BEDİR YAMAN

Tarih: 02.10.2024 17:51

"DÜNYA Beşten BÜYÜKTÜR" ama ONDAN küçük müdür?

Facebook Twitter Linked-in

Devlet Baskanımızın dünyanın ezilen, zulüm gören  tüm halklarına direniş ve mücadele gücü verdiğine inandığım kıymetli cümlelerden biridir; "Dünya Beşten Büyüktür" haykırışı. Bu haykırışlara sahip çıkacak, onları siyasi, stratejik ve eylemsel argümanlara dönüştürecek (bir kaç umudum olsa da) başka da kimse yok malesef ne içerde ne dışarda. Siyaset üretecek derinlikte kimse yetişmiyor artık. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu  siyasete ve eylemselliğe enerji katacak bir kaç kişiden başka kimse yok. Gördüğüm hiç bir siyasetçi, bürokrat ve iş insanı  bu derinliğe sahip degil ne yazık ki. Vitrinde olanların bir kısmı ezberlediği mottoları sık sık tekrar ederek çoluk çocuğunun, hısım akrabasının rızkını! temin etmeye calışmakta, bir kısmı da temin ettigi rızkı korumaya çalışmakta.
Bu yüzden ''Dünya Beş'ten Büyüktür'' sözü anlamını yitirecek gibi. Erbakan hocamızın unuturulan sadece sosyal medyada biz garibanların paylaştığı tespitleri gibi.

Çocukluk yıllarımda anlatırlardı. Ayakkabı boyacılığı yapan bir Yahudiye ücretini ödeyen kişi, boyacının paranın yarısını sol diğer yarısını sağ cebine koyduğunu görünce sebebini sormuş, o da cevaben demiş ki sol cebim çocuklarım için, sağ cebim kurulacak devletim için. 
İşte bu yüzdendir ki bugün dünya ondan küçük hale düştü. Yada o dünyadan büyük hale geldi. 
Dünyanın istediği yerinde istediği yeri satın alabilecek, istediği yere saldırabilecek veya çulunu serdiği yerde piknik yapabilecek durumda. Dünya onun yüzbinlece insanı katletmesini izliyor izlemek zorunda kalıyor.

Hamasi duygular ve havasi edayla söylediğimiz tükürüğümüzle boğarız söylemleri acı veriyor artık.  Tükrük bezlerimize kadar kuruttular içtiklerimizle içimizi giydiklerimizle dışımızı bile işgal ediyorlar. Ancak bir cola ile ancak serinletiriz! icimizi.

Aslında dünya tarihi boyunca,  ben dünyadan daha büyük olacağım dünyaya ben hükmedeceğim diye düşünmeyen milletler hiç bir tarihe sahip olamamış ve hatta devlet bile kuramamışlardır. Dünyaya hükmedecem iddiası insani, adalet ile hükmedecem şiarı Rahmani, eli kılıç tutmayana dokunmayacam akti ilahidir.
Ancak dünyaya hükmedecem bunun için öldürücem demek hayvani, geri kalanlar bana hizmet edecek demek şeytani, bunun için biz seçildik demek lanetli duygular olmaktan öte bir şey değildir.

Bakmayın şimdilik işgal ettiği ve yaşadığı alanın Ankaramızın yüzölçümünden daha küçük olmasına, dünyanın her tarafında yeri, yurdu, arazisi geliri olan militanları tarafından beslenmekte. Tabiri caizse İşgail İmparatorluğu çoktan kuruldu. Ekonomi tamam, siyaset tamam, basın tamam. Yarım kalan sadece ve sadece dinlerinin emrettiği Arzı Mev'ud. Herşeye sahipler dünyanın sahip olmadığı herşeye. Onlar dünyadan büyükmüş gibi duruyorlar şimdilik.

Siz asıl yüzölçümü sadece 360 km olan aslan yatağına bakın. Dünyanın, insanlığın, varlığın izzetini, şerefini koruyan aslan ocağı. Bedrin aslanları gıpta eder onlara. 360 gün, 360 kilometrelik alanda terörist işgalcilerin feleğini 360 derece çeviren mücahitlerdir onlar. Rabbim ONLAR dan razı olsun. ONLAR dır dünyadan büyük olan, ONLAR dır izzetimizi şerefimizi kanları ile koruyan.

İşgal İmparatorluğunu basit paramotorlarla dünyaya rezil eden ONLAR bizlere büyük bir ders verdiler ve büyük bir imtihanın cenderesine soktular bizi. Yıkılmaz denen kaleleri yıkmanın, zehir akıtmaktan yılmayan yılanları durdurmanın  tek yolunun cihat olduğunu bize öğrettiler. Öyle ya insan bilmediğinden sorumlu değildi. Bilmiyorduk belki ama öğrendik sorumluyuz ve hesabı sorulacak bize. Sırtlanların sırtının nasıl yere serileceğini  gösterdik size ama siz Talutun ordusundakiler gibi Calutun suyunu kana kana içmistiniz, şişen karınlarınız sizi alıkoydu diyeceklerdir.

Bize düşen bir avuç su ile kanaat eden,bir avuç kalmış olsa bile caluta taş atmaktan korkmayan nesiller yetiştirmeye çalışmak. Bu nesiller en büyük hava, deniz, kara ve ahiret savunma sistemidir. Bundan başka çare yok. Tek çaremiz ONLAR gibi dünyadan  büyük olma mefkuresini akletmek, fehmetmek ve bununla yetişecek nesillere emek vermektir.

Osmanlı Devleti'nin tedrisatından çıkan insanlar ve talebelerinde bu damlaları görmek mümkündü. Onlardan az kaldı. Bakınız sonrası kızıl kıyamet.

Sağ sol cep meselesine gelince hal itibari ile nesil elindekini avucundakini satıp  faizi, altını avuç avuç yudumlamaya çalışıyor.

Velhasıl dostlar Filistin turnusol kağıdı gibi önümüzde duruyor. Bunu bilirsek ne ala bilmezsek Kuran Kerimde bahsi geçen Allah yolunda olan yeni bir  kavim için kaderimize razı olmak zorunda kalacağız. Allah nurunu tamamlayacaktır. Kahrolsun işgal imparatorluğu, kahrolsun Yahudileşme Temayülü...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —