Danıştay, 'HTS kayıtları örgüt üyesi olmak için yeterli değil' dedi, FETÖ'den ihraç edilen 450 ismin göreve iadesine karar verdi.
HABER MERKEZİ
FETÖ ile iltisaklı oldukları gerekçesiyle meslekten ihraç edilen 450 yargı mensubunun Danıştay 5. Dairesi tarafından görevine iade edilmesi sonrasında, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun HSK’nın itirazını hâlen değerlendirmeye almaması tartışma konusu oldu. Hukukçular ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun vereceği kararın bugüne kadar yapılan yargılamaları çok yakından ilgilendirdiğini belirterek sürecin hassasiyetine dikkat çekti.
Kurul’dan çıkacak kararın önemini gazetemize değerlendiren Hukukçu Hadi Dündar, bu hâkim ve savcıların, ankesör aramaları, HTS kayıtları, tanık beyanları, ByLock içerikleri ve emniyet analiz raporları doğrultusunda HSK Genel Kurulunca ihraç edildiğini hatırlattı.
Söz konusu kişilerin göreve iade edilmesinin, bugüne kadar yapılan FETÖ ile irtibatlı kişilerin durumunu yakından ilgilendirdiğine işaret eden Dündar, şunları söyledi:
Buradaki sorun Danıştay’ın ankesörlü telefondan aramayı, HTS kayıtlarını baz almaması oldu. Danıştay, bu kanıtları örgüt üyesi olmak için yeterli bulmadı ve göreve iade kararı aldı.
Ancak, Yargıtay 17-25 Aralıktan sonra FETÖ elebaşının talimatıyla Bank Asya’ya para yatırılmasını örgütle bağlantılı olarak değerlendirdi. Telefonlarda ByLock uygulamasının olması idari anlamda suç sayıldı ancak ceza anlamında suç kabul edilmedi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’ndan görev iade kararı çıkarsa bütün yargılamalar boşa düşmüş olur. İşinden atılmış binlerce kişi var. Bu durum hâkim, savcı olunca mı değişiyor da göreve iade kararı veriliyor? Daha önce yapılmış yargılamalara gölge düşürecektir.
Yargıtay ile Danıştay arasındaki karar farklılıklarına işaret eden Dündar “Hakimler Savcılar en üst kurulu HSK’dır. Ancak idari yargılamayı yapan merci, HSK tarafından hazırlanan raporu kabul etmiyorsa özel ve teknik bilgi gerektirdiği için yeni bir bilirkişi araması yapılması ve bilirkişi raporu alınması gerekir. Mahkemenin aldığı bilirkişi raporu ile HSK raporu çelişirse o zaman Danıştay kendi raporuna göre karar verebilir. Danıştay’ın bu raporu baz almamış olması HSK’yı değersiz kılıp itibarsızlaştırmıştır. Kanaatimizce Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu son noktayı koyacaktır” dedi.
Kaynak: Türkiye Gazetesi