Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete irtihalinin 84. yıl dönümünde Üniversitemizde düzenlenen programla anıldı.
Üniversitemizdeki Atatürk'ü Anma Programı, Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cumhur Kırılmış tarafından Merkez Kampüsü girişinde bulunan Atatürk Anıtı’na saat dokuzu beş geçe çelenk konmasıyla başladı.
Saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından Rektörlük Konferans Salonu’na geçildi.
Rektörlük Konferans Salonu’nda devam eden programa Vali Yardımcısı İhsan Maskar, Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Cumhuriyet Başsavcısı Ufuk Mustafa Süren, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Soner Sarıoğlu, İdare Mahkemesi Başkanı Abdulkadir Hoşaf, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut, Emniyet Müdürü Yardımcısı Ahmet Demircan, İl Jandarma Komutanı J. Albay Ferdi Erbakırcı, kurum amirleri, siyasi parti başkanları ve STK temsilcileri katıldı.
Doç. Dr. Bulduk, “ O, Evrensel Bir İnsandı”
Program, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Adıyaman Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Türker Barış Bulduk tarafından günün anlam ve önemine binaen gerçekleştirilen konuşma ile devam etti.
Doç. Dr. Bulduk, Mustafa Kemal Atatürk’ün savaşlardaki başarılarıyla büyük bir asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlik, barış ve insan severlik değerleri ile de evrensel bir insan olduğuna vurgu yaptı.
Bulduk, sözlerine şöyle devam etti “O, ileriyi gören bir liderdi. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra ortaya çıkan tehlikeli durumu ilk o görüp milletinin dikkatini çekti. Erzurum Kongresi'nde "vatanın bölünmez bir bütün olduğunu" tüm dünyaya ilan etti. Sakarya Savaşı sırasında söylediği: "Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz." sözü ve ayrıca "Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Sana canımız feda." sözleri onun vatan sevgisini ve kararlılığını göstermektedir. O, hep milletine güvendi ve ona inandı. Tarihte büyük devletler kuran, tarihe yön veren, tarihi okumaktan çok yazmayı seven ve yüksek bir medeniyet seviyesine sahip olmuş Türk milletinin büyüklüğüne inanmış ve Türklüğü ile hep gurur duymuştur. Kahramanlık, vatan sevgisi, bilim ve fenne bağlılık, sanata değer verme gibi üstün özelliklere sahip Yüce Türk milletinin, çağdaş dünya içinde yer alacağına inandı ve hep bunun için çabaladı. Kurtuluş Savaşı'nın ardından söylediği “En büyük davamız, en medeni ve gelişmiş, refah içinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.” sözü bunu kanıtlamaktadır. O, hayatın tüm alanlarında sınırsız bir hayal gücüne, isabetli öngörülere, şaşmaz tahminlere, başarılı kararlara, cesur girişimlere imza atan, araştırıp öğrenen, bilime değer veren, aklı ön plana alırken vicdanının sesini dinleyip, geleneklere de ters düşmeyi istemeyen bir liderdi. Çünkü O biliyordu ki topraklardaki işgaller bitse de beyinlerdeki işgaller asla bitmez. Bu yüzden aslen ve daha fazla beyinleri aydınlığa çıkarmaya gayret edip, medeniyetin her alanında örnek olmaya gayret gösterdi. Silahlı mücadeleyi ve kazanılan zaferleri, sonraki inkılaplar için başlangıç noktası kabul eden ve “Asıl mücadelemiz şimdi başlıyor.” diyebilecek kadar cehalete savaş açmış bir dâhiydi. Bugün O'nu anmak için sıradan bir gün değildir. Bugün, karalar bağlama günü hiç değildir. Bugün O'nu daha iyi anlamak, O'nu takip edebilmek, O'nun gibi ileri görüşlü ve vatansever olabilme günüdür.”
“Hedeflerine Emin Adımlarla Yürüyen Genç Nesiller İnşa Etmeyi Arzulamıştır”
Konuşmasının devamında Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere verdiği değer ve gençlerin geleceğin inşaasındaki rolünden bahseden Doç. Dr. Bulduk, “Atatürk’ü sevmek demek O’nun izinde yılmadan yürümek demektir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk yaşadığı her dönemde genç nesillere önem vermiştir. Onları ülkenin aydınlık geleceği olarak görmüştür” dedi.
Bulduk, “Bursa’da kendisini karşılayan çocuklara ve gençlere söylediği: “Küçük Hanımlar! Küçük Beyler! Hepiniz geleceğin birer yıldızı, gülü, mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizlersiniz. Kendinizin ne kadar önemli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, ölümlü Mustafa Kemal. Diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemal ülküsüdür. Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz.” sözlerini gençler unutmamalı ve ona göre davranmalıdırlar. Hedefleri olan ve bu hedeflere emin adımlarla yürüyen genç nesiller inşa etmeyi arzulamıştır. Bu noktada sizlere düşen görev; O’nun hedeflediği gelişmiş, çağdaş ve güçlü Türkiye için, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkarak, çalışkan, dürüst, ahlaklı ve vatanını seven birer birey olmaktır. Bu konuda bizim sizlere olan inancımız tamdır. Herkes ölür. Kimileri toprağa gömülür; kimileri yüreklere. Herkes ölür. Kimilerinin hatırlanmaz bile adları; kimileri hiç silinmez dillerden, beyinlerden, gönüllerden. Herkes ölür. Kimilerinin ardından ne bir dilek ne bir dua… Kimileri biz neredeysek hep orada.” diyerek sözlerine son verdi.
Etkinlik, Üniversite Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Ayça Avcı ve Doç. Dr. Selin Oyan Küpeli tarafından gerçekleştirilen müzik dinletisi ile devam etti.
Dinletinin ardından Vali Yardımcısı İhsan Maskar ve Belediye Başkanı Süleyman Kılınç tarafından Adıyaman Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Türker Barış Bulduk, Üniversite Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Ayça Avcı ve Doç. Dr. Selin Oyan Küpeli’ye teşekkür belgeleri takdim edildi.
Toplu fotoğraf çekiminin ardından 10 Kasım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Programı son buldu.