Ramazan YAVUZ


Milli Doktrin: Dokuz Işık ve Türkiye’nin Geleceği

Milli Doktrin: Dokuz Işık ve Türkiye’nin Geleceği


Türkiye, her dönem farklı fikir akımlarının tesiri altında kalmış, batıdan ithal edilen ideolojilerle kalkınma ve kimlik arayışını şekillendirmeye çalışmıştır. Ancak bir ülkenin kalkınması, kendi tarihî, kültürel ve sosyolojik gerçekliklerine dayanan bir milli görüşle mümkündür. İşte tam da bu noktada, Alparslan Türkeş’in ortaya koyduğu “Dokuz Işık Doktrini”, Türkiye’ye ait, kökleri milletin ruhuna dayanan milli bir kalkınma ve ideoloji projesi olarak karşımıza çıkar.

Dokuz Işık, ne Batı’nın kapitalizmini ne de Doğu’nun komünizmini benimser. Faşizm ve nasyonal sosyalizm gibi baskıcı sistemleri ise insan haysiyetine aykırı bulur. Dokuz Işık; insanı merkeze alan, toplumu önceleyen ve bilimi rehber kabul eden milli bir kalkınma modelidir. Peki, bu doktrini oluşturan ana ilkeler nelerdir?

Milliyetçilik:
“Her şey Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre” anlayışıdır. Milletine sadakatle bağlı, onun refahı için çalışan bir bakış açısıdır.

Ülkücülük:
Türk milletini çağdaş dünyanın en güçlü milletlerinden biri hâline getirme ülküsüdür. Bir ideal uğruna sürekli çaba ve gelişimdir.

Ahlakçılık:
Milli ve manevi değerlerin korunması, Türk milletine has ahlaki yapının yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması esastır.

İlimcilik:
Ön yargılardan arınmış bir şekilde olayları bilimsel temelde ele almak. Modern ilmi ve teknolojiyi her alanda rehber kabul etmek.

Toplumculuk:
Toplum yararını esas alan karma ekonomi modelini benimser. Sosyal adaletin sağlanması, fırsat eşitliği ve sosyal güvenlik gibi konularla toplumsal huzuru hedefler.

Köycülük:
Kırsal kalkınmaya öncelik vererek köyleri modern tarım kentlerine dönüştürmeyi, kooperatifleşme yoluyla köylüyü güçlendirmeyi öngörür.

Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik:
İnsanın şahsiyetini geliştirmeyi ve evrensel insan haklarını savunmayı temel alır. Fert hürriyetleri ile toplumsal kalkınma arasında denge kurar.

Gelişmecilik ve Halkçılık:
Geçmişe bağlı kalmadan, ondan ilham alarak sürekli ilerlemeyi savunur. Halkla birlikte, halk için kalkınma esastır.

Endüstricilik ve Teknikçilik:
Türkiye’nin çağ atlaması ancak sanayi ve teknoloji ile mümkündür. Bu nedenle yerli sanayi ve teknik kadroların yetişmesi önceliklidir.

Alparslan Türkeş’in ifadesiyle Dokuz Işık, Türk milletinin özgün kimliğine uygun, çağdaş bilimle barışık bir sistem önerir. Ülkücülüğü sadece bir siyasi kimlik değil, bir medeniyet idealinin motoru olarak kabul eder.

Bugün, dünya hızla değişirken, Türkiye’nin kendi değerlerinden güç alan bir yol haritasına ihtiyacı var. Dokuz Işık, sadece geçmişin değil, geleceğin de rehberi olabilir.