Dünya Türk Birliği Adıyaman İl Başkanı Ramazan Yavuz, 30 Ağustos Zafer Bayramı Nedeniyle Bir Kutlama Mesajı Yayımladı.
Dünya Türk Birliği Adıyaman İl Başkanı Ramazan Yavuz, mesajında şu ifadelere yer verdi,
“Bugün şehitlerimizi anma günü, bugün bağımsızlığımızı nasıl kazandığımızı yeniden hatırlama günü, bugün M.Kemal Atatürk önderliğinde Ecdadımızın Türkiye için yaptıklarından dolayı vicdan borcumuzu ödeme günü, Bugün Türk Milletinin Dirilişi 30 Ağustos Zafer Bayramı.
30 Ağustos 1922 tarihte bugün yaşananları hatırlayalım. Başkomutan Mustafa Kemal Önderliğindeki Türk kuvvetleri Sakarya Savaşı’ndan sonra büyük taarruz için 26 Ağustos’a kadar taarruza kalkacağı mevzilere yerleşmeye başlarlar. Bu öyle bir yerleşmedir ki 40 ile 120 km arasında mesafeyi yürüyerek kat eden Alaylar, Tugaylar, Tümenler geceleri yürüyüp gündüzleri, düşman uçakları tarafından görünmemek için gizlenirler. Durumdan hiç bir şüphe duymayan Yunan kuvvetleri ve destekleyenleri (başta İngiltere ve diğerleri) aylarca tahkim ettikleri mevzilerinin geçilmesinin imkânsız olduğunu düşünürler. 26 Ağustos sabah, saat 05.30’da Türk topçu birlikleri Afyon’un güneyinden düşman siperlerini ateşle vurmaya başlar. Mustafa Kemal’in emri ile düşmana hücum edilir. Bu hücum Türk Milleti’nin emperyalist devletlere başkaldırışının artık doruk noktasıdır. Bıçak kemiğe dayanmış, zaferden başka seçenek kalmamıştır. Büyük bir hızla ve bütün gücüyle taarruz eden Türk Ordusu, geçilmesi imkânsız denilen düşman mevzilerini 36 saatte dağıtır ve düşmanı geri çekilmek zorunda bırakır. 30 Ağustos’ta düşman çember içine alınmıştır. Birçok esir alınır. Kaçan Yunan kuvvetleri Ege denizine kadar kovalandıktan sonra denize dökülür. Düşmanlarımızın bugünde uyumadığı, her karışı şehit kanıyla sulanmış vatan toprağı üzerinde içte ve dışta oynanan oyunlar aynı senaryonun değişik bir örneği olduğu açıkça görülmektedir. Tarihi iyi analiz etmeli, ders çıkarmalı ve Türk Milleti derin uykudan uyanmalı, uyandırılmalıdır. Unutulmasın ki bu vatan için, bu millet için, bu şanlı bayrak için candan, yardan ve serden vazgeçmeye hazır ve kararlı olan Türk milleti, bizzat kendi müstakbelinin güvencesi, yenilmeyecek muazzam gücüdür. Ecdadımızın kahramanlık ve fedakârlıkları, bizlere emanet ettikleri milli ve manevi kazanımların yaşatılması hem övüncümüz, hem de muhafaza konusunda yeminli olduğumuz tarihi görevler arasındadır Unutmamalıdır ki geçmişini bilmeyen milletler geleceklerine asla yön veremezler. Bu günde, bize bağımsızlığımızı kazandıran Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Türk Ordusu’na şükran ve minnetlerimi sunuyor, ebediyete intikal edenleri rahmetle anıyor ve Milletimizin Zafer Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum”
