6 Şubat Depreminden önce AFAD müdürü falancanın akrabası derlerdi de önemsemezdik. Depremden sonra akraba olmak ne demek çok iyi belledik. Üstenci ve minnetsiz halleri ile nelere mal oldu nelere. Şimdi çok mu farklı. Fark eden bir durum yok maalesef çünkü usul esas yöntem aynı. İstatistikleri düzelt, statiğin, stratejinin canı cehenneme. Var belki de ben halen bilmiyorumdur. ‘’Hiçbir kurum müdürünün derdi geliştirme değil herkesin ilkesi geçiştirme olmuş durumda hocam’’ dediler de öyle kaleme aldım bu satırları. Kaleme almak sorun çözmüyor biliyorum. Bildiğim işi yapmaya çalışıyorum.
Bildiği işi yapmayanlar, ya da bilmediği işi yapmaya talip olanlara tek çözüm denetleme mekanizmadır. Denetlemenin amacına ulaşmasını sağlayacak en önemli unsurlardan biride kamuoyu ile paylaşılmasıdır. Ne kamu umurlarında ne de paylaşım. Cumhurbaşkanımızın sarfettiği tek bir cümleye riayet etseler reisçiler işler düzelecek. Emin olun bazı yeni yetme cümle kurucuların, dava ve cefa insanı cumhurbaşkanımıza reis sıfatını yapıştırmasından sonra çoğu şey bozuldu. O jöleli ve tesbihli reisçilere, bizim mahallenin gümüş yüzüklü efendileri de ayak uydurdu. Sanırım içinden çıkamadığımız durum bu.
Evet afet var AFAD yok. Hiçbir ilde kira yardımı kesilen bu kadar vatandaş yok. Hiçbir ilde konteynırlar yasak, dolu olanlar boşaltılacak diyenlerde yok. Hiçbir ilde konteynıra sayaç takılsın üç beş zengin kalıyor diye fakirin gözü çıksın diyen de yok.
Afet olan bir şehirde AFAD olsaydı yardım için gelen alışveriş kartları başka ile gitmezdi. TYP ve IUP personeli tarafından yönetilen kurumlardan ancak bu kadar beklenir. Fazla söze gerek yok sanırım. Selametle…