Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Güney Afrika'nın 7 Ekim'den bu yana Gazze'de sayısız katliam gerçekleştiren İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı soykırım davasına müdahil olacaklarını açıkladı.
Bakan Fidan, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile Bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Güney Afrika'nın İsrail aleyhine UAD'da açtığı soykırım davası üzerine değerlendirmede bulunarak, "Türkiye olarak Güney Afrika’nın, İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı (soykırım konulu) davaya müdahil olmaya karar verdik" dedi. Açıklamaların ardından Türkiye'nin davaya nasıl müdahale edeceği sorusu akla geldi.
UAD Statüsü'nün 63. maddesi, Türkiye'nin İsrail hakkındaki soykırım davasına müdahil olmasına gerekli zemini sağlıyor. Devletler, UAD nezdinde açılmış bir davaya, 2 madde üzerinden müdahil olabiliyor. Bunların birincisi Divan Statüsü'nün 62. maddesi uyarınca "Bir devlet, davadaki karardan etkilenebilecek hukuki nitelikte bir çıkarı olduğunu düşünürse Mahkemeden müdahil olmasına izin verilmesini talep edebilir." hükmüne dayanıyor.
Türkiye, müdahillik başvurusunun kabul edilmesi durumunda, Güney Afrika'nın davasına dayanak teşkil eden 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin hususlarda beyanlarda bulunabilecek. Türkiye bu adımı attığında İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyeleri arasında Güney Afrika'nın Gazze'de soykırım yapmakla suçladığı İsrail'e karşı UAD'de açtığı davaya müdahil olan ilk ülke olacak.
Divan, Ukrayna-Rusya arasındaki soykırım davasında, 63. madde kapsamında "müdahillik" başvurusu yapan 33 devletten ABD hariç 32'sinin başvurusunu kabul etmişti. Divan, Gambiya-Myanmar arasındaki benzer davada da 63. madde kapsamında "müdahillik" talep eden 7 devletin talebi üzerindeki incelemesini sürdürüyor.
Kaynak: Türkiye Gazetesi