Nazmi Ersoy


CANDAN ÖTE, CENNET GÖZLERİN RÜVEYDA !

CANDAN ÖTE, CENNET GÖZLERİN RÜVEYDA !


Bakarsam, aklımı başımdan alır ;
Bakmaz'sam, dilimde heyhat gözlerin, 
İnsanı idama gönderir, idamdan alır ;
İnfazım elinde, hüküm veren Cennet gözlerin Rüveyda !

O sevdiğin adam, kim diye soran olursa,
Bahset adımdan, adın şan salsın.
Sevda ateşi cihanı sarsa da,
Aşkın sırrını açıkla, gizli kalmasın Rüveyda !

Sen'i bulmak için, indim derine,
Ulaşınca, değdi ellerim, ellerine,
Salınca gönlümü, mahşer yerine,
Ben beni bende, dünya'yı dünya da yitirdim Rüveyda !

Yokluğun yağmura, yazı yazmak kadar zor,
Sensizlik, bana ölüm kadar acı, 
Hayatımın anlamı, ömrümün baharı,
Candan öte, canımsın Sen Rüveyda !

Geceye, gündüze küstüğüm anda,
Tükenip ansızın düşdüğüm anda,
Hayat bağımı kestiğim anda,
Aldığım nefese, ha gayret ziynet gözlerin Rüveyda !

Ey yetim dilimin, şükür Sevdası,
Arayıp da bulduğum, gönül vahası,
Tarifi imkansız, hatta dahası, 
Mekke, Medine gibi, güzel gözlerin
Rüveyda !

Çiçeğe durdu kalbim, içtim parmaklarından,
Göz çeşmem suya erdi, Sevda kaynaklarından,
Yeniden su yürüdü, dalı'ma yaprağıma,
Bir bakışın can verdi, kurumuş yaprağıma Rüveyda !

Gözlerine bakarken, duruluyor yüreğim,
İndirme kirpiğini ; tutuşma'sın kâinat,
Nazar kıl, ferahlasın, kavruluyor yüreğim,
Sensiz küle dönerek, savruluyor yüreğim Rüveyda !

Kirpikler ucunda, bir aşk fermanı taşır,
Sevda hanesinde, Can'da can dolaşır,
Ağlarsan, göz yaşların bana bulaşır,
Gönlüme çektiğim, zahmet, kısmet gözlerin Rüveyda !

Ruhumda, kat be kat artar kıymetin,
Canımda can oldu, canan hikmetin,
Vakti geldiğinde, son şehadet'im,
Dizlerin başıma, namzet cennet gözlerin Rüveyda !

Adın dilime değdi günden beri,
Dudaklarım, aşkınla mühürlendi, 
En umutsuz, karanlık gecelerde,
Gözlerin, ufkumda bir nur inan ki Rüveyda !

Hangi yıldızdır, bilmem o güzel gözlerin,
Kayar üzerime, yakar, kavurur bir anda, 
Uzanır gönlüme, Sevda ellerin,
Derinden bir ok saplanır, sineme Rüveyda !

Hakkımda ne derse desin, el alem, 
Çevirip yüzüne sakın söyleme kelam,
Dostunu düşmandan saymayıp  vesselam,
Aşkın sırrını açıkla, gizli kalmasın Rüveyda !

Verseler de dünyayı eyleme tamah, 
Bu gönül Sen diye, döner Semah, 
İster sevap olsun, ister günah, 
Aşkın sırrını açıkla, gizli kalmasın Rüveyda !

Hayal gibi, birlikte gezdiğimiz yerleri,
Şifa diye, içtiğimiz meyleri, 
Sen'in için üflediğim neyleri, 
Aşkın sırrını açıkla, gizli kalmasın Rüveyda !

Hayalde, asıl'da sözleşip, düşte gezdiğim, 
İlmek ilmek, nakış nakış işlediğim, 
Kimi gün güneş, kimi gün sema, 
Yedi gün, ayrı ayrı renk hayret gözlerin Rüveyda !

Akşam mı, gece mi, sabah mı gözlerin, 
Gönül sarayım'da, seyyah'tır gözlerin, 
Mavi mi, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin, 
Kurumuş gözlerime, rahmet gözlerin Rüveyda !

Sevgini tadıyorum,
Arıların çiçekleri tattığı gibi,
Ne güzelsin Sen
Rüveyda !
Bir bilsen,
Allah'ın yarattığı gibi !

Bir yetim Nazmi, kadere dargın, 
Gözümün nuru'sun, yürekte yangın, 
Bedenimi sarsa da çaresiz salgın, 
Aşkın sırrını açıkla, gizli kalmasın Rüveyda !