürmesi, TCMB’nin rezervlerin yükselmesi, döviz kurlarında stabilizasyon ve değerli TL kompozisyonu bu süreçte ana hikâyeyi oluşturdu. Arka arkaya gelen not artışları ile birlikte Türkiye’nin ülke risk primi de (CDS) 282’ye geriledi ve Şubat 2021’den sonra en düşük seviyeyi gördü.
Merkez Bankası tarafından uygulanan ve ekonomi yönetiminin de tam destek verdiği değerli TL politikası ile birlikte dolar haftalardır stabil seyrediyor. 8 Mayıs dolar fiyatı 32,27 TL ile hafta ortası işlemlerine yatay başlangıç yaptı. Döviz bürolarında da dolar 32,13 – 32,30 TL alım ve satım aralığında seyrediyor.
Dolarda yaklaşık 7 haftadır devam eden stabil görünüm döviz hesaplarındaki çözülmeyi de hızlandırdı. Seçimlerden önce TCMB’nin 500 baz puanlık faiz hamlesini yaptığı, 22 Mart haftasında, yerlilerin döviz mevduatları 185,8 milyar dolara kadar çıkmıştı. Son açıklanan 26 Nisan verisinde döviz mevduatlarının 179,2 milyara kadar gerilediği görüldü.
Öte yandan TCMB’nin özellikle mayıs aynının ilk haftasında rezervlerini ciddi miktarda artırdığı görüldü. Bütün bu denklemde yerli yatırımcıların 22 Mart sonrasında 10 milyar dolar döviz satışı yaptığı tahmin ediliyor. 10 Mayıs ile bitecek bu haftaya dair net veriler, önümüzdeki hafta açıklanacak.
Türk lirasındaki reel değerlenme hikâyesinin 2025 yılının da sonuna kadar sürebileceğini belirten Ekonomist Kerim Rota, “Muhtemel bir faiz düşüşü de ekim-kasımdan önce olmayabilir. Şu anda tüketici kredilerinde yüksek faize rağmen artış var. Çünkü Merkez Bankasının sıkı politikalarının etkisi gecikmeli olarak geliyor” ifadelerini kullandı.
Mevduat faizlerinin uzun süre yüksek kalacağını ve TL’nin de bu süreçte daha cazip olacağını söyleyen TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, “Bu sebeple TL’ye dönüş oluyor. Burada piyasada ekstra döviz talebinin ya da öne çekilmiş bir dolar talebinin olmaması önemli. Bunun bir trend haline gelmesi için enflasyonun da düşmeye başlaması gerekiyor. Şu anda genel olarak vatandaşın döviz talebinin sakinleştiğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de dolarizasyonun 2013 yılında yüzde 30’lara yakın seyrettiğini hatırlatan Gizem Öztok Altınsaç, “Bugün ise KKM dahil bakıldığında yüzde 55 seviyesinde bulunuyor. Önümüzdeki süreçte KKM tarafının da çözülmesi gerekiyor” dedi.
Son dönemde dolardaki stabil görünümün, tüketim malı ithalatını artırdığı da görülüyor. Ekonomistler, değerli TL’nin bu sefer de talep kanalıyla enflasyona olumsuz yansıma riskinin olabileceği uyarısında bulunuyor.
Seçim sonrası doların yatay seyrettiği dönemde Merkez Bankası’nın rezervlerinin hızla artmasının olumlu olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Hepşen de “Ancak kurdaki bu düzeyler, tüketim malı ithalatını yükseltiyor. Son açıklanan dış ticaret verilerinde de bunu görüyoruz. Dolayısıyla burada da yönetilmesi gereken bir denge var” görüşünü dile getirdi.
Kaynak: Türkiye Gazetesi