Sen mukaddes zat'sın, ey Sevgili, sonsuz nur,
Bu âlem'de eriş'mez, hiç kimseye O'nsuz nur !
Yaratan övme dedir, ey Nebi, asıl Sen'i,
Tasvir ede bilecek, hangi söz, nasıl Sen'i ?
Sen Rabbimin Habibi'sin, Cennetler hasret Sana,
Ey Allah'ın Nebi'si, ben'i feda kılsın Hâk Sana !
Nurunun bereketi gökte vardır, yer de var,
Güzeller güzeli, Sen'in gibi, nerde var ?
Fazlının eteğine, âlem de el eriş'mez,
Yusuf, Züleyha olsa, hiç bir güzel eriş'mez !
Cennet'in ırmakları, pınarları hep Sen'in,
Her dudak, ismini anar durur Sen'in !
Sen'i övmek'ten kalem, övmek'ten aciz'dir can,
Nurundan bir zerre'dir elmas, inci ve mercan !
Sen olmasaydın, şanın olmasaydı,
âlemler var olmazdı,
Gül açmaz, bülbül ötmez, bir dost, bir yâr olmazdı !
Her diyardan Mekke'ye, Medine'ye akmakta gönül ırmakları,
Bu âlem de kim Sen'i sevdi ise, O'dur bahtiyar aşık !
Hasretin, bir kütüğü inletti,
Ta Doğu Türkistan, Kırım, Kerkük, İstanbul Sana aşık !
Hülâsa, arz, sema'nın her zerresi Sana aşık !
Akıllar, gayretin'den, ibret alarak parmağını ısırır,
Ey güzel huylu Nebi ! Her yerde, her civar, Sana aşık !
Nurunun incileri, Cennet'in zineti'dir,
Hangi yöne baksam, çiçekler, gonca'lar,
Sana mest, Sana hayran, Sana aşık !
Yeri, göğü âlem kıldı, Sana Yâr aşık !
Ey Nebi ! Yüzüne her yer, her diyar aşık !
Yüzün gibi bir gülü, hiç bir göz görmedi,
Sen'in güzelliğine her yaşta ki aşık !
Zaman boyu, tek Sen'sin mest eden bülbülleri,
Bilal zülfü'ne vurgun, Câfer-i Tayyar aşık !
Bir sayacak olsam, sayılar kafi gelmez,
Ey Can ! İsmine bilinmez, kaç bin, kaç milyar aşık !
Mecnun Leyla sevdası, evet bir efsanedir,
Fakat Sana her sabah, her gece, gündüz aşık !
Âlem yaratılalı bir mislin görülmedi,
Ey en güzel Sevgili, şu bülbül-ü zâr Sana aşık !
Kitabın, kitapların, hikmetin, en üstünü,
Yer de gökte arasam, bulamam ben en üstünü !
Birleş'se insan ve cin, kuramaz öyle kelam,
İşte Ta Hâ, ve Yasin, işte Sâd ve Elif lâm !
Adem oğluna, müjde'lerle geldin Sen !
İnsanlık, hep ayrılık, hasret acısı çeker, bekler yolunu, Sana aşık !
İki cihan Şahısın, Enbiya Serveri'sin,
Sadece yer gök değil, Cennet ve bütün gül bahçeleri, Sana aşık !
Kaç asırdır, gördü gözler, Sebil ve Çardak'ları ?
Melekler doldurmakta, burada bardakları !
Ya Resûlullah ! Bize nurundan'dır ver her rahmet,
Çöl gibi susuz kaldı, gönüllere ver rahmet !
Nuruna pervane'dir : Zühre, güneş, ay aşık,
Hasretin çekmede, hep sevme de, yanma da ah ! aşık !
Ta kıyamete kadar, mazi ve atî aşık !
Sayılır mı kat'ında, garip, fakir Nazmi aşık !
Ey güzel Peygamber ! Kâinat, Sana aşık !
Ey Nebi ! Sen'in güzelliğin, sığmaz dile,
Ey Nebi ! İnsanlık, Ümmetin, Sana Aşık !