Ramazan YAVUZ


Dava Adamlığı Üzerine: Yolun Kiminle Yüründüğü Önemlidir

Dava Adamlığı Üzerine: Yolun Kiminle Yüründüğü Önemlidir


Bazı zamanlar vardır; sözlerin değil, duruşun anlam kazandığı anlar...
Bazı yollar vardır; sadece menzile değil, aynı zamanda kiminle yüründüğüne dair bir sınavdır bu yollar...

Biz bu yola, şahsi hesaplarla değil, büyük bir dava inancıyla çıktık. Çünkü inandığımız değerler, kişisel çıkarların çok ötesindedir. Birlikte yürüdüğümüz dava arkadaşlarımızla kurduğumuz bağ, çıkar temelli bir ittifak değil; inançla, sadakatle ve ortak hedeflerle yoğrulmuş bir yol arkadaşlığıdır.

Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki; bazıları için dava, sadece bir basamaktır. Menfaati bitince ilgisi de biter. Şahsi ihtiraslarını, davasının önüne koyanlar; mücadele zeminini değil, kendi konfor alanlarını önceleyenlerdir. Onların yolculuğu kısa, izleri siliktir.

Oysa biz; şahsını değil, davasını öne çıkaranlarla yürüyoruz.
Dava arkadaşının kuyusunu kazanlarla değil, omuz verenlerle; arkadan konuşanlarla değil, elini taşın altına koyanlarla birlikteyiz. Çünkü biliyoruz ki; bir davanın gerçek gücü, onun ne kadar doğru olduğu kadar, o davaya gönül veren insanların duruşuyla da ölçülür.

Dava arkadaşlığı, sadece aynı fikri paylaşmak değil; zor zamanlarda da omuz omuza durabilmektir. Fırtına çıktığında sığınan değil, birlikte göğüs gerenlerle yürümektir. Yol yokuş olduğunda geride kalanları taşımak, en öne geçip ben dememek, biz diyebilmektir.

Bizim için asıl olan; yolun sonunda ne kazandığımız değil, bu yolu nasıl yürüdüğümüzdür.
El ele vererek, onurla, sadakatle ve inançla yürüdüğümüz her adım; bize bir makamdan daha değerli, bir unvandan daha anlamlıdır.

Geleceği; arkadan iş çevirenlerle değil, gözümüzün içine bakarak yürüyenlerle kuracağız.
Çünkü biz biliyoruz ki, dava sadece bir söz değil, bir duruştur. Ve bu duruşu bozmadan yürüyenlerle yol arkadaşlığı etmek bizim için bir şereftir.