BEDİR YAMAN


DÖKÜLMEK

DÖKÜLMEK


Dökülmek ister insan
nazenin bir yaprak gibi,
Sese, söze göze bulaşmadan,
Kimse duymadan, kimse görmeden,
Bir arık su misali yolunu şaşırıp 
yabana akar gibi.

Bitmez alacağı dünyanın,
Veresiye defteri kapanmaz 
Yusuf gibi siman olsa ne çare,
Eyüp kadar sabrın olsa,
Âdem kadar ömrün olsa,
Yetmez şu şevk almış dünyaya,

Kopmak koparılmaktan, düşmek düşürülmekten,
Ağlamak ağlatmaktan yeğdir,
Falanken dökülmek filan olarak tutunmaktan iyidir.

Usulca, incitmeden bırakmak 
Ne tam yeşilken,
ne tam kuruyken
Arada bir yerde,
kendi rengiyle helalleşirken
dökülmek,
Murattır, nasiptir.

Bu kadar ağır bilmezdim 
Sussun diye ısırdığım dudaklarımın bedelini,
Umutların hayallare yenileceğini,
Alacaklıların doymayacağını,
Bilemezdim,

Bildim, gördüm
Bir soluğun ağır bedelini,
Bu kadar mı pis öder insan.
Pis dediysem kirinden değil,
Kibirden karası.
Nefsin bedel biçen yarası,

Ve hal üzere dökülmek ister
Kimsenin oyununu bozmadan,
Kimseyi telaşa düşürmeden,
Huyunun pasını varsın yaftalasınlar boynuma...

Susmak lazım,
Ömrü sahibine bırakarak
Dökülmek ister insan,
Ne yeşil ne kuru,
Kendinle helaleşerek dökülmek...

Belledim,
Sessizce, incitmeden
ne büyük bir lütuf,
ne büyük bir nasip,
direnme ey nefis;
Bir yaprak gibi dökül,
kul gibi eğil,
Tamamla yolunu…