BEDİR YAMAN


Okullar Açılırken: İlk Düğme

Okullar Açılırken: İlk Düğme


Eğitimde “gömleğin ilk düğmesi” desem farklı cevaplar alacağımdan eminim. Kimisi aileyi, kimisi öğretmeni, kimisi öğrenciyi, müfredatı ya da bakanlığı söyleyecektir. Fakat bana kalırsa ilk düğme, okul kantinleridir.

Okul kantinleri yalnızca yiyecek satan yerler değildir; aslında eğitim sistemine ve çocuklara bakışın aynasıdır. Bir toplumun geleceğini inşa ettiği çocuklarına hangi gözle baktığını, okul kantinlerinden anlamak mümkündür. Sağlıklı ve erişilebilir gıdayı mı önceliyor, yoksa ticari kazancı mı?

Bugün geldiğimiz noktada, okul kantinleri ciddi sorunlar barındırmaktadır.
Çocuklarımızın büyük kısmı kantinlerde abur cubura yönelmekte, şekerli ve katkı maddeli yiyeceklerle günü geçirmektedir. Bu durum obezite, dikkat dağınıklığı ve yetersiz beslenme sorunlarını artırmaktadır.

En pahalı etiketlerin otogarlarda, hastanelerde ve ne yazık ki okul kantinlerinde olması, zarureti fırsata dönüştürmekten başka bir şey değildir. Çocuk, en temel ihtiyacını karşılamak isterken, hasta yakını, yolcu ihtiyaçlarını temin etmeye çalışırken kazanç kapısı olarak görülmesi ve hatta buraların tekelleşmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Hal böyle iken bazı öğrencilerin fiyatlardan dolayı kantinlerden alışveriş yapamaması, okul içinde gizli bir sınıfsal ayrışmaya yol açmıyor mu?

Ha keza sınıfta sağlıklı yaşam, dengeli beslenme anlatılırken, teneffüste çocukların elinde gazlı içecek ve cips, çikolata, şeker ile karşılanmak eğitimin ruhuna ters değil midir?

Bakanlığın kantin malzeme listesi ve sıkı denetim talimatları kâğıt üzerinde çok değerli görünse de, uygulamada her yerde aynı şekilde işlememektedir. Denetimlerin zayıf kaldığı noktada, kantinler yine ticari kaygının eline bırakılmakta, öğrenciler de bu durumun mağduru olmaktadır.

Defaatle tekrar edeyim okul, hastane ve otogar kantinleri öncelik sırasına göre en ucuz ve en uygun fiyatlı yerler olmalıdırlar. Çünkü buralar ticarethane değil, doğrudan kamusal ihtiyacın karşılandığı alanlardır. Talebenin, hastanın ve yolcunun hakkı, ticari hırsların üstünde tutulmalıdır.

Adıyaman Bilim ve Sanat Merkezi’nde çalıştığım dönemde uyguladığımız “bizim kantin” modelinde, kantine koyduğumuz meyveler diğer gıdalardan daha erken tükenmişti. Açık alışveriş–açık kasa yönetimiyle işleyen bu küçük deneyim, ay sonunda 100 küsür TL kâr getirdi. Bu miktar o günün şartlarında 10 kilo şekerin fiyatına ancak tekabül ediyordu ama burada önemli olan kâr değil, zararın hiç olmamasıydı. Bu mini çalışma gösterdi ki, öğrenciler sağlıklı gıdaya yönelmeye hevesli ve bu sistem zarar ettirmeden sürdürülebilir. Emin olun, daha planlı ve kapsamlı çalışmalar çok daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Kendi okumalarıma dayanan çözüm Önerilerimi sıralamam gerekirse:

1. Devlet Denetimi ve Fiyat Standartları: Kantinlerde fiyatların belirlenmiş bir üst sınırla kontrol altına alınması gerekmektedir. Ve bu fiyatlar kesinlikle en ucuz fiyatlar olmalıdır.

2. Sağlıklı Gıda Zorunluluğu: Kantinlerde gazlı içecek, aşırı şekerli ve katkılı yiyeceklerin yasaklanması; yerine süt, ayran, taze meyve, tam tahıllı atıştırmalıklar gibi seçeneklerin zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir.

3. Kamu Destekli Kantin Modeli: Belediyeler veya kooperatifler aracılığıyla öğrencilere maliyetsiz ya da düşük maliyetli sağlıklı yiyecek temini sağlanmalıdır.
4. Beslenme Eğitimi: Kantinlerde sadece satış değil, aynı zamanda farkındalık çalışmaları yapılmalı; çocuk sağlıklı seçeneğe yönlendirilmelidir.
Bunları yaparsak;
Çocuklarımız hem sağlıklı hem de uygun fiyatlı yiyeceklere ulaşacaktır.
Eğitimde söz ile eylem arasındaki çelişki ortadan kalkacaktır.
Okul kantinleri ticaret değil, hizmet anlayışıyla işleyecektir. Ve eğitim ortamlarında ticaretin olmaması gerektiği ilkesi işleyecektir.
Toplumsal eşitsizlik azalacak, her öğrenci aynı imkânlara sahip olacaktır.
Uzun vadede daha sağlıklı nesiller yetişecektir, sağlık harcamaları düşecektir.

Evet; eğitimde gömleğin ilk düğmesi kesinlikle kantinlerdir. Çocuklarımızın zihinsel gelişimi kadar bedensel gelişimi de orada şekillenmektedir. Eğer ilk düğmeyi yanlış iliklersek, sonraki düğmelerin hiçbiri doğru durmayacaktır. Sağlıklı nesiller için kantinlere bakışımızı değiştirmek zorundayız.