Atatürk, 19 Mayıs 1919'da, insanlığı köleleştirmek isteyen, Ülkemizi işgal ve istila eden, Emperyalist Güçlere karşı, milleti ile verdiği "Kurtuluş Savaşı"ında,
Sakarya adlı atıyla, düşmanı şamarlayan, sonra dürüp büken ve kirli bir paçavra gibi, Anadolu topraklarına gömen ve denize döken, "SARI, MAVİ GÖZLÜ, EFSANEVİ KAHRAMAN ATATÜRK ; düşmana unutulmaz bir ders verdi.
İşte Atatürk'ün, milleti ile birlikte verdiği, "Kurtuluş Savaşı" sonucu, "GÜNEŞ, ONLARIN BİRLEŞEN ELLERİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ OLARAK DOĞDU."
Atatürk, yine Türk Milletini, Türk Milleti'nde buldurdu. İşte bu devletimizi, o günden bu güne ve sonsuza dek, saygıyla selamlıyoruz.
Binlerce yıldan bu yana, dünyanın belli başlı bütün medeniyet ummanlarına dalıp çıktığımız, bütün kültür denizlerinde gelip geçtiğimiz, aldığımız ve verdiğimiz, kazandığımız ve kaybettiğimiz halde, nasıl yitmediysek, bitmediysek, bundan sonra da şerefli, büyük bir tarihin bize hediyesi olan, Milli ve manevi kültürümüzü kaybetmeden, kökümüzden kopmadan, bu güne kadar ki, hayat kaynaklarımızdan beslenerek ;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olan Devletimizi yüceltelim.
"Kurtuluş Savaşı" Önderi, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu, Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah arkadaşlarını, Şehitlerimizi Rahmet, Minnet ve Şükranla Anıyoruz.
Ne Mutlu Türküm Diyene