Mehmet Elçi


Milletvekillerine Özel Trafik Muafiyeti: Adalet mi, Ayrıcalık mı?

Milletvekillerine Özel Trafik Muafiyeti: Adalet mi, Ayrıcalık mı?


Ekonomik krizle boğuşan, maaşını yetiştiremeyen milyonlarca emeklinin, asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşın karşısına her geçen gün yeni bir ayrıcalıkla çıkan milletvekilleri, şimdi de trafik cezalarından muaf tutuluyor.

Kurallar sadece halk için mi?

Yeni düzenleme, milletvekillerine ve eski vekillere, trafik kurallarına uymama lüksü tanıyor. Kırmızı ışıkta geçmek mi? Serbest. Hız sınırını aşmak mı? Problem yok. Hatalı park mı? Buyurun. Üstelik bu cezalar TBMM bütçesinden, yani halkın cebinden ödenecek.

Peki, vatandaş için kurallar neden değişmiyor? Ortalama bir sürücü kırmızı ışıkta geçerse ceza yer, ödeyemezse faiz biner, sonunda icralık olur. Emekliler ekmek almaya giderken toplu taşımada ücret ödüyor, geçim sıkıntısı çekiyor. Ancak milletvekillerinin maaşları, özel sağlık hizmetleri, ucuz yemekleri, lojmanları ve şimdi de trafik muafiyetleri var.

TBMM bütçesi kimin parası?

TBMM'nin ödediği her ceza, aslında halkın vergileriyle karşılanıyor. Yani bir milletvekili hız sınırını aşıp radara yakalanırsa, o ceza öğretmenin, işçinin, esnafın, emeklinin vergileriyle ödenecek. Üstelik eski milletvekilleri de bu ayrıcalıktan yararlanabilecek.

Eğer bu karar onaylanırsa, trafikte 3.600 ayrıcalıklı araç dolaşacak. Ve bu araçlar, kural tanımadan ilerleyebilecek.

Çözüm ayrıcalık değil, eşitliktir

Milletvekillerine özel ayrıcalıklar tanımak yerine, herkesin eşit şekilde uyması gereken bir sistem oluşturulmalı. Yasalar sadece vatandaş için değil, milletvekilleri için de bağlayıcı olmalı. Eğer halk trafik cezasını cebinden ödüyorsa, vekiller de ödemeli. Eğer vatandaş kırmızı ışıkta duruyorsa, vekiller de durmalı.

Bu düzenleme, adaletsizliğin yeni bir boyutudur. Halkın güvenini kaybetmek pahasına çıkarılan bu tür ayrıcalıklar, toplumsal öfkeyi büyütmekten başka bir işe yaramaz. Çünkü demokrasi, ayrıcalıklarla değil, eşitlik ile yaşar.