Her gün daha da büyüyen bir sorunla karşı karşıyayız. Adı konmamış bir zulüm bu: bürokrasinin çarkları arasında ezilen vatandaşın çilesi. Hele ki bir konut yapmaya kalktıysanız, vay halinize!
Binbir zorlukla evini yapan, yatırımını yapan, geleceğini kurmaya çalışan vatandaş, izinler ve bitmeyen prosedürler yüzünden resmen yıldırılıyor. “Bugün git, yarın gel” anlayışı hâlâ dimdik ayakta. 2025 yılındayız ama hala dosyalar elde taşınıyor, ıslak imza peşinde koşuluyor, kurumlar arası evraklar manuel taşınıyor. Yazık değil mi?
Bürokrasi Labirenti: Adım Adım Vatandaşın Çilesi
Sahadaki süreçleri size bir anlatayım:
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, belgeleri hazırlayıp yasa gereği belediyeye iletiyor. Ama sistemden değil; ille de ıslak imzalı kağıt isteniyor.
Belediye bu evrakı alıyor, ilgili memur inceleyip imzalıyor, sonra tarayıp tapuya gönderiyor. Ama yanlış yere, Tapu yerine Kadastroya...
Kadastro inceliyor, tapuya yolluyor. Derken vatandaşa bir mesaj: “Silik çıktı, reddedildi.”
Vatandaş belediyeye geri dönüyor. Belediye tekrar gönderiyor, tekrar Kadastro, tekrar Tapu...
Tapudan yeni mesaj: “Bir evrak eksik.”
Yine başa dön, yine belge yüklen, yine aynı döngü.
Vatandaş tapuya gidiyor, ekran görüntüsüyle belediyenin yüklediğini ispatlıyor. Ama sistemde görünmediği için yine kabul edilmiyor. Tapu da geri çeviriyor.
Peki Bu Nedir?
Bu zulüm değilse nedir?
Bu süreç, ne teknolojinin ne de aklın kabul edebileceği bir uygulama değil.
Koskoca kurumlar arasında sistem kurulmuş ama kullanılmıyor. Hâlâ vatandaş belge taşıyor. Sistem varsa neden kullanılmıyor? Tapu neden belediyeye telefon açıp “eksik belgeyi yeniden yolla” demiyor da vatandaşa tekrar başvuru yaptırıyor?
Vatandaş Ne Yapsın?
Tapu sistemi hatalıysa düzeltin.
Kurumlar arası entegrasyonu sağlayın.
Madem dijital çağdayız, evrak neden kurumdan kuruma otomatik gitmiyor?
Vatandaş pimpon topu değil!
Bir evrak için beş kurum arasında mekik dokumak, insanlık dışı bir muamele.
Artık Yeter!
Bu ülkede en büyük çileyi doğru dürüst işini yapmaya çalışan vatandaş çekiyor.
Ev yapmaya çalışanı pişman eden bir düzen, sürdürülebilir değildir.
Yetkililere sesleniyorum:
Allah aşkına bu süreci sadeleştirin, dijitalleştirin, vatandaşı değil sistemleri çalıştırın!

