Türk Diyanet Vakıf-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ramazan Polat, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Mart 2025’te yapacağı banka promosyon ihalesine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Başkan Polat, yaptığı açıklamada hem ihale sürecinde yaşanan sorunlara hem de çözüm önerilerine dikkat çekti.
"Promosyon Ödemeleri Adil ve Şeffaf Olmalı"
Başkan Polat, geçmişte yapılan promosyon anlaşmalarının yetersiz olduğunu belirterek, çalışanların haklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Polat, şu ifadeleri kullandı:
2025 yılının ve üç ayların Diyanet ve Vakıflar çalışanlarımıza, ülkemize, milletimize, gönül coğrafyamıza, İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini, huzur, mutluluk, esenlik ve refaha vesile olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi; kamu görevlilerinin aylık ve ücretleri, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün (6) sıra Nolu Genel Tebliğinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla ödenebilmektedir. Bu amaçla, kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar arasında aylık ve ücret ödeme protokolleri yapılmakta, bu protokoller uyarınca verilecek bankacılık hizmetlerinin yanı sıra "promosyon" adı altında ayni ve/veya nakdi ek mali imkânlar da sağlanabilmektedir.
Bankalar tarafından sunulan bu ek mali imkânların tasarrufuna ilişkin olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla, 20 Temmuz 2007 tarih ve 26588 sayılı Resmî Gazetede 2007/21 No’lu Başbakanlık Genelgesi yayımlanmıştır.
Kurumlar, hangi banka ile çalışıyorlar ise, ödenecek maaş miktarlarını, en az iki iş günü öncesinden ilgili bankaya havalesini gerçekleştirmektedirler.
Cumhuriyetimizin önemli kazanımlarından ve Anayasal bir kurum olan, ülkemizin güzide kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatı personeli, maaş ve ücretlerini 01 Kasım 2019 tarihine kadar her ilçe ve il müftülüklerinin anlaştıkları bankalar aracılığıyla almakta idiler.
Ancak, 01.11.2019 tarihinden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı, maaş ve ücretlerinin, finans kurumları olan katılım bankalarından alınmasının uygun olacağını değerlendirmiş ve anlaşmaların sadece katılım bankalarıyla yapılması istenmiştir.
2022 yılına kadar, her il ve ilçe müftülükleri katılım bankalarıyla anlaşma yaparak, personelin maaş ve promosyon ödemeleri sağlanmıştır.
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,
Diyanet İşleri Başkanlığı yönetimi, 2022 Mart ayı itibariyle, sadece katılım bankalarıyla anlaşma yapılması yönünde karar almış ve merkez ve taşra teşkilatının tamamının anlaşmasını Başkanlık merkezinde yapmıştır.
Yapılan BANKA PROMOSYON İHALESİ için, sadece 6 Katılım Bankası davet edilmiştir. Yapılan ihale sonucu, Ziraat Katılım ve Kuveyt Türk Katılım Finans Kurumları, yaklaşık 77 bine yakın çalışanı kapsayacak ve aylık 80.-TL. 3 yıllık toplam 2.880.TL olarak almıştır. Daha sonra ise sürece Albaraka Türk Finans Kurumu dahil olmuştur.
Komisyonun 7 üyeden oluştuğu, 4 üyenin Başkanlık temsilcisi, 3 üyenin ise sendikaların temsilcisi olduğu da unutulmamalıdır.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak; yapılan ihalenin kabul edilemez olduğu net bir şekilde ifade edilmiş, ihale imzalanmamış ve çalışanlarımızın menfaati yönünde tavır alınarak verilen bu teklif kabul edilmemiştir. Ayrıca, Kurum yetkililerine yaşanan ve yaşanacak problemler yazılı ve sözlü olarak dile getirilmiştir.
Yapılan bu anlaşmanın iptali için, sorumlu ve etkili olan Sendikamız Türk Diyanet Vakıf-Sen tarafından dava açılmış ve çalışanlarımızın da asla kabul etmediği bu anlaşmanın iptali sağlanmıştır.
Başkanlık, kazandığımız bu davanın iptali için Danıştaya gitmiş ve çalışanlarımızın menfaatine kazandığımız davayı, ne yazık ki iptal ettirmiştir.
Ardından, Sendikamız konuyu Anayasa Mahkemesine taşımış, maalesef Anayasa Mahkemesi’de aynı Danıştay gibi çalışanların aleyhine karar vermişlerdir. Böylelikle yapılan maaş anlaşmasının üzerinden 3 yıl geçmiş ve yeni bir anlaşma zamanı gelmiştir.
Değerli Basın Mensuplar, Kıymetli Diyanet Çalışanları,
Sizlerin huzurunda bir kez daha ifade ediyorum ki, Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak, her alanda gerçekten faizsiz bir sistemin oluşmasını sonuna kadar destekliyoruz ve yanındayız.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak, banka maaş anlaşması ve promosyon ödemelerindeki bakışımızı iki başlıkta toplayabiliriz:
Birincisi, maaş ödemesi yapan bankaların/finans kuruluşlarının çalışanlarımıza müşteri gibi davranmalarıdır. Diyanet çalışanlarımıza gerekli saygı, ilgi ve hassasiyeti mutlaka göstermeleridir.
İkincisi ise, maaş ödemesi yapan bankaların/finans kuruluşlarının, ödeyecekleri promosyon miktarlarının günün şartlarına uygun olarak belirlemeleridir.
150 bine yaklaşan Diyanet personeline verilen 2.880.TL ile başlayan 11 bin TL. olan promosyon, katılım bankalarının ifadesiyle hediye miktarı asla ve asla kabul edilemez ve edilmemiştir.
Değerli Basın Mensuplar, Kıymetli Diyanet Çalışanları,
2022 Mart ayında üç yıllık olarak yapılan ilk anlaşmanın süresi, Mart 2025 ayında dolacaktır.
Bu süreçte görülen eksiklikler ve çözüm önerilerimiz;
Etkili ve sorumlu sendikal anlayışın öncüsü Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak, öncesinde yazılı, ardından da sözlü olarak sayın Diyanet İşleri Başkanı ve Kurum yetkililerine tekrar iletilmiştir.
Çalışanlarımızın bu üç yıllık süreçte, katılım finans kurumlarının hem hizmetlerinden, özelikle de verilen promosyon/hediye miktarının azlığından şikayetleri bir kez daha dile getirilmiştir.
Personel sayısı az olan kurumların, Diyanet personeline ödenen promosyon miktarının kat kat üzerinde olmasının, çalışanlarımız tarafından sorgulandığı unutulmamalıdır.
Katılım finans kurumlarının her il ve ilçede şubelerinin olmaması, çalışanlarımızın çeşitli mağduriyetler yaşamasına sebep olmaktadır. Personelimiz, bir imza için farklı ilçeye veya farklı bir ile gitmek zorunda kalmaktadırlar.
Bazı ilçelerde, katılım finans kurumlarının farklı bankaların ATM’sini kullanmaları ve yoğunluk sebebiyle, personelin ayın 15’inde maaşlarını alamadıkları olmuştur.
Üç yıllık süreçte, katılım finans kurumlarının şube ve alt yapı problemleri de giderilememiştir.
Değerli Basın Mensuplar, Kıymetli Diyanet Çalışanları,
Diyanet çalışanlarının ümidi, umudu ve güçlü sesi olan Türk Diyanet Vakıf-Sen; ilkeli, kararlı, sorumlu ve ahlaklı bir anlayışla, önce ülkemiz diyerek, bunun yanında insanı yaşat ki, Devlet yaşasın diyen bir sendikayız.
Üreten, yol gösteren ve hak ettiğini mutlaka alan mücadeleci ruhumuzla, mensubu olmaktan onur duyduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurumsal yapısının güçlü olması ve zedelenmemesi önceliğimizdir.
Bunun içindir ki, çalışma barışı, huzuru ve verimliliğinin artırılabilmesi için, çalışanların mutlu olması sağlanmalıdır. Mutlu çalışan, mutlu kurum ve mutlu ülke sloganıyla, emekler zayi edilmemelidir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak;
Çalışanlarımızın güzide kurumumuz Diyanet’e ve kurum yöneticilerine olan güveninin artırılması, mağduriyetin giderilmesi ve gereksiz söz, yazı ve paylaşımların önüne geçilmesi için;
Önerilerimizi iyi niyetli olarak bir kez daha, önceden, öncelikle Diyanet yetkililerine ve sürece dahil olacak banka/finans kuruluşlarına iletiyoruz.
Türk Diyanet Vakıf-Sen, dün olduğu gibi, bugün de yarın da Diyanet çalışanlarımızın gerçek sesi, güçlü sesi olmaya devam edecektir.
Hepinize saygılar sunuyorum.