Tarih: 27.06.2024 16:36

Uzmanı uyardı: 'Astım ve KOAH hastaları klima kullanırken dikkat etmeli'

Facebook Twitter Linked-in

Yaz sıcakları ve nem herkes için dayanılmaz olsa da özellikle aşırı sıcak ve nem astım ve KOAH hastalarının semptomlarının kötüleşmesine neden olabiliyor. Bu noktada klima gibi serinleticilerle kontrollü bir sıcaklık ortamının sağlanmasıyla bu semptomların hafifletilmesine yardımcı olabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Hava kalitesini en iyi şekilde koruyan ve tüm evi eşit şekilde soğutan merkezi sistem klimalar, astım ve KOAH hastaları için genellikle en uygun seçenek olarak kabul edilebilir. Merkezi sistem kurulumu mümkün değilse veya daha küçük alanlar için kullanılıyorsa, split klimalar iyi bir alternatif olabilir. Tüm bunların yanında asıl dikkat edilmesi gereken nokta filtrasyon olmalı” dedi.

Astım ve KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) uzmanlarına göre, klimaların dikkatli ve doğru şekilde kullanılması bu hastalar için uygun olabildiği gibi semptomların da kontrol altına alınmasına yardımcı olabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Ancak, klimanın düzenli bakımı, uygun sıcaklık ve nem ayarları, yüksek verimli hava filtrelerinin kullanımı ve taze hava akışının sağlanması gibi önlemler alınmalıdır. Bu şekilde, klima kullanımı astım ve KOAH hastalarının yaşam kalitesi artırabilir ve semptomları hafifletebilir” dedi.

Sıcak, nem astım ve koah hastalarının yaşamını zorlaştırıyor

Sıcak hava ve yüksek nemin astım ve KOAH hastaları için birçok sağlık riskini ve zorlukları beraberinde getirdiğini anlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Ani ısı değişimleri sırasında bizim bağışıklık sistemimizin en önemli bileşenleri olan ve akciğeri korumak için yukarıya doğru fırça görevi yapan tüycüklerin fonksiyonları azalıyor ve bağışıklık sisteminin fonksiyonunda da bozulma oluyor. Bu durum da atak gelişmesi için zemin hazırlıyor. Astım hastalarında sıcaklık ve yüksek neme bağlı olarak hava yollarının daralması ve iltihaplanmasına neden olabiliyor. Bunun yanında bu ortamlarda polen, küf gibi alerjenler artabildiği gibi havadaki kirleticiler sıcak hava dalgaları sırasında artabilir. Tüm bunlar astım krizlerinin tetiklenmesine ya da öksürük, hırıltılı nefes alma gibi semptomların kötüleşmesine neden olabiliyor. Aynı şekilde KOAH hastaları için de bu hava yaşam kalitesini bozabiliyor. Yüksek nem oranı, hava yollarının daralmasına ve nefes almanın zorlaşmasına yol açabildiği gibi yüksek sıcaklık da KOAH hastalarında nefes darlığına ve enerjisizliğe neden olabiliyor” dedi.

“Düzenli bakım ve filtre temizliği yapılmalı"

Doğru şekilde kullanılan klimaların bu hasta gurubunda fayda sağlayabileceğini anlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastalarında alevlenme riskini en aza indirmek için ideal koşullar, yaşam alanlarında günde en az 9 saat 21°C iç ortam sıcaklığı ve yüzde 30-50 arasında nem oranıdır. Bu noktada hava kalitesini en iyi şekilde koruyan ve tüm evi eşit şekilde soğutan merkezi sistem klimalar, astım ve KOAH hastaları için genellikle en uygun seçenek olarak kabul edilebilir. Merkezi sistem kurulumu mümkün değilse veya daha küçük alanlar için kullanılıyorsa, split klimalar iyi bir alternatif olabilir. Tüm bunların yanında asıl dikkat edilmesi gereken nokta filtrasyon olmalı. HEPA veya elektrostatik filtreler gibi yüksek verimli hava filtrelerine sahip klimalar tercih edilmelidir. Ayrıca, hangi klima türü seçilirse seçilsin, düzenli bakım ve filtre temizliği

"Bol sıvı tüketmek vücudun serin kalmasına yardımcı olabilir”

Astım ve KOAH hastalarının klima dışında serinlemesi ve rahatlaması için başka önlemlerin de bulunduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Öncelikle doğal havalandırma yöntemleri kullanılabilir. Pencereler açılarak çarpraz havalandırma yapılabilir. Tavan veya masaüstü fanlar kullanarak hava akımı artırılabilir, nem alıcı cihazlar kullanarak evdeki nem oranını düşürebilirsiniz. Evinize güneşlik veya perde takarak güneşin doğrudan içeri girmesini engelleyebilirsiniz. Bunun yanında astım ve KOAH hastaları bol sıvı tüketerek vücudun serin kalmasına yardımcı olabilir. Kan dolaşımını artırmak için sabah erken saatlere veya akşam geç saatlere hafif tempolu yürüyüşler ya da kapalı ve serin alanlarda yapılacak egzersizler yarar sağlayabilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak : PHA




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —