Mezopotamya'nın bereketli topraklarının Semsur'u, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, sessizliğinde nice anlamlar saklayan Hısn-ı Mansur'u, birlik, direnç ve kardeşliğin Yediyaman'ı, güzel ülkemin ismi huzur ve barış ile özdeşleşen Adıyaman'ı.
Çiğköfte, tütün, çay aynı soydandır muhabbette dayanır soyları. Adıyaman incirin, dutun, üzümün lezzetini, pamuğun temizliğini, buğdayın bereketini, bademin enerjisini bizden esirgemeyendir. Ağıdın, halayın, muhabbetin bir başka olduğu, sabrın, fedakarlığın ve sevda hikâyelerinin harman olduğu yerdir Adıyaman.
Fıratın emzirdiği münbit ovalar coğrafyasıydı baraj mağduru olmadan önce, Karadağ eteğine serpilmişti deprem mağduru olan, bir çok müjdeli projesi rafa kaldırılan şehrim. İmtihanı zor, mümkünü çetin olan Adıyaman. Siyasetçilerinin bir kısmının şaşı baktığı, dünyanın bu haline şaşırıp kaldığı, kaderini, kederini yaşayan Adıyaman.
İşte Sırrı Süreyya Önder; hem sesi Adıyamanın, hemde
bu toprakların tüm kültürel, tarihsel ve sosyolojik birikimini kendi şahsında toplayan ve onu çağın diliyle, sanatıyla, siyasetiyle yeniden yorumlayan ve bunu tüm Türkiye'ye yanısıtan Adıyamanın Sırrı abisi.
Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi değil; aynı zamanda bir yaşam hikâyecisidir. Adıyaman'ın o kendine özgü “lisân-ı hâl”ini, yani sözden önce gelen hâl dilini, siyasetten sanata, yazıdan sinemaya her alanda taşıyan bir Adıyamanlı. İdeolojik ve teolojik düşüncelerinizden sıyrılın hele ne çok seveceksiniz onu. Onun tarzı; köy odasında anlatılan hikâyelerin sıcaklığıyla, şehir meydanında yükselen itirazların soğukkanlı zekâsını harmanlar.
Adıyamanlılığını, S. Arif Emre gibi, Recai Kutan gibi, Ahmet Kaya , Mehmet Erdem, Halit Ertuğrul , Mehmet Seske, Kahtalı Mıçe gibi sinesinde saklayan; ama adamlığını, yüreğini tüm samimiyetiyle Türkiyeye açan biridir O.
Harhardır, Maradır, Kayalık, Sıratut , Eskisaray, Hocaömer, Varlıktır O.
Dik duruşunda da, yumuşak gülüşünde de Karadağın kokusu vardır. Onu dinlerken insanın aklına Oturakçılar Çarşısı gelir; onu izlerken Fırat kıyısında Samsatı, Nemurut zirvesinde Kahtayı görür gibi hisseder insan. Çünkü onda köylü neşesiyle şehirli inceliği, bir çocuk masumiyetiyle yaşanmışlıkların derinliği iç içedir.
6 Şubat depremlerinde yıkımın en ağır yaşandığı şehirlerden biri olan Adıyaman’da, imdatın geciktiği, seslerin duyulmadığı o ilk günlerde, Sırrı Süreyya Önder yine sahadaydı. Siyasi rollerin ötesine geçerek, bir hemşehri, bir insan, bir vicdan olarak oradaydı. Enkazın başında da, çadır kentte de, aynı dertle, aynı sükûnetle seslendi: “Yalnız değilsin Adıyaman”. Bende bu yazıyı aynı duygularla kaleme alıyorum. Tüm rollerimden beri olarak diyorum ki sana çok ihtiyacımız var abi.
Onun bana da ilham olan duruşu, Adıyamanlıların binlerce yıldır sırt sırta verdiği o kadim dayanışma kültürünün ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Acının ortak dili varsa, o dilin en samimi tercümanlarından biridir Sırrı Süreyya.
Barış sürecindeki tutumu aynı yürekle örülmüştür.
Çözüm sürecinin mutfağında olan Sayın Adnan Boynukara'dan sonra, Barış sürecinin başında bulunan hemşerimizle övünüyoruz.
Kavganın değil konuşmanın, silahın değil sözcüğün izini sürdü. Adıyaman’ın on yıllardır Türkiye’nin en huzurlu şehirlerinden biri olarak anılması, onun da içinde yer aldığı barış çabalarının ne denli derin bir zemine dayandığını gösterir. Bu süreçte sergilediği sağduyu, köprü olma çabası ve yaraları sarmaya dönük dili, aslında Adıyaman’ın toplumsal karakterini yansıtır: Sükûnet, Sabır ve Selamet.
Sırrı Süreyya, Adıyaman’ın sesidir, nağmesi, yankısıdır. O, Adıyaman'ın haykıramadığı ama gözyaşlarında sakladığı cümleleri dile getirendir. Mecliste söz alırken de, senaryoda rol alırken de, yürürken de her durumda kendi kalır, Adıyaman kalır.
O, bir tür “sosyolojik çevirmen”dir. Kimi zaman sinema perdesinde, kimi zaman bir köşe yazısında, kimi zaman ise bir politik kürsüde anlatır bizi. Her defasında Adıyaman’ın derinliğini, suskunluğunu, onurunu ve sitemini taşır.
Sırrı Süreyya Önder’i anlamak, Adıyaman’ı anlamaktır. Çünkü onun her cümlesinde karadağın gölgesi, Zeliha annemizin duası, Ceren kızımızın hayali, bir halkın sabrı vardır.
Sırrı Süreyya’yı tanımak Adıyaman’ı tanımaktır. Onu anlamak Türkiye kardeşliğine anlam katmaktır.
Rabbim sana acil şifalar versin, seni Adıyaman'a bağıslasın Sırrı abi.

