KERİM BAYDAK


Saat, 12-13 Arası Gençler Olmaz Ki!

Saat, 12-13 Arası Gençler Olmaz Ki!


Öğle vakti.

Öğrencilerin dağılma, yani okuldan çıkma zamanı.

Öğretmen olan kızımı almaya gelmişiz.

Okulun içine girmeden, bahçe girişine yakın bir yerde, yolda park etmiş bekliyoruz.

Yaklaşık 6-7 metre önümüzde, bir araç da park etmiş görünüyor.

Görünüyor diyorum, çünkü hem araç çalışıyor, hem de son sese kadar müzik açmış dinliyorlar.

Kendileri gibi, bizlere ve çevresindekilere de dinletiyorlar.

Artık dertleri müzik dinlemek mi, yoksa kızların okuduğu lise önünde, kızlara hava atmak mı bilemiyorum!

Bekleyen araba, bir an da geri vitese takmış, gerisin geri hızla üzerimize doğru geliyor.

Sonuna kadar kornaya asıldık, ama duyan kim, gittikçe yaklaşıyor.

Şaşırıp kaldık,  aracı çalıştıramıyoruz, hem çalıştırsak bile, ardımızdaki araçtan dolayı geriye de gidemeyiz,

Korna sesimize, tüm öğrenci ve öğretmenler geliyor; ama bir türlü araçtakiler duymuyor.

Yüksek sesli müzik eşliğinde, geri gelen araç, arabamızın önüne çarparak duruyor.

Araçtan çıkıyoruz,

Çarpan araçtan da, 3 genç iniyor.

Üç gençte 18 yaş altı,  gözlerinde korku ve yüzlerinde endişe görülüyor.

Başlıyorlar ağlamaya ve yalvarmaya.

“Ne olursunuz babalarımız duymasın”  diyor, içlerinden birisi.

Meğer ehliyetleri yokmuş, hem arabayı habersiz almışlar, biraz kızlara hava atmak istemişler tabi, ama işte sonuç ortada.

Tartışmalar sürerken,  sürücünün babası çıkageldi.

Fırça üstüne fırça atıyor, küfürlerin haddi hesabı yok.

“Eve gidince görürsünüz?” diyerek, gençlere tehditler savuruyor, haklı olarak.

Sürekli bizden özür diliyor, “hemen ne gerekiyorsa yapalım!” diyor.

“Ne olursunuz polise bildirmeyin, Oğlanın yaşı tutmuyor, ehliyeti yok, araba da bağlanır, ben de inşaatçıyım, maddi durumum iyi değil” diyerek bizi ikna ediyor.

Adamın samimiyetine güveniyoruz.

Trafik polisine haber vermiyoruz.

Doğru mu yaptık, yanlış mı yaptık, doğrusu onu da bilemiyorum!

Tabi doğruca sanayiye gidiyoruz, ilgili ustalar, yapılması gerekenleri bir bir sıralıyorlar.

Bizim aracın ön tarafında kırık, ezik ve çatlaklar var, tabi onlarda da durum bizden farksız değil.

Ustalarla anlaşma sağlandıktan sonra, arabayı bırakıp dolmuşla eve dönüyoruz.

Sanırım bir hafta, arabayla işimiz olmayacak.

Şimdilik az zayiatla da olsa atlatmıştık.

Ancak sorulması ve cevaplanması gereken bazı sorular var.

18 yaş altı çocuklar, babalarından habersiz nasıl arabayı alıyorlar?

Ehliyet olmadan trafiği aksatarak, okul önlerinde neden bekliyorlar?

Çevre gürültü ve kirliliğine sebep oldukları müziklerle, çevreyi ve öğrencileri neden rahatsız ediyorlar?

Tamam, gençsiniz, anladık da, kızları rahatsız ve huzursuz etmek de neyin nesi!

Gençler olmaz ki!

…sorular, sorular.

YAZARLAR