Dursun Çavuş filmine de konu olmuştu ya, hava durumunda Adıyaman ismi olsun pankartı. 70 li yıllarda mitingde açılmıştı pankart.
O yıllarda yıllarda, biz bunu isterken projelendirilen Atatürk Barajının bitiminden sonra mağduru tek il olacağımız aklımızın ucundan geçmemişti. Adıyaman GAP sulama projelerinde unutulmuştu.
Seksenli yıllarda Rahmetli Turgut ÖZAL başbakan iken Adıyaman’da bir mitingde ‘’ Değerli Adıyamanlı Hemşerilerim; Malatya’ya yaptığımız barajlarla ciddi şekilde Kayısı bahçeleri yetişecektir. Şanlıurfa’mızda biber fıstık, pamuk tarlaları, Diyarbakır’ın verimli topraklarında beyaz altın pamuk yetişecektir. Buralarda ciddi iş imkânları olacaktır. Sizlere yeni iş alanları açılacaktır. Malatya’ya kurduğumuz Ortadoğu’nun Sağlık merkezi, Tıp Merkezinde sizlerde tedavilerinizi olabileceksiniz. Manasına gelen cümlelerine avuçlarımız patlayıncaya kadar alkış, aortlarımız patlayıncaya kadar varolllll nidaları çekmişiz. Rahmetli Demirel’e demişler vekiller bekliyor. Önce Adıyamanlı vekiller gelsin demiş, Ali yukarıya veli aşağıya tayin olsun diyecekler gidecekler demiş.
Doksanlı yıllarda çatır çatır verilen teşviklerde teşviksiz bırakılmıştık.
Bir Nisibbi köprüsü bile otuzuncu yılın sonunda yapılabilmişti. Velhasıl değerli dostlar halen hava durumlarında ismimiz geçmiyor.
6 Şubatta üç gün üstümüzden kuş uçmadı. Biri hariç (Allah Rahmet Eylesin) diğer vekillerimiz neredeydi bilmiyorum ama günlerce vali güldü gülmedi ile uğraştık. Oysa ki acı bir tebessümdü yürekleri parçlayan, ağlamayan devletin valisiydi. Gizli gizli çok ağlamıştır eminim yufka yürekliydi. Oysa ki sadece bir vekil çıkıp basına, demeç Ankara’ya bilgi verseydi valimiz acı acı gülümsemek durumunda bırakılmazdı. Depremden neredeyse on gün sonra ortaya çıkıp mesajları ile kandilimizi kutladılar ahbabça.
Küçük hesaplar, küçük talepler büyük korkular var bizim çocuklarda. Kimi zaman rotaryanlerin küçük lütufları ile kimi zaman bir işadamının küçük jestleri ile mutlu olup göğüslerini kabartarak sosyal medyaya poz vermeyi de iyi biliyorladı.
Sorun yokmuş gibi davranmanın merkezinden, huzurun başkentinden kameralara selam çakan, sonu hizmet ve dava ile biten cümlelerden kim ne…
Hani bir Hamidomuz olmaz, ya da bir Seydi emmimiz ama ikini bir Mehmet ERDEM olabildiniz herhangi biriniz. Canınız istemedi sanırım. İsteseydi yapardınız çünkü sizi siyasetin piri idiniz.
Son olarak 16 Ekimde yaşanan Malatya merkezli depremde hasarlı bina tespit çalışmaları ve alan taramaları sonucu diye başlayan AFAD mesajında yine Adıyaman’a yer verilmedi. Neden verilsin ki deprem komşunun depremi. Hem biz değil miyiz LGS de ilk ona giren, biz değil miyiz en az suç oranına sahip olan, biz değil miyiz göreli yoksulluk oranında durumu en iyi üç ilden biri olan.
Algıları yöneten dünyayı yönetir mi bilmiyorum ama Adıyaman’ı güzel yönettikleri kesindir.
En azından atadığınız kurum amirlerinizi günde on vatandaş telefonuna cevap verebilecek kapasitede olanlardan seçin. Yazıktır, günahtır bu şehre bu şehrin size verdiği emanete…Selametle .